M G H U K U K

Yükleniyor

Hizmet Tespit Davası

Ana Sayfa Hizmet Tespit Davası

Hizmet Tespit Davası

Bu makalede sizlere İş ve Sosyal Güvenlik Hukukumuzda düzenlenen hizmet tespit davasına dair detayları ve hukuki süreci anlatmaya çalışacağız. Hizmet tespit davası, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve” Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun öngördüğü çerçevede yürütülen ve işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisinin doğru şekilde belirlenmesini amaçlayan hukuki süreçlerdir. Günümüzde işçi ve işveren ilişkilerinde yaşanan birçok hukuki mesele arasında, sigortalıların çalışma sürelerinin tespiti ve bu sürelerin sosyal güvenlik kurumlarına doğru şekilde yansıtılması büyük önem taşır.

İşte tam da bu noktada, hizmet tespit davası devreye girer. Sigortalıların haklarını korumak ve işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak amacıyla başvurulan bu hukuki süreç, işçi haklarının korunması açısından kritik bir role sahiptir. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize hizmet tespit davası sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Hizmet Tespit Davası Nedir?

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sigortalıların yardımlardan faydalanabilmesi için şartları sağlayıp sağlamadıklarını inceler. Bunun için de sigortalıların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde kaydının bulunması gerekir. Bunun için de işverene sigortalıyı bildirme yükümlülüğü getirmiştir. İşveren, sigortalıyı kuruma bildirmez ise uygulamada kullanılan ifadeye göre sigortalıyı “kaçak” çalıştırmış olur.

Bu durumda da sigortalıyı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmemişse sigortalının çalışmalarını tespit ettirmesini sağlayan bir dava vardır. Bu dava Hizmet Tespit Davası’dır. Bu davaya verilen diğer isimler genellikle şunlardır:

  • Çalışılmış Sürelerin Tespiti Davası
  • Hükmen Tespit Davası
  • Hizmet Tespit Davası
  • Sigortalılığın Tespiti Davası

Ülkemizde sigortalının kaçak çalıştırılması yani Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmeden çalıştırılması yaygın olduğundan uygulamada bu davalar ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Sonradan ciddi para cezaları ile alınan teşviklerin iadesiyle karşılaşılmaması adına işletmelerin SGK kayıtlarına önem göstermelerini tavsiye ederiz. İstanbul avukatlık ofisi MG Hukuk bürosu olarak bizler de şirketlere hukuki danışmanlık hizmeti kapsamında müvekkillerimizi bu konuda uyarıyor ve personel özlük ve sicil dosyalarının takibini yapıyoruz.

Hizmet tespit davaları, karmaşık hukuki süreçler içeren ve işçilerin haklarını korumak adına büyük öneme sahip olan davalardır. Bu süreçlerde avukatlar, işçilerin yanında yer alarak onları hukuki açıdan temsil ederler. Avukatlar, hizmet tespit davalarında işçilere yasal danışmanlık sağlar, dava sürecini yönetir ve işçilerin haklarını etkili bir şekilde savunurlar. Bizler MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize hizmet tespit davası ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Hizmet Tespit Davasının Şartları

Bu davanın açılabilmesi için sigortalının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında hiçbir şekilde görünmüyor olması gerekir. Yani hiçbir bildirim yapılmamış olmalıdır. Sigortalı ile ilgili hiçbir belge Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmemiş ve sigortalının o işyerinde çalıştığı kurum nezdinde hiçbir şekilde anlaşılmıyorsa, kayıt altına alınmamış olmamalıdır.

İşveren sigortalıyı kuruma bildirir de primleri ödemezse, prim yükümlülüğünü yerine getirmezse hizmet tespit davası açılamaz. Zaten bu durumda prim alacaklarını tespit ve tahsil etme kurumun görevi olacaktır. Primlerin tahsilatını kurum sağlamalıdır.

Dava açacak işçi davayı ilgili işverene karşı açacaktır. Hizmet tespit davası bir olumlu tespit davasıdır. Hizmet tespiti davalarının kamusal yönü bulunmaktadır. Davaya Sosyal Güvenlik Kurumu da taraftır. Bu nedenle işçi tarafından açılan hizmet tespiti davasından feragat edilse bile mahkemece dava ve tahkikat devam ettirilerek konu hakkında gerekli araştırmalar yapılır ve karar verilir.

Davayı açan sigortalının bu davayı açabilmesi için geçmiş dönemde 4a kapsamında işçi olarak çalışmış olması gereklidir (dava iş ilişkisi sona erdiğinde açılacağından geçmiş dönem ile kastedilen dönem sigortalının fiilen çalıştığı dönemdir). Yani tespitin istendiği dönemde bizzat o işverenin yanında bir işyerinde çalışmış olması gereklidir.

