M G H U K U K

Yükleniyor

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye

Ana Sayfa Kaymakamlık Yoluyla Tahliye

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye

Bu makalede, kaymakamlık yoluyla tahliye sürecini detaylı bir şekilde ele alacak, kanunun işleyişini, başvuru şartlarını ve sürecin aşamalarını inceleyeceğiz. Günümüzde taşınmaz mal sahipleri, mülkiyet haklarına yönelik haksız işgallerle ve müdahalelerle karşı karşıya kalabilmektedir. Bu gibi durumlar, sadece mal sahibinin değil, aynı zamanda toplum düzeninin ve kamu menfaatinin de zarar görmesine neden olabilir. İşte bu noktada devreye giren 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun, idare yoluyla ve kaymakamlık yoluyla tahliye imkânı sunarak, haksız tecavüz ve müdahalelere karşı etkili bir çözüm mekanizması sunmaktadır.

Kaymakamlık yoluyla tahliye, hukuki bir süreç olduğu için bu süreçte bir avukatın rolü oldukça önemlidir. Avukatlar, hukuki bilgi ve deneyimleriyle müvekkillerine rehberlik ederek, kaymakamlık yoluyla tahliye sürecinde gerekli adımları atma konusunda yardımcı olurlar. Kadıköy avukatlık ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Nedir?

Kaymakamlık yoluyla tahliye, taşınmaz mal üzerindeki haksız işgali veya müdahaleyi önlemek amacıyla, ilgili kişinin başvurusu üzerine kaymakamlık tarafından alınan bir karar sürecini ifade eder. Bu süreç, mevzuatımızda 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleşir. Bu kanun, taşınmaz malın zilyetliğine yapılan haksız müdahale veya tecavüz durumlarında hızlı ve etkili bir çözüm sağlamayı amaçlar. Gayrimenkule dair kiracı kiraya veren ilişkisi varsa bu kanun hükümleri uygulanmayacaktır.

Bu kapsamda açık olması adına zilyetlik kelimesinin anlamını açıklamakta fayda var. Kelime anlamı olarak zilyetlik; sahibi kendisi olsun olmasın, bir malı kullanmakta olan, bir süredir elinde bulunduran kimse demektir. Hukuki olarak ise: zilyetlik fiili hakimiyet olarak adlandırılır. Yani bir malı elinde bulunduran kişi zilyettir.

Kaymakamlık yoluyla tahliye işlemi için taşınmaz mal üzerinde haksız işgal veya müdahale olduğunu iddia eden kişi, kaymakamlığa başvuruda bulunur. Başvuruda bulunan kişinin, taşınmazın zilyedi olduğunu, işgalin haksız olduğunu ve izinsiz gerçekleştiğini kanıtlaması gerekmektedir. Kaymakamlık veya valilik, başvuruyu inceleyerek yerinde soruşturma yapar. Tarafların ifadeleri, şahit beyanları, gerekirse muhtar, ihtiyar heyeti veya kamu kurumu yetkililerinin görüşleri alınabilir. Yapılan soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanır ve sonuçları karara bağlanır. İnceleme sonucunda kaymakamlık veya valilik, haksız işgale karşı önlem alınması gerektiğine kanaat getirirse, tahliye kararı verir. Kararın yerine getirilmesi için infaz memuru görevlendirilir. İnfaz memuru, kararın gereğini yerine getirerek taşınmazı zilyete teslim eder.

Kaymakamlık yoluyla tahliye süreci, hızlı bir şekilde gerçekleşerek taşınmaz malın zilyetliğinin korunmasına yönelik etkili bir çözüm sunmayı amaçlar. Bu süreç, mahkeme yoluna başvurmadan, idari yolda çözüm sağlama amacını taşır. Avukatlar, müvekkillerine hukuki bilgi ve deneyimleriyle destek sağlayarak, adil bir tahliye sürecinin takip edilmesine yardımcı olurlar ve müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunurlar. Kadıköy MG Hukuk olarak müvekkillerimize Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun

3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunu, taşınmaz mülkiyet haklarını koruma amacı güden bir düzenlemeyi içermektedir. Bu kanun, taşınmaz mal sahiplerini haksız tecavüz ve müdahalelere karşı korumayı hedefler. Temel prensipleri arasında hızlı ve etkili çözüm, başvuru yetkisi, yetkili merciler, başvuru şartları, soruşturma ve karar süreci, infaz ve cezai hükümler bulunmaktadır.

