M G H U K U K

Yükleniyor

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Ana Sayfa Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Günümüz iş dünyasında, iş ilişkilerinin niteliği ve işçi ile işveren arasındaki anlaşmalarda işçiye rekabet yasağı sözleşmesi hükümleri bulunabilmektedir. Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra belirli bir süre boyunca işverenine karşı rekabet etmekten kaçınmasını öngören hukuki bir taahhüttür.

Bu taahhüt, işverenin iş sırlarını, müşteri çevresini ve genel iş pratiklerini koruma amacını taşırken, işçiye de adil bir rekabet ortamında faaliyet gösterme imkânı sunmayı hedefler.  Kadıköy avukatlık ofisi MG Hukuk olarak bu makalede, rekabet yasağı sözleşmesinin ne anlama geldiğini, temel koşullarını, sınırlamalarını ve işçi ile işveren arasındaki dengeyi nasıl sağladığını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Daha detaylı bilgi için, hukuki danışmanlık ve şirketlere hukuku danışmanlık avukatlık hizmeti almak için MG Hukuk’a ulaşabilirsiniz.

Rekabet Yasağı Nedir?

Rekabet yasağı, genellikle iş sözleşmelerinde yer alan bir hükümdür ve işçinin belirli bir süre boyunca işverenine karşı rekabet etmekten kaçınmasını içeren bir taahhüttür. Bu yasağın temel amacı, işverenin iş sırlarını, müşteri bilgilerini veya özel bilgilerini korumak, işçinin bu bilgileri kullanarak rekabet avantajı elde etmesini engellemek ve işverenin iş çevresini korumaktır.

Rekabet yasağı, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra belirli bir süre boyunca geçerlidir. Bu süre genellikle makul bir zaman dilimini kapsar, ancak hâkim durum ve koşulları değerlendirerek bu süreyi sınırlayabilir. Yasağın kapsamı, işçinin hangi tür faaliyetlerde bulunmaktan kaçınması gerektiğini, hangi coğrafi alanlarda rekabet etmemesi gerektiğini ve müşteri çevresi ile iş sırları gibi belirli unsurları içerir.

Rekabet yasağının ihlal edilmesi durumunda işçi, işverenin uğradığı zararları gidermekle yükümlüdür. Bu zararlar, işverenin müşteri kaybı, gelir kaybı veya itibar kaybı gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. İş sözleşmesinde aksi belirtilmediği sürece, işçi belirli bir tazminat ödemeyi kabul ederek rekabet yasağından kurtulabilir.

Rekabet yasağı, iş ilişkilerinde taraflar arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla kullanılan bir araçtır. Bu hüküm, işverenin iş çevresini koruma hakkını güvence altına alırken, işçinin de adil bir rekabet ortamında faaliyet göstermesine izin verir. Ancak, bu konuda detaylı bilgiye ve profesyonel hukuki tavsiyeye başvurmak her zaman önemlidir, çünkü yasal düzenlemeler ve sektörel farklılıklar bu konuda değişiklik gösterebilir. Sürecin başından itibaren bir avukatın desteğini almak önemli olacaktır. MG Hukuk da müvekkillerine rekabet yasağı sözleşmesi üzerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

İşçi ve İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi ve Amacı

İşçinin ve işverenin arasında geçerli olan rekabet yasağı sözleşmesi, mevzuatımızda Türk Borçlar Kanununun 444 – 447. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddelere yakından bakacak olursak:

MADDE 444 – Rekabet Yasağının Koşulları

Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.

Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”

MADDE 445 – Rekabet Yasağının Sınırlandırılması

Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.

Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.”

MADDE 446 – Rekabet Yasağına Aykırı Davranışın Sonuçları

Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.

Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.

İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.”

MADDE 447 – Rekabet Yasağının Sona Ermesi

Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.

Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.”