Uygulamada geçmiş dönemde bu imkân kötüye kullanıldığından Yargıtay gerçekten fiili bir çalışma bulunup bulunmadığını mahkemenin tespit etmesi gerektiğini, bu konunun araştırılması ve değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Hizmet tespiti davası arabuluculuğa tabi değildir. Ayrıca hizmet tespit davası açılabilmesi için yukarıda belirtildiği üzere, gerekli belgelerin (işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi vs.) işverence kuruma verilmemiş olması gereklidir. Yani kurum kayıtlarında sigortalının gözükmüyor olması gereklidir. Sigortalının kurum kayıtlarında görünüp de primlerinin ödenmediği durumlar tekrar edeceğimiz üzere bu dava kapsamında olmayacaktır.

Avukatlar, hizmet tespit davalarında işçilere yasal danışmanlık sağlar, dava sürecini yönetir ve işçilerin haklarını etkili bir şekilde savunurlar. Ayrıca, avukatlar hukuki belgeleri hazırlar, delilleri toplar ve mahkemede argümanları sunarlar. Bu şekilde, avukatlar işçilerin dava sürecinde güçlü bir destek sağlarlar ve adil bir sonuca ulaşmalarını sağlarlar.

Özellikle hizmet tespit davalarında, avukatların tecrübesi ve uzmanlığı, işçilerin davalarını başarılı bir şekilde sonuçlandırmalarında kritik bir rol oynar. Hizmet tespit davasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre

Kanun koyucu hizmet tespit davasının açılabilmesini bir hak düşürücü süreye bağlamıştır. Dolayısıyla hizmet tespit davası açabilmek için hak düşürücü süreye uyulmak zorundadır. Aksi halde hizmet tespit davası açmak mümkün değildir.

Kanuna göre hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurulması gerekir. Yani sigortalının hizmette bulunduğu yılın son gününden itibaren 5 yıl içinde sigortalı eski işvereni aleyhine bu davayı açabilir. Dava açarken sürelere dikkat edilmelidir. Mevzuatın ilgili maddesi aşağıdaki gibidir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu- Madde 86:

“Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.”

Örneğin sigortalı 1 Haziran 2024’te işten çıkmıştır. 10 yıl boyunca çalışmıştır ancak kurumda bu süreye ilişkin kayıt yoktur. Çalışmanın tespiti için açacağı hizmet tespit davası iş akdinin sona ermesinden itibaren 5 yıl içerisinde değil, hizmetlerinin bittiği yılın son gününden itibaren 5 yıllık süre işlemeye başlayacaktır. Yani 1 Haziran’da işten ayrılmış olsa da sigortalı için süre 31 Aralık 2024’ten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Hizmet tespit davası doğrudan sigortalının kendisi tarafından açılabileceği gibi sigortalı dava açmadan ölmüşse geride kalan mirasçılar tarafından da açılabilir. Çünkü geride kalanlar da ölen kişinin sosyal güvenlik sisteminden birtakım taleplerde bulunabilir. Örneğin ölüm sigortası kapsamında taleplerde bulunulabilir.

İşveren sigortalıyı bir süre kaçak çalıştırdıktan sonra kuruma bildirimini yaparsa da kaçak çalıştırılan süre için yine hizmet tespit davası açılabilecektir. Bu durumda da hak düşürücü süre yine 5 yıl olacaktır. Tespiti istenen sürenin ne kadar olduğu bu davayı açma süresini etkilemez.

Hizmet tespit davası kamu düzenine ilişkindir çünkü ilgililerin sosyal güvenlik hakkı ile ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle hizmet tespit davasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme dosyayı ele alıp incelerken tanık dahil tüm delillerle her türlü delili dikkate alarak sigortalının bahsedilen dönemde ilgili işyerinde çalışıp çalışmadığını anlamaya çalışır. Dava kamu düzenine ilişkin olduğundan işveren davayı kabul etse de veya sigortalı davadan feragat etse de dava görülmeye devam edecektir.

Hizmet tespit davaları, genellikle karmaşık ve teknik detaylar içeren hukuki süreçlerdir ve bu süreçlerde işçilerin tek başlarına hareket etmeleri genellikle zor olabilir. İşte bu noktada avukatlar devreye girer. Avukatlar, işçilerin hukuki haklarını korumak için gerekli bilgi birikimine ve deneyime sahiptirler. Hizmet tespit davalarında avukatlar, işçilere dava süreci hakkında detaylı bilgi verir, davayı etkili bir şekilde yönetir ve işçilerin haklarını savunur.

Ayrıca, avukatlar mahkemede işçileri temsil eder, hukuki belgeleri hazırlar, delilleri toplar ve mahkeme önünde etkili argümanlar sunarlar. Bu şekilde, avukatlar işçilere güçlü bir destek sağlarlar ve adil bir sonuca ulaşmalarını sağlarlar. İşçilerin, hizmet tespit davalarında bir avukatla çalışmaları, davalarını daha etkili bir şekilde yönetmelerine ve haklarını korumalarına yardımcı olur. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Hizmet tespit davasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Hizmet Tespit Davası Sonucunda Verilecek Hüküm

Dava sonucunda deliller incelenerek bir hüküm oluşturulur. Sigortalının gerçekten kayıtsız olarak o işyerinde çalıştığı süreler tespit edilir. Bu karar Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilir. SGK da mahkemenin verdiği karardaki çalışma süresini sigorta kurumlarına aktarır. Sigortalının sosyal sigortaya ilişkin hakları tanınmış olur.

