M G H U K U K

Yükleniyor

Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku

Ana Sayfa Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku

Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku

MG HUKUK ve Avukatlık Bürosu, bütün çalışma sahalarındaki yetkinliklerini birleştirerek, sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmalara ve hastalara hukuki hizmet sunmaktadır.

Sağlık hukuku avukatı, uyuşmazlıkların hekim ve hasta hakları açısından incelenmesi, özel sağlık kuruluşlarında belirlenmiş çalışma koşullarının analizi ve herhangi bir sağlık kuruluşuna özgü sistematik danışmanlık hizmetleri de sunmaktadır.

Firmanın sağlık sektöründeki yetkinliği, ilaçlar, tıbbi cihazlar, gıda katkıları, kozmetikler ve diğer tüm sağlık ürünleri dâhil olmak üzere geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Sağlık hukuku avukatı hasta haklarını ve hastane yükümlülüklerini güvence altına almak adına açılmış davalara bakar.

Hasta ve tıp hizmeti gerçekleştiren kurum ve kuruluşlar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için açılan davalarda taraflara hukuki yardım sağlar. Hassas bir yaklaşım ve uzmanlık gerektiren sağlık hukuku kavramı, sağlık sistemini oluşturan her fert ve kuruluşu kapsamı altına alır.

Sağlık hukuku avukatı olmak için tıp ve sağlık alanında deneyim kazanılması ve ayrıca ceza hukuku, disiplin hukuku ve tazminat hukuku sorumlulukları hakkında da tecrübe sahibi olunmalıdır. Özellikle son yıllarda ülkemiz sağlık turizmi olarak adlandırılan yabancı hastaların tedavilerinde ve sağlık hizmetlerinde dünyada önde gelen ülkelerden biri olmuştur.

Bu kapsamda faaliyet gösteren firmaların sağlık hukuku anlamında danışmanlık hizmeti alması elzemdir.

 

Sağlık hukuku hasta ve hekim haklarını koruyan, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne yönelik yetki, sorumluluk ve cezaları düzenleyen hukuk dalıdır. Tıp hukukunu ilgilendiren tüm düzenlemeler, sağlık hukuku altında değerlendirilir. Tıbbi müdahale yapılacak hastalara ait hak ve yükümlülükler, ilaç hukuku, medikal hukuku ve sağlık kuruluşu yükümlülükleri gibi konular bahsedilen hukuk dalı kapsamındadır.

 

Sağlık Hukuku Avukatı Hizmetleri

 

Sağlık hukuku avukatının işi ilgili hukuk dalı temelinde açılmış davaları takip etmek ve sağlık hukuku danışmanlığı vermektir. Hekim hataları nedeniyle açılan malpraktis davalarına sağlık hukuku avukatı bakar. Avukatın görev tanımında yer alan sorumluluklar ise genel olarak şu çerçevede değerlendirilir:

Arabuluculuk ve uzlaşma dosyalarında taraf temsili,

Sağlık kuruluşunun Türk Sağlık Hukuku standartlarına uygunluğunun takip edilmesi,

Sağlık turizmi kapsamında gerekli hukuki destekler, sözleşmesel altyapı ve uluslararası hastalarla olan sözleşme ve işlemlerde hukuki destek,

Hastaneler için tıbbi danışmanlık hizmetleri,

Hastaneler, doktorlar ve diğer sağlık personelleri için medikolegal savunma hizmeti,

Malpraktis davası dosyalarında taraf vekilliği,

İdari başvurularda taraf vekilliği,

Sağlık çalışanlarına eğitim verilmesi,

Mesleki sorumluluk sigortası poliçe şartlarının belirlenmesine hukuki destek,

Sigorta şirketlerine rücu davası açmak,

İhmali olan sağlık çalışanlarına karşı rücu davası açmak,

Haksız fiil tazminatına ilişkin talepler,

Sağlık çalışanlarına karşı uygunsuz ve şiddet içerikli eylemler,

Özel hastane ve hasta arasındaki uyuşmazlıklar,

Hekim ve hasta arasında tedavi nedeniyle oluşan anlaşmazlıklar,

Devlet hastanelerince yapılan hatalı tedavi sonucu oluşan zararın tazmini,

Hatalı tedavinin suç olarak kabul edildiği durumlardaki ceza yargılaması olarak sayılabilir.

 

Malpraktis Davaları

Malpraktis davaları sağlık hukuku deniline ilk akla gelen konulardandır. Hekim veya sağlık kuruluşu hatasından kaynaklı hastanın zarar gördüğü durumlarda açılır. Yanlış veya hatalı tedavi gibi sonucunda hastanın farklı bir sağlık problemi nedeniyle zarar görmesi, davanın temelini oluşturur.