Bu maddelerden çıkarılacak başlıca noktaları sayacak olursak:

Bu hükümler, işçi ile işveren arasındaki rekabet yasağı konusundaki sorumlulukları ve sınırlamaları düzenleyerek, taraflar arasında adil bir denge oluşturmaya yönelik kuralları içermektedir. Rekabet yasağı sözleşmesinin amacı, işçinin işletmede öğrendiği bilgileri, iş sözleşmesi sona erdikten sonra işverenin aleyhine onunla rekabet edecek şekilde kullanmasını engellemektir. İşveren, rekabet yasağı sözleşmesiyle iş sırlarını ve müşteri çevresini korumayı hedefler. İşçinin, ayrılmasının ardından eski işvereninin rekabet avantajını kullanarak rakip bir iş kurmasını engelleyerek, işverenin piyasadaki konumunu sürdürmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, rekabet yasağı, iş dünyasında adil bir rekabet ortamı yaratmayı amaçlar. İşçinin eski işvereninin müşteri çevresini kullanarak haksız avantaj elde etmesini engelleyerek, ticaretin adil ve denge içinde olmasına katkıda bulunur.

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları

Türk Borçlar Kanunu’nun 444. maddesi, rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerlilik koşullarını düzenlemektedir. Bu maddeye göre rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir. İşte TBK 444. maddeye göre rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerlilik koşulları:

  1. Fiil Ehliyetine Sahip Olma:

Rekabet yasağı sözleşmesi, tarafların fiil ehliyetine sahip olmalarına dayanmalıdır. Yani, sözleşme yetenekli ve ehil taraflar arasında yapılmalıdır.

  1. Yazılı Olma Şartı:

TBK 444. maddeye göre rekabet yasağı sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır. Sözleşmenin yazılı olması, taraflar arasında netlik sağlamak ve gelecekte olası uyuşmazlıkları önlemek amacını taşır.

  1. Hizmet İlişkisinin Belirli Koşulları:

Rekabet yasağı sözleşmesi, hizmet ilişkisi çerçevesinde yapılmalıdır. Yani, işçi veya hizmet sağlayıcı ile işveren veya hizmet alan arasında bir ilişki bulunmalıdır.

  1. Müşteri Çevresi, Üretim Sırları veya İşler Hakkında Bilgi Edinme İmkanı:

Rekabet yasağı, hizmet ilişkisi çerçevesinde çalışanın müşteri çevresi, üretim sırları veya işler hakkında bilgi edinme imkanına sahip olması durumunda geçerlidir. Yani, sözleşmenin geçerli olabilmesi için işçinin bu tür bilgilere erişim sağlama potansiyeli bulunmalıdır.

  1. Bilgilerin Kullanılmasının İşverene Zarar Verme Niteliği:

Rekabet yasağı sözleşmesi, işverenin zararına sebep olacak nitelikte bilgilerin kullanılmasını hedefler. Yani, işçinin bu bilgileri kullanarak işverenine önemli bir zarar verme potansiyeli bulunmalıdır.

Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan bu koşulların eksiksiz olarak sağlanması, rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerli ve uygulanabilir olmasını sağlar. Ancak, sözleşme şartlarının spesifik durumları göz önüne alarak belirlenmesi ve her durumun özelliğine göre değerlendirilmesi önemlidir. Bu sebeple sürecin en başından itibaren bir avukatın desteğini almak son derece önemli olacaktır. MG Hukuk müvekkillerine Rekabet Yasağı Sözleşmesi üzerine de hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Süresi

Türk Borçlar Kanunu’nun 445. maddesi, rekabet yasağı sözleşmelerinin süresi hakkında düzenlemeler içermektedir. Bu maddeye göre, rekabet yasağı sözleşmelerinin süresi belirli kriterlere bağlı olarak sınırlanmıştır. İşte TBK’nın 445. maddesi ile ilgili ana unsurlar:

  • Genel Süre Sınırlaması:

TBK’nın 445. maddesine göre, rekabet yasağı sözleşmelerinin süresi genellikle iki yılı aşamaz. Bu süre, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet etmekten kaçınma yükümlülüğünü ifade eder.

  • Hâkimin Sınırlama Yetkisi:

Ancak, hâkim, özel durumları değerlendirerek bu süreyi sınırlayabilir veya uzatabilir. Hâkim, tarafların çıkarlarını, sözleşmenin şartlarını ve adaleti gözeterek rekabet yasağı süresini belirleme konusunda takdir yetkisine sahiptir.

Bu madde, işçi ile işveren arasında rekabet yasağı konusunda denge sağlamak amacı taşır. Belirli bir süre ile sınırlı tutulmuş olması, işçinin işverene karşı rekabet etme yükümlülüğünün makul bir zaman dilimine yayılmasını ve aynı zamanda işçinin meslek ve istihdam olanaklarına zarar gelmemesini sağlamayı hedefler. Hâkimin sınırlama yetkisi, durumun özelliğine göre adil bir çözüm bulma esnekliği sağlar.