Kaçak çalıştırılan süre boyunca ödenmemiş primleri işverenin gecikme cezaları, gecikme zamları, idari para cezaları ile birlikte ödemesi gündeme gelecektir. İdari para cezalarının hatalı olarak düzenlenmesi durumunda idari para cezasının iptali davası açılmalıdır. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Hizmet Tespit Davasına İlişkin Emsal Yargı Kararları

İstanbul avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın hizmet tespit davasına dair emsal kararını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6927 E. 2023/9824 Kararı

“Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 Sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.

Hizmet Tespit Davası

Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.”

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas:2022/4111 Karar:2022/8459

“Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 Sayılı Kanun’un 79/10. ve 5510 Sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur.

Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.”

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas: 2023/ 2441 Karar: 2023/9791

“Davalının davacıyı yurt dışı işyerinde çalıştırdığı sabittir. Davacının işvereni de Türk Mevzuatına tabi olan davalıyı hizmet tespitinde davalı göstererek dava açmasında hukuki yararı vardır. Hizmetin tespiti yapılmalı, ancak uzun veya kısa vadeli sigorta kapsamında kaldığını davalı kurum değerlendirilmelidir. Vazgeçilmez ve kamu düzeninden olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak şekilde, topluluk sözleşmesi kapsamında bildirilmeyen yurt dışında çalışan Türk vatandaşının hizmet tespitini isteyemeyeceğini belirtmek hukuki değildir.

Kaldı ki mevzuata uymayan davalı işverendir. Hukuk, kurallara uyulmadan yapan işlemleri kabul etmemelidir. Kararın onanması gerekirken, bozulmasına karar verilmesi isabetli değildir. Bu nedenle çoğunluğun bozma gerekçesine katılınmamıştır.”

Hizmet tespit davası ile ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy iş ve sigorta hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosundan diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Hizmet tespit davasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

İstanbul Hizmet Tespit Davası İçin Avukatlarımıza Ulaşın

MG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İş Hukuku Davaları (İşçi Davaları) uzmanlık alanlarımızdan bir tanesidir. İş Davaları denildiğinde genel olarak işçi ile işveren arasında gerçekleşen ve işçilik alacaklarına ilişkin hukuki uyuşmazlıklar akla gelmektedir. Ancak iş davaları sadece işçi ile işveren arasındaki davalardan ibaret olmadığı gibi her zaman bir alacak talebi de zorunlu değildir.

İş Hukuku’nun tanımı; işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkilerin, çalışma şartları, hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesi olarak yapılabilir. İş ücretlerinden çalışma saatlerine, toplu iş sözleşmelerine, toplu işten çıkarılma davalarına, sendikalardan işçilerin bağlı bulundukları diğer topluluklara kadar geniş bir kapsama alanına sahiptir. İş hukuku avukatı olanlar yasalar çerçevesinde işçi ve işveren haklarının kayba uğramaması için gerekli hukuki süreci yönetirler.

İş Hukuku Dava Hizmetlerimiz:

Yasal mevzuata bakıldığında teknik detaylara sahip bir uzmanlık alanı olan iş hukuku avukatının baktığı davalar arasında;

  • İş Hukuku Avukatı Danışmanlık Hizmetlerimiz
  • İş Hukuku Şirket Danışmanlığı
  • Arabuluculuk süreçlerinde temsil
  • İşe İade Davası
  • Kıdem Tazminatı Alacağı Davası
  • İhbar Tazminatı Alacağı Davası
  • Fazla Mesai Alacağı Davası
  • Hizmet Tespiti Davası
  • İş Kazaları
  • İş sözleşmesi danışmanlıkları
  • İşçi işveren arasında rekabet yasağı anlaşmasına aykırı hareket davaları
  • Mobbing nedeniyle fesih ve iş davaları
  • Kötü Niyet Tazminatı Davası
  • İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları
  • Toplu İş Sözleşmeleri
  • İş Sözleşmelerinin Hazırlanması / Düzenlenmesi
  • İş Sağlığı ve Güvenliği
  • Haklı Fesih

İş Hukuku alanında faaliyet gösteren Kadıköy avukatlık ofisi MG Hukuk Bürosu çalışmalarını İstanbul’da yer alan hukuk bürosunda yürütmektedir. İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda işçiler veya işverenler iş hukuku avukatına ihtiyaç duymaktadır. İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda işçiler veya işverenler iş hukuku avukatına ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda iş hukuku ile ilgili konularda hem işçilere hem de işverenlere hukuki destek sağlamaktayız, dilerseniz büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.