3091 Sayılı Kanun’un ilk maddesi amaç ve kapsamı açıklamaktadır:“Bu Kanun; gerçek veya tüzel kişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlar.”

Kanun, mülkiyet haklarına yapılan haksız müdahalelere karşı pratik bir mekanizma sunarak uzun yargılama süreçlerine girmeden çözüm sağlar. Başvuruda bulunma yetkisi, tecavüz veya müdahalenin gerçekleştiği yerin konumuna bağlı olarak il valisi veya kaymakam gibi yetkili mercilere aittir. Başvuru şartları arasında uyuşmazlık konusu bir taşınmaz olması, adli yargıda dava açılmamış olması ve ihtiyati tedbir kararı alınmamış olması bulunur. Başvurunun ardından soruşturma aşamasına geçilir. Bu süreçte taşınmazın niteliği, müdahaleyi gerçekleştiren kişinin kimliği ve müdahalenin ne zaman öğrenildiği gibi faktörler incelenir.

Soruşturma en geç on beş gün içerisinde tamamlanır ve karara bağlanır. Yetkili makam tarafından verilen kararın ardından infaz memuru tarafından beş gün içerisinde karar yerine getirilir. Aynı taşınmaza yönelik ikinci defa tecavüz veya müdahale durumunda cezai hükümler devreye girer. Bu kanun, taşınmaz mal sahiplerine mülkiyet haklarını hızlı bir şekilde koruma imkânı tanıyarak adil bir hukuki süreç sunmaktadır. Avukatlar ayrıca müvekkillerini süreç boyunca bilgilendirir ve haklarını savunma konusunda destek sağlarlar. Kaymakamlık Yoluyla Tahliye sürecinde avukatın desteği önemlidir.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Nasıl Yapılır?

Kaymakamlık yoluyla tahliye işlemi, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu süreç, taşınmaz mal sahiplerinin, sahibi oldukları mülk üzerindeki haksız işgale karşı kaymakamlıktan yardım talep etmesini içerir. Kaymakamlık yoluyla tahliye süreci şöyledir:

Başvuru ve Dilekçe: Tahliye işlemi başvurusu, taşınmaz malın bulunduğu ilçedeki kaymakamlığa yazılı bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede, taşınmazın zilyedi olduğunu, işgalin haksız olduğunu, işgalin izinsiz gerçekleştiğini ispat eden belgelerin de eklenmesi önemlidir. 3091 sayılı kanun kaymakamlık yoluyla tahliye başvuru sürecini şöyle açıklamıştır:

“Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya, o taşınmaz malın zilyedi, zilyed birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir.

Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır.

Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir.

Vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.”

Başvuru Süresi: Taşınmaz mal sahiplerinin, haksız işgali öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde kaymakamlığa başvurmaları gerekmektedir. Ancak tecavüz veya haksız işgalin oluşmasından itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz. Kanunda şöyledir:

“Yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde süre aranmaz.”

Yerinde Soruşturma: Kaymakamlık, başvuruyu değerlendirmek için yerinde soruşturma yapar. Yetkili memur, tarafların şahitlerini dinler, gerektiğinde tarafsız kişiler, muhtar, ihtiyar heyeti, kamu kurumu yetkililerini dinleyebilir. Soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanır ve karara bağlanır. Kanunda şöyledir:

“Başvuru üzerine, karar vermeye yetkili kişiler veya bunların görevlendireceği bir veya birkaç memur tarafından yerinde soruşturma yapılır.