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Sınırları

Türk Borçlar Kanunu’nun 445. maddesi, rekabet yasağı sözleşmelerinin sınırlamalarını belirlemektedir. İşte TBK’nın 445. maddesine göre rekabet yasağı sözleşmelerinin sınırlamaları:

  • Yer, Zaman ve İş Kapsamındaki Sınırlama:

Rekabet yasağı sözleşmeleri belirli bir coğrafi alanda (yer), belirli bir süre boyunca (zaman) ve belirli bir iş türü için () sınırlamalar içermelidir. Bu sınırlamalar, makul bir şekilde belirlenmeli ve işçinin rekabet etme yükümlülüğünü adil bir şekilde düzenlemelidir.

  • Aşırı Nitelikteki Sınırlama:

Rekabet yasağı sözleşmesinin sınırlamaları, aşırı nitelikte olmamalıdır. Hâkim, bu sınırlamaların işçi üzerinde aşırı bir baskı oluşturup oluşturmadığını değerlendirir ve gerekirse sınırlamaları hafifletebilir.

  • Hâkimin Takdir Yetkisi:

Hâkim, rekabet yasağı sözleşmesinin sınırlamalarını değerlendirirken tarafların çıkarlarını ve adaleti gözetir. Hâkim, sözleşmenin koşullarını göz önünde bulundurarak sınırlamaları revize edebilir veya uygun gördüğü şekilde düzenleyebilir.

  • Müşteri Çevresi ve İş Sırları ile İlgili Bilgi Edinme Koşulu:

Rekabet yasağı, işçinin müşteri çevresi, üretim sırları veya işler hakkında bilgi edinme potansiyeline dayanmalıdır. Bu bilgilerin kullanılmasının işverene zarar verecek nitelikte olması durumunda sınırlamalar geçerli olabilir.

Rekabet yasağı sözleşmelerinin sınırlamaları, işverenin meşru çıkarlarını korurken işçinin de adil bir rekabet ortamında faaliyet gösterme hakkını sınırlamamak adına belirlenir. Hâkim, bu dengeyi sağlamak amacıyla sınırlamaların kapsamını ve süresini uygun bir şekilde değerlendirir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesine Aykırılık

Türk Borçlar Kanunu’nun 446. maddesi, rekabet yasağı sözleşmelerine aykırılık durumunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, işçinin rekabet yasağına aykırı davranması halinde ortaya çıkan aykırılıklar ve sonuçları belirtilmiştir. İşte TBK’nın 446. maddesine göre rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık:

  • Zararın Giderilmesi:

Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bu nedenle işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. Aykırılık nedeniyle işverenin maddi veya manevi olarak uğradığı zararlar, işçi tarafından tazmin edilmelidir.

  • Ceza Koşulu:

Sözleşmede aykırılık durumuna bağlı olarak bir ceza koşulu öngörülmüşse ve sözleşmede aksi bir hüküm bulunmuyorsa, işçi, öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir. Ancak, işçi, bu miktarı aşan zararı da gidermekle yükümlüdür.

  • İşverenin Ek Talepleri:

İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararların ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, işverenin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.

Yani, işçi rekabet yasağına aykırı davranışı nedeniyle işverenin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Sözleşmede bir ceza koşulu varsa, işçi bu cezayı ödeyerek rekabet yasağına aykırılık nedeniyle doğan borcundan kurtulabilir. İşveren, aynı zamanda işçinin davranışının ciddiyetine bağlı olarak yasağa aykırı davranışa son verilmesini talep edebilir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesine Aykırılıkta Görevli Mahkeme

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2021/3076 Esas, 2021/9789 Karar ve 01.06.2021 tarihli kararı ile, işçinin rekabet yasağına aykırılığından doğan zararın ve sözleşmede belirlenen cezai şartın tazminatının talep edileceği davalarda, uzun yıllardır benimsenmiş olan içtihattan vazgeçmiştir. Artık, sözleşme sırasında veya sözleşmenin sona ermesi sonrasında oluşan rekabet yasağına ilişkin davalarda görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğuna hükmetmiştir. Böylece rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık halinde açılacak davalar İş Mahkemelerinde açılacaktır. Bu konuda daha detaylı bilgi için veya Kadıköy hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için MG Hukuk’a ulaşabilirsiniz.