Sağlık hukukuna göre hekim için hukuki sorumluluktan bahsedilebilmesi için tıbbi kaynaklı hastada zarar oluşması gereklidir. Hastanın zarar görmediği durumlarda hekimin hukuksal bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

 

Malpraktis davaları, uğranan zararın yarattığı yoksunluk ile bireyde bedenen ve ruhen yaşanan zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat öngörülmesi ile sonuçlanır. Gerek sağlık temsilcisi gerek hasta açısından bu hassas dava sürecinin takibi ve verilecek cezanın uygulanması açısından avukatlık hizmeti alınması gerektirir.

Maddi ve manevi tazminat davalarında hasta hayattaysa kendisi, değilse yakınları tarafından malpraktis davası açılmalıdır. Sağlık hukuku alanında deneyimli bir avukatlık bürosu ile çalışılarak dava süreci sağlıklı bir şekilde yönetilebilir.

 

Malpraktis Dava Süreci

Hekimin yanlış uygulaması neticesinde zarar gören hastanın bu zararın giderilmesi için yasal süreci başlatmadan önce tespit etmesi gereken en önemli şey meydana gelen zararın tedavinin doğurduğu, tıbbi uygulamalar ve tıp literatürü bakımından karşılaşılması beklenen ve tüm önlemler alınmasına rağmen meydana gelebilecek olan bir komplikasyon yani yan etki olup olmadığının tespit edilmesidir.

Çünkü meydana gelen zarar bir komplikasyon olarak adlandırılabiliyor ise burada hekimin ve diğer sağlık personellerinin kusurundan bahsedilemeyecektir.

Buna karşılık hastanın uğradığı zarar bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlikten kaynaklı ise bu durumda hekimin sorumluluğu doğacaktır.

Kusur sorumluluğu ve tazminatın en temel kuralı kusurun olmaması halinde tazminat hakkının da olmadığıdır. Malpraktis davasında incelenecek ve araştırılacak olan hekimin kusurlu davranışının zarara sebebiyet verip vermediğidir.

Şayet hekimin kusuru yoksa dava reddedilecektir. Bu nedenle davanın açılışından önce sağlık hukukunda ve malpraktis davalarında uzman avukatın görüşünün alınması önemlidir.

 

Malpraktis Davasında Tazminat

 

Hekimin yanlış uygulaması bir haksız fiildir. Bu nedenle hem maddi hem de manevi tazminat talep edilebilir.

Maddi tazminat talebinin hesaplanmasında dikkate alınacak masraflar hastane için yapılmış olan ödemeler, tıbbi müdahale için ödenen bedel, şayet tıbbi müdahale sonrası meydana gelen zararın tedavisi için ek masraflar yapılmak zorunda kalındıysa bunları tutarlarıdır.

Yine kişi çalışıyorsa bu süre zarfında çalışamamasından kaynaklı gelir kaybı, şayet zarar nedeniyle kalıcı bir hasar varsa ve bu durum kişinin çalışmasına uzun vadede de engel olacaksa iş gücü kaybından kaynaklı zararları maddi zarar olarak talep edilebilecektir.

Manevi zarar, haksız fiil neticesinde kişinin şahıs varlığında meydana gelen zarar demektir. Kişilik hakları hukuka aykırı bir eylemle zarar gören kişi manevi tazminat talep edebilecektir. Manevi tazminat bir kişinin haksız fiil karşısında çekmek zorunda kaldığı acı, elem ve kederin giderilmesi içindir.

Manevi tazminata, haksız eylemin kişi üzerinde yarattığı etkileri göz önünde bulundurarak hakim takdir edecektir.

 

Estetik Operasyonlarda İstenilen Sonucun Elde Edilememesi

Estetik operasyonlar bakımından hasta ile hekim arasındaki ilişki eser sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.

Buna göre tıbbi uygulama neticesinde doktor, hastasına bir sonucu bir eseri meydana getirmeyi taahhüt etmektedir.

Eser sözleşmesinde, meydana getirilecek sonucun uzmanı kabul edilen yüklenici, yani doktor; meydana getirmeyi yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, anlaşma hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla görevlidir.

Bu durumda estetik operasyonun neticesinde beklenilen düzeyde bir iyileşmenin gerçekleşmediğinden bahisle doktora karşı bir dava açılması söz konusu olabilecektir.

 

Sağlık Hukuku’nda Ceza Davaları

Hekim hatası nedeniyle hastanın zarara uğraması durumunda bu zararı gidermek için maddi ve manevi tazminat davası açabilmesinin yanı sıra zarara sebebiyet veren işlem suç teşkil edecek nitelikteyse hekimin cezai sorumluluğunun da varlığından söz edilebilir.

Yapılan eylemin neticesine göre taksirle yaralama suçu veya taksirle öldürme suçu meydana gelebilir.

Burada hekimin tıbbi uygulama esnasında yapılan hatalı bir eyleminin suç teşkil etmesinin neticesi üzerine duracağız. Yoksa hekim, zaten suç işleme kastı taşıyarak hareket ederse, tedavi etme amacı yoksa burada kasten yaralama veya kasten öldürme suçlarının oluşacağı açıktır.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku Avukatı

Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku alandaki davaları takip etmesi, Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku konusunda, Kadıköy Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku kategorisinde Kadıköy Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hukuku de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.