Soruşturmayı yapan kişilere gerektiğinde teknik eleman ve yardımcı verilir.

Bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan başvurular, yerinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.

Taşınmaz mal, aynı il’e bağlı ilçelerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali; illerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili valiliği veya kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı belirler.”

Karar Verme: Yapılan soruşturmanın ardından kaymakamlık, tecavüzün veya müdahalenin haksız olduğunu tespit ederse tahliye kararı verir. Ancak, başvuru sonucunda verilen kararın hukuka aykırı bulunması durumunda, idari yargı yoluna başvurulabilir. Kanuna göre:

“Bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Ancak, açık olan yazı ve hesap hataları karar veren yetkili makamca kendiliğinden düzeltilir. Taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği kararda belirtilir.”

İnfaz: Tahliye kararı alındıktan sonra, kaymakamlık tarafından görevlendirilen infaz memuru, beş gün içerisinde kararın gereğini yerine getirir ve işgalciyi taşınmazdan çıkarır.

Kaymakamlık yoluyla tahliye, mülkiyet haklarını koruma adına hızlı ve etkili bir çözüm sunan bir mekanizmadır. Bu süreç, taşınmaz mal sahiplerine, haksız işgale karşı daha hızlı ve idari bir çözüm sağlama imkânı tanır. Kaymakamlık yoluyla tahliye, hukuki bir süreç olduğu için bu süreçte bir avukatın rolü oldukça önemlidir. Avukatlar, hukuki bilgi ve deneyimleriyle müvekkillerine rehberlik ederek, kaymakamlık yoluyla tahliye sürecinde gerekli adımları atma konusunda yardımcı olurlar. Öncelikle, avukatlar müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve kaymakamlık yoluyla tahliye için uygun olup olmadığını belirler. Ardından, gerekli belgeleri toplar, başvuru sürecini yönetir ve mahkemeye sunar.

Avukatın profesyonel bilgisi, başvurunun mahkeme tarafından daha olumlu bir şekilde değerlendirilmesine katkı sağlar. Avukatlar ayrıca müvekkillerini süreç boyunca bilgilendirir ve haklarını savunma konusunda destek sağlarlar. Tahliye başvurusu reddedildiğinde, avukatlar itiraz sürecini yöneterek müvekkillerinin haklarını korumaya çalışırlar. Kadıköy hukuk bürosu MG Hukuk olarak müvekkillerimize Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliyede Başvurulacak Makamlar

Kaymakamlık yoluyla tahliye işlemi için başvurulacak makamlar, taşınmaz malın bulunduğu yerin idari yapısına göre belirlenir. 3091 sayılı Kanun kapsamında başvurulacak makamlar şu şekildedir:

“Taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir.”

Merkez İlçe Sınırlarında Bulunan Taşınmazlar İçin:

  • Başvuru Yeri: Valilik
  • Açıklama: Eğer taşınmaz mal, bir ilin merkez ilçe sınırları içerisinde bulunuyorsa, başvuru valiliğe yapılır.

Diğer İlçelerde Bulunan Taşınmazlar İçin:

  • Başvuru Yeri: Kaymakamlık
  • Açıklama: İl merkezinden farklı bir ilçede bulunan taşınmazlar için başvuru kaymakamlığa yapılır.

Başvurular, yazılı bir dilekçe ile ilgili makamlara iletilecektir. Dilekçede, taşınmazın zilyedi olduğunu, işgalin haksız olduğunu ve işgalin izinsiz gerçekleştiğini ispat eden belgelerin eklenmesi önemlidir. Bu başvuru süreci, taşınmaz mal sahiplerine, haksız işgale karşı idari yoldan çözüm sunar. Başvuruların doğru makamlara yapılması, sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından önem taşır. Tüm bu süreçte hak kaybına uğramamak bakımından bir avukatın profesyonel desteği önerilir.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Şartları

Kaymakamlık yoluyla tahliye işlemi için belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında belirlenmiştir. Kaymakamlık yoluyla tahliye şartları şunlardır:

  • Haksız İşgal veya Tecavüzün Varlığı: Tahliye için başvuruda bulunan kişinin, taşınmaz mal üzerinde haksız işgal veya tecavüz olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Yani, başvuruyu yapan kişi, taşınmaz malın zilyetliğine izinsiz müdahale edildiğini ispatlamalıdır.
  • Adli Yargıda Dava Açılmamış Olması: Başvuran kişinin, haksız işgale karşı daha önce adli yargıda dava açmamış olması gerekmektedir. İdari yoldan kaymakamlık yoluyla tahliye talebi için adli yargıya başvurulmamış olmalıdır.
  • İhtiyati Tedbir Kararı Alınmamış Olması: Başvuruyu yapan kişi, taşınmaz üzerindeki işgale karşı daha önce idari yargıdan ihtiyati tedbir kararı almamış olmalıdır. İhtiyati tedbir kararı bulunması, kaymakamlık yoluyla tahliye başvurusunu engelleyebilir.
  • Başvuru Süresine Uygunluk: Başvurular, taşınmaz mal sahibinin haksız işgali öğrendiği tarihten itibaren 60 gün içinde valilik veya kaymakamlığa yapılmalıdır. Bu süre, haksız işgalin tespitiyle başlayarak 60 günü geçmemelidir.
  • Önceki Başvuruların Olumsuz Sonuçlanmış Olması: Başvuru sahibinin daha önce aynı konuda yapılan başvuruların olumsuz sonuçlanmış olması, kaymakamlık yoluyla tahliye talebinin değerlendirilmesinde etkili olabilir.

Bu şartların sağlanması durumunda, başvuru sahibi kaymakamlık yoluyla tahliye talebinde bulunabilir ve işlemler bu doğrultuda ilerler. Kaymakamlık yoluyla tahliye sürecinde, müvekkilin hukuki haklarını etkin bir şekilde koruma, gerekli hukuki belgelerin düzenlenmesi ve mahkeme sürecinin doğru yönetilmesi gibi kritik aşamalarda avukatın profesyonel müdahalesi, adaletin sağlanması ve müvekkilin haklarının en etkili biçimde savunulması açısından büyük bir öneme sahiptir. Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak müvekkillerimize Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Taşınmaza Tecavüz ve Müdahale Sayılacak Haller Nelerdir?

Taşınmaza tecavüz ve müdahale, Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında belirli durumları içermektedir. Bu durumları şu şekilde detaylandırabiliriz:

  1. Zorla İşgal ve Ele Geçirme: Taşınmaz malın zilyedi, izni olmaksızın zorla işgal edilerek ele geçirilirse, bu durum tecavüz ve müdahaleye örnek teşkil eder.
  2. Değişiklik Yapma ve Hakimiyet İhlali: Zilyetin haberi olmaksızın taşınmaz mal üzerinde değişiklik yapmak, örneğin yapı inşa etmek veya mevcut durumu değiştirmek, zilyetin hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal eden bir müdahaledir.
  3. Devamlı Olarak Engel Oluşturma: Bahçe, arsa, tarla gibi arazi üzerinden sürekli olarak gelip geçmek ve zilyedin taşınmazdan yararlanmasını engellemek de tecavüz ve müdahaleye örnek teşkil eder.
  4. Ekim ve Dikimde Bulunma: Başkasının taşınmazına izinsiz olarak ekim ve dikimde bulunmak, zilyedin haklarına tecavüz anlamına gelir.
  5. Mahsul Toplama İddiasıyla Müdahale: Tarla veya bahçedeki mahsulü hak iddia ederek toplamak, başkasının taşınmazına müdahale olarak değerlendirilir.
  6. Su Geçirme veya Üzerine İnşaat Yapma: Başkasının arazisi üzerinden su geçirmek, üzerine inşaat yapmak gibi eylemler de taşınmaz mal üzerinde tecavüz ve müdahale oluşturabilir.
  7. Ağaç, Taş, Toprak Bırakma ile Engel Oluşturma: Başkasının taşınmazına ağaç, taş, toprak bırakarak zilyedin taşınmazdan yararlanmasını engellemek, tecavüz ve müdahaleye örnek teşkil eder.
  8. Benzer Davranışlarla Hak Kısıtlaması: Yukarıda sayılanlara benzer davranışlarla, zilyedin taşınmaz üzerindeki haklarına kısıtlama getirmek de tecavüz ve müdahale olarak değerlendirilebilir.