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Sona Ermesi

Türk Borçlar Kanunu’nun 447. maddesi, rekabet yasağı sözleşmesinin sona ermesini düzenler. Bu maddeye göre, rekabet yasağı sözleşmesi şu durumlar altında sona erer:

Gerçek Bir Yararın Olmaması:

Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı durumda sona erer. Yani, işverenin koruma amacına ulaşma veya başka bir avantaj elde etme ihtimali kalmadığında rekabet yasağı son bulur.

Haklı Bir Sebep Olmaksızın Fesih:

Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedildiğinde rekabet yasağı sona erer. Haklı bir sebep, tarafların iradesi dışında ortaya çıkan ve sözleşmenin devamını imkansız kılan olayları içerebilir.

Rekabet yasağı sözleşmesinin sona ermesi, tarafların bu özel anlaşmayı sonlandırdığı anlamına gelir. Bu durum, işçinin rekabet yasağına tabi olma yükümlülüğünün ortadan kalktığı anlamına gelir. Sözleşmenin sona ermesinin nasıl gerçekleşeceği, sözleşme şartlarına ve ortaya çıkan duruma bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, sözleşme şartlarını dikkatlice incelemek ve uygulanabilir durumu değerlendirmek önemlidir. Diyebiliriz ki sürecin en başından itibaren iş hukuku ve borçlar hukukunda uzman bir avukat ile çalışmak hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. MG Hukuk müvekkillerine iş hukuku ve borçlar hukuku alanlarında işçinin rekabet yasağı sözleşmesi üzerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi Örneği

Rekabet yasağı sözleşmesi kendisini ayrı bir sözleşme olarak gösterebildiği gibi, ayrıca iş sözleşmesinin içerisindeki maddelerden biri veya birkaçı olarak da gösterebilmektedir. İşçinin rekabet yasağı sözleşmesi hazırlanırken alanında tecrübeli iş ve borçlar hukuku avukatından destek alınmasını tavsiye ederiz. Sözleşmenin her bir maddesinden kaynaklı farklı uyuşmazlıklar çıkabileceğinden dolayı her zaman bir avukatla çalışmak önemlidir, hak kayıplarının önüne geçecektir. İşçinin rekabet yasağı sözleşmesi örneklerine bakılarak sözleşme hazırlanması doğru olmayacaktır. Sözleşmeler hukukuna göre her sözleşmenin ayrı hukuki metinleri, ayrı koruyucu hükümleri ve tarafların hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. MG Hukuk işçinin rekabet yasağı sözleşmesi üzerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Sözleşmeden bir madde örneği vermek gerekirse:

“İşçi, işverene ve işyerine ait her türlü iş sırlarını saklamayı, işverene zarar verecek davranışlarda bulunmamayı taahhüt eder.”

Sözleşmelerdeki her bir unsurun o konuda uzman olan uygun bir avukatın yardımıyla detaylandırılması, her birinin üstünde uzun uzun durulması gereklidir. Önemle belirtmemiz gerekir ki her sözleşme, dava dilekçesi ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir.  Kadıköy avukatı olarak sizlere tavsiyemiz hukuken alanında uzman İstanbul iş ve borçlar hukuku, sözleşmeler hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy iş ve borçlar hukuku avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

İstanbul Kadıköy iş hukuku avukatı ekibimiz, marka ve patent vekillerimizle marka hukuku ve lisans sözleşmeleri, işçi ve işveren müvekkillerine de iş ve borçlar hukukunda bulunan işçinin rekabet yasağı sözleşmesi konusunda 2013’ten bugüne edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerine en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler.

Rekabet Yasağı Sözleşmesine İlişkin Emsal Yargıtay Kararları

Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın işçinin rekabet yasağı sözleşmesi davalarına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 9. HD., E. 2021/3076 K. 2021/9789 T.1.6.2021 kararında

“İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu’ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir.”