Bu örnekler, taşınmaza tecavüz ve müdahale sayılacak durumları genel olarak açıklamaktadır. Kanun, bu tür durumların önlenmesi ve mağdurların hızlı bir şekilde korunabilmesi amacıyla belirli düzenlemeleri içermektedir. Tüm bu süreçte hak kaybına uğramamak bakımından bir avukatın profesyonel desteği önerilir.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliyede Süreler

Kaymakamlık yoluyla tahliye süreleri, 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun’a göre belirli bir takvimle ilerlemektedir. Bu süreç şöyle açıklanmıştır:

  • Başvuru Süresi: Taşınmaz malın zilyedi veya zilyetlerinden biri, taşınmaza yönelik tecavüz veya müdahaleyi öğrendiği tarihten itibaren en geç altmış gün içerisinde yetkili makama başvurmalıdır.
  • Soruşturma Süresi: Başvuru üzerine, vali veya kaymakam tarafından başlatılan soruşturma en geç on beş gün içerisinde tamamlanır ve karara bağlanır. Bu süre içinde taşınmazın niteliği, müdahaleyi gerçekleştirenin kim olduğu, müdahalenin tespit edildiği tarih ve taşınmazın bulunduğu yerdeki kişilerin ifadesi alınır.
  • Karar Süresi: Soruşturma sonucunda yetkili makam, başvuruya ilişkin kararı en geç on beş gün içerisinde verir. Kararda, tecavüz veya müdahalenin varlığının tespiti ve gerekirse tahliye kararı yer alır.
  • İnfaz Süresi: Kararı veren yetkili makam tarafından görevlendirilen infaz memuru, kararı aldıktan sonra beş gün içerisinde kararı yerine getirir. Bu süre içinde tecavüz edilen taşınmazın sahibine teslim edilir.
  • Yasal İhtiyati Süre: Kanun, başvurunun tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yetkili merciye başvurulmazsa, daha sonrasında başvuruda bulunulamayacağını belirtir. Bu süre içinde başvuru yapılması önemlidir.

Bu süreç, haksız tecavüz ve müdahaleye karşı hızlı ve etkili bir çözüm sağlamak amacıyla belirlenmiştir. Başvurunun zamanında yapılması ve süreç içinde gerekli incelemelerin hızlı bir şekilde tamamlanması, taşınmaz malın zilyetliğinin korunması açısından önem taşır. Sürelerin hatasız bir şekilde takip edilmesi ve kaçırılmaması, kaymakamlık yoluyla tahliye süreçlerinde avukatın kritik önemini vurgular; zira avukatın hukuki deneyimi, gerekli belgelerin zamanında düzenlenmesi ve mahkeme sürecinin doğru yönetilmesi sayesinde müvekkilin hukuki haklarının en etkili biçimde savunulmasını sağlar. Kaymakamlık yoluyla tahliye süreci için MG Hukuk avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Kararına İtiraz

Kaymakamlık yoluyla tahliye kararına karşı itiraz süreci, 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun’a göre belirli kurallar ve aşamalara tabidir. Kaymakamlık tarafından verilen tahliye kararı, ilgili kişi veya kişilere tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren kararın yerine getirilmesi beklenir. Tebliğ edilen karara karşı, ilgili kişi veya kişilerin yasal bir itiraz hakkı bulunmaktadır. İtiraz, kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde yapılmalıdır. İtiraz, yazılı olarak ve ilgili kaymakamlığa başvurularak gerçekleştirilir. İtiraz dilekçesinde karara itiraz sebepleri detaylı bir şekilde ifade edilmelidir. Kaymakamlık, yapılan itirazı inceler ve gerekli gördüğü durumlarda ek delilleri talep edebilir.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye

Bu süreç içerisinde tarafın savunması ve delillerin sunulması mümkündür. İtiraz süreci tamamlandıktan sonra kaymakamlık, itirazı değerlendirir. İtirazın haklı bulunması durumunda karar yenilenebilir. Eğer kaymakamlık, yapılan itirazı haklı bulmazsa, önceki tahliye kararı geçerli olmaya devam eder. Bu durumda ilgili kişi veya kişiler, daha üst mahkemelere başvurarak yargı yoluyla itiraz etme hakkına sahiptir.

İtiraz sürecinde adil bir değerlendirme ve açıklamaların titizlikle sunulması önemlidir. İtiraz sürecinin doğru ve eksiksiz bir şekilde yürütülmesi, haksız tahliye kararlarına karşı etkili bir savunma sağlayabilir. Bu sebeple sürecin en başından itibaren bir avukatın desteği önemli olacaktır.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliyede İkinci Tecavüze İlişkin Cezalar

Kaymakamlık yoluyla tahliyede ikinci tecavüz durumunda uygulanan cezalar, 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun’un 15. maddesinde belirtilmiştir:

“Mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale, ister tecavüz veya müdahalesi önceden önlenen kimse tarafından, isterse başkaları tarafından birinci mütecaviz yararına ilk defa yapılmış olsun, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu suçu işleyenler hakkında;

a) Taşınmaz mal, kamu kurum veya kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz mal diğer tüzelkişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

b) Tecavüz veya müdahale silahlı bir kişi veya silahsız olsalar dahi birden fazla kişiler tarafından yapıldığı takdirde (a) bendindeki cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.

c) Tecavüz veya müdahale taşınmaz malı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok kişinin birleşmesiyle işlenirse (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca üçte bir oranında artırılır. Bu amaçla birleşen kişilerden en az birisinin silahlı olması halinde ise (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca yarı oranında artırılarak hükmolunur.”

İkinci tecavüz durumunda ceza hükümleri şu şekildedir:

  1. İkinci Tecavüz Durumu: Aynı taşınmaza yönelik ikinci bir tecavüz veya müdahale gerçekleştiğinde, bu durum ikinci tecavüz olarak kabul edilir.
  2. Kamu Malı Statüsünde Olan Taşınmazlar İçin: Eğer taşınmaz mal, kamu malı statüsünde ise, ikinci tecavüz durumunda altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
  3. Diğer Tüzel ve Gerçek Kişilere Ait Taşınmazlar İçin: Taşınmaz mal, kamu malı statüsünde değilse (diğer tüzel ve gerçek kişilere aitse), ikinci tecavüz durumunda üç aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
  4. Birden Fazla Kişi Tarafından Yapılan Tecavüz: Eğer taşınmaz mala tecavüz veya müdahale, silahlı bir kişi tarafından veya silahsız olsa dahi birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmişse, ceza bir kat artırılarak uygulanır.

Bu hükümler, taşınmaza yapılan ikinci tecavüz durumlarında uygulanacak cezaları belirlemektedir. Hapis cezaları, mahkeme kararı ile uygulanmakta olup, kanunun bu konudaki hükümlerine riayet edilmesi önemlidir. Kaymakamlık yoluyla tahliye sürecinde ikinci tecavüzle ilgili cezalar, oldukça ciddi sonuçlar doğurabilir ve bu noktada bir avukatın rolü önemlidir. Avukatlar, müvekkillerini bu tür suçlamalara karşı etkili bir şekilde savunmak, adil bir yargılama süreci sağlamak ve müvekkilin haklarını korumak için kritik bir rol oynarlar. Bu konuda MG Hukuk’a ulaşabilirsiniz.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Dilekçesi Örneği