Yargıtay 11. HD., E. 2015/8396 K. 2016/3470 T. 30.3.2016 kararında

“Somut olayda davacı ile davalı arasında rekabet yasağını düzenleyen sözleşme hükümleri ile rekabet yasağına atıf yapan hükümler değerlendirildiğinde; mahkemece rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin bir yıl olarak belirlendiği ancak mahal ve iş türü bakımından sınırlama yapılmamış olması sözleşmenin geçersizliği sebebi olarak benimsenmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Ancak sözleşmede yer alan düzenlemeye göre, davalı işçinin, davacı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren başka şirket ve kurumlarda sözleşme konusuyla aynı içerikte faaliyet gösteremeyeceği ifade edilmiş, rekabet yasağının sektörel olduğu, şirketin zararı olup olmadığına bakılmaksızın rekabet yasağına aykırılık halinde cezai şartın ödenmesi öngörülmüştür.

Davalı, davacı şirkette… İli sınırları içinde satış yönetici olarak çalışırken, yeni işe başladığı şirkette de satış müfettişi sıfatıyla çalışmakta ve çalışma sahası da…. İli … İlçesi olarak öngörülmüştür. Her ne kadar rekabet yasağı sözleşmesinde mahal yönünden açık bir sınırlama yapılmamış ise de, davalının aynı il sınırları içinde, aynı sektörde ve aynı sıfatla başka bir şirkette çalıştığı ortadadır. Ayrıca, davacı şirkette satış yöneticisi konumunda olan davalının, davacı şirketin müşteri çevresi hakkında bilgi edindiği ve bu bilgilerin kullanımının davacı şirket aleyhine zarar doğurabilecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.”

Yargıtay 11. HD., E. 2015/5612 K. 2015/13054 T. 7.12.2015 kararında

“Somut olayda davacı ile davalı arasında rekabet yasağını düzenleyen sözleşme hükümleri ile rekabet yasağına atıf yapan hükümler değerlendirildiğinde; mahkemece rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin altı ay ve rekabet mahalli olarak Ege Bölgesi’nin belirlenmesi sözleşmenin geçersizliği sebeplerinden biri olarak benimsenmiş ise de, bu konuda davalının çalışma hayatındaki müktesebatı, tecrübesi ve uzmanlık alanına göre, rekabet yasağı sözleşmesinde yer alan yer ve süre sınırlamasının onun iktisadi geleceğini tehlikeye atacak mahiyette hakkaniyete aykırı bir sınırlama teşkil etmediğinin kabulü gerekir.

Yine mahkemenin davalının kilit bir pozisyonda bulunmadığı ve şirketin sırlarına vakıf olmayan davalının haksız rekabetinin de söz konusu olamayacağı yönündeki gerekçesi ise, TBK’nın 444/2. madde hükmü karşısında isabetli görülmemiştir. Zira, davacı şirketin satış sorumlusu konumunda olan davalının, davacı şirketin müşteri çevresi hakkında bilgi edindiği ve bu bilgilerin kullanımının davacı şirket aleyhine zarar doğurabilecek nitelikte olduğu izahtan varestedir.”

İşçinin rekabet yasağı sözleşmesi süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy iş hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy avukatlık, marka ve patent vekilliği faaliyeti yapan ve İstanbul’da yer alan MG Hukuk Bürosu İstanbul iş hukuku ve borçlar hukuku avukatı, iş hukukuna dair davalar, haksız rekabet davaları, işçinin rekabet yasağı sözleşmesi ve ilgili davalar için danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul işçinin rekabet yasağı sözleşmesine dair süreçlerde avukat kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.

İstanbul Rekabet Yasağı Sözleşmesi Avukatlık Hizmeti Almak İçin Ne Yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul sözleşmeler hukuku, borçlar ve iş hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Kadıköy  avukatlık bürosu olan ve iş hukuku ve şirketler hukuku avukatlığı alanında deneyimli MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı olarak işçinin rekabet yasağı sözleşmesinde ve diğer süreçlerde vekillik hizmeti için MG Hukuk bürosuyla irtibata geçebilirsiniz.

Yukarıda makalede belirtilen “işçinin rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin rekabet etmeme borcu, işçinin rekabet etmeme yükümlülüğü, işveren ve işçinin arasında rekabet yasağı, rekabet yasağı taahhüdü, iş hukukunda rekabet yasağı” ve benzeri iş hukuku ve borçlar hukuku konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya hukuk büromuzun iş hukuku ve danışmanlık avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.