Her hukuki durum farklıdır ve özel koşulları içerebilir. Bu nedenle, hukuki süreçlerde profesyonel destek almak önemlidir. Avukatlar, size özel durumunuz için uygun ve etkili bir hukuki strateji oluşturabilir ve sürecinizi yönlendirebilir. Her bireyin karşılaştığı hukuki sorunlar farklıdır ve bu sorunlarla başa çıkabilmek için uzman bir hukuk profesyonelinin rehberliği önemlidir. Bu nedenle, kaymakamlık yoluyla tahliye talebinde bulunurken veya benzer hukuki süreçlerde adım atarken bir avukatın hukuki destek sağlaması kritiktir.

Avukatlar, hukuki bilgi ve deneyimleri ile size özel durumunuz için en uygun hukuki çözümü bulabilirler. Hukuki süreçlerdeki prosedürleri bilmeleri, başvurularınızın etkili ve adil bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, avukatlar size davranış biçiminde rehberlik ederek, hukuki süreç boyunca sizi bilgilendirebilir ve haklarınızı korumanıza yardımcı olabilirler. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Dilekçesinden bir parça verelim:

“Yukarıda belirtilen nedenlerle, taşınmaz malımın zilyetliğine yönelik yapılan tecavüzün ve müdahalenin önlenmesi için gerekli tahliye işlemlerinin başlatılmasını talep ediyorum. Bu çerçevede, kaymakamlıkça yapılacak inceleme sonucunda gerekli tedbirlerin alınarak taşınmaz malın zilyetliğimin korunması için girişimlerde bulunulmasını arz ve talep ederim.”

Hukuki süreçlerde profesyonel bir avukatın desteğini almak, sizin için en uygun ve güvenilir çözümü elde etmenize yardımcı olabilir. Her hukuki durum özeldir, bu yüzden profesyonel bir avukat, hukuki sorunlarınıza uygun özel bir yaklaşım geliştirebilir. Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak müvekkillerimize Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Kaymakamlık Yoluyla Tahliyeye İlişkin Emsal Yargı Kararları

Kadıköy gayrimenkul hukuku ve kira hukuku avukatı olarak idari yargıda en üst seviye içtihat makamı Danıştay’ın Kaymakamlık Yoluyla Tahliye konusuna dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Danıştay 10. Daire KT 28.02.1997, E:1995/6434, K:1997/715

Başkasının mülkiyeti altındaki arazi üzerinden zaman zaman geçmenin (arazi malikince çit çekme suretiyle) engellenmesi nedeniyle, söz konusu o taşımaz mal üzerinde korunması gereken bir zilyetlik hakkı doğmaz. Bir başka ifadeyle başkasının arazisinden zaman zaman gelip geçme zilyetlik hakkı vermez.

Danıştay 10. Dairesi, KT:14.05.2001, E:1999/1318, K:2001/175

“Alt kiracı olarak davacının fiili zilyet olduğu taşınmazın davacıdan alınarak şikayetçi malike tesliminde 3091 sayılı kanunun amacına uyarlık bulunmadığı, esasen şikayetçinin kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanması ve üstün hak niteliğindeki iddialarının bu kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, dava konusu işlemi iptal eden idare mahkemesinin kararı hukuka uygundur.”

Danıştay 10. Dairesi, KT:21.05.2001, E:1999/3894, K:2001/1887

“Şikayetçinin taşınmazın beş yıldan beri tasarruf ve zilyetliğinde olduğunu, davacının etkili tarlayı sürmek suretiyle tecavüzde bulunduğunu öne sürerek kaymakamlığa başvurduğu; yerinde yapılan soruşturma sırasında şikayetçinin taşınmazı davacının eşi dışındaki üç varisin bilgisinde beş yıldır sürüp, ektiğini, şikayetçi tanıklarının davacının şikayetçi tarafından ekilen yeri sürdürdüğünü beyan ettikleri, mütecaviz sıfatıyla davacının da şikayetçinin bu yeri 6-7 yıldır ektiğini, ancak eşinin tarlaya hissedar olduğunu, bu nedenle yeri kendisinin ekeceğini daha önce şikayetçiye bildirdiğini, diğer hissedarların rızası olduğunu, tanık göstermeyeceğini söylediği..

..dava konusu işlemle şikayetçinin zilyetliğindeki yere davacının tecavüz ettiğinin belirlendiği öne sürülerek davacının tecavüzünün önlenmesine karar verildiği, işlemin iptali istemiyle açılan dava sırasında da davacı ile üç kişi arasında düzenlenen kira sözleşmesinin mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacının da kabul ettiği gibi şikayetçinin taşınmazı uzun yıllardır fiilen hâkimiyeti ve tasarrufu altında bulundurarak zilyet olduğu davacının mülkiyet iddiasında bulunarak taşınmaza tecavüzde bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

Öte yandan davacı soruşturma sırasında şikayetçinin 6-7 yıldır zilyet olduğunu kabul ederken, kendisi bir sözleşme sunmadığı gibi idarenin yargı kararı niteliğinde sözleşmenin geçerliliği ve süresiyle ilgili bir karar vermesine de olanak bulunmadığından, mahkemenin dava aşamasında öne sürülen sözleşme bulunduğu iddiasına ve eklenen sözleşme örneğine dayanarak hüküm kurmasında da hukuki isabet görülmemektedir. Bu itibarla kanuni düzenlemeye uygun olarak zilyetliğin belirlenmesi suretiyle tesis edilen işlemin niteliği, kanunda öngörülen amaç ve üstün hak iddiasında bulunanın adli yargı yerine başvurabileceği dikkate alınarak açılan davanın reddi gerekirken, özetlenen gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.”

İdare ve gayrimenkul hukukundaki sık değişiklikleri göz önünde bulundurursak kaymakamlık yoluyla tahliye davalarının süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosu avukatlarına tahliye davaları avukatlığı kapsamında Kaymakamlık Yoluyla Tahliye davası için başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul Kaymakamlık Yoluyla Tahliye Davalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy MG Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin kaymakamlık yoluyla tahliye davalarında etkin bir hukuki destek almasını sağlamaktayız. Kaymakamlık yoluyla tahliye davaları, mülki idare amirlerine başvurarak, haksız işgallerin ve tecavüzlerin önlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bir hukuki süreci içermektedir. Bu süreçte profesyonel bir avukatın rehberliği, müvekkilin haklarını etkili bir şekilde savunmasına ve adil bir sonuca ulaşmasına yardımcı olabilir.

MG Hukuk Bürosu olarak, tecrübeli ve uzman avukat kadromuzla müvekkillerimize çözüm sunmaktayız. Kaymakamlık yoluyla tahliye davalarında, başvuruların doğru bir şekilde hazırlanması, hukuki sürecin takibi ve müvekkilin haklarının korunması konularında müvekkillerimize destek vermekteyiz. Hukuki süreçlerdeki detayları bilmek ve etkin bir strateji oluşturmak, müvekkilin lehine sonuçlar elde etmesine olanak tanır. Kadıköy avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosu avukatlarına tahliye davaları avukatlığı kapsamında Kaymakamlık Yoluyla Tahliye davası için başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Önemle belirtmemiz gerekir ki her tahliye dilekçesi, dava dilekçesi, ihtarname, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul gayrimenkul hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Kadıköy avukatlık, marka ve patent vekili ve uzman kira ve gayrimenkul hukuku kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy hukuk davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Yukarıda makalede belirtilen “idari yoldan taşınmaz tahliyesi, fuzuli işgal tahliye davası, kaymakamlık yoluyla tahliye, valilik yoluyla tahliye, 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” ve diğer kaymakamlık yoluyla tahliye konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, hukuk büromuzun tahliye avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Kadıköy avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosu avukatlarına tahliye davaları avukatlığı kapsamında Kaymakamlık Yoluyla Tahliye davası için başvurabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.