Yükleniyor
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Sınır dışı kararı, yabancı uyrukluların Türkiye’den çıkarılması anlamına gelen ve deport olarak da adlandırılan ciddi bir hukuki işlemdir. Ancak, bu kararlar bazen hatalı veya hukuksuz olarak verilebilir ve bu durumda yabancılar, hukuki haklarını kullanarak sınır dışı kararının iptalini talep edebilirler. Türk yabancılar hukuku, bu tür durumları ele alırken titizlikle hareket eder ve yabancıların haklarını korumayı amaçlar. Sınır dışı kararlarının iptali süreci, belirli prosedürlere tabidir ve yabancılara belirli haklar tanır.
Bu makalede, sınır dışı kararının iptali sürecini ve bu süreçte yabancıların sahip olduğu hakları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Sınır dışı kararının iptali sürecinde avukatın önemi oldukça büyüktür. Bu süreç, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık bir yargı sürecini içerir. MG Hukuk olarak müvekkillerimize Sınır Dışı Kararının İptali sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Sınır dışı kararı (Deport), bir ülke yetkililerinin belirli sebepler doğrultusunda yabancı uyrukluları ülke sınırları dışına çıkarması anlamına gelir. Bu kararlar genellikle yabancının ülke içinde yasal prosedürleri ihlal etmesi, kamu düzeni veya güvenliğini tehlikeye atması, yasa dışı faaliyetlerde bulunması gibi durumlarda alınır. Sınır dışı etme kararları, hükümetlerin egemenlik hakları ve ulusal güvenliklerini koruma amacıyla alınır.
Sınır dışı etme kararları genellikle belirli yasal prosedürlerle yürütülür. Bu prosedürler genellikle ülkenin göçmenlik yasaları veya uluslararası anlaşmalarla belirlenir. Sınır dışı kararı işlemi genellikle idari bir süreçtir ve belirli bir makam veya yetkili kurum tarafından gerçekleştirilir.
Yabancıların sınır dışı edilmesi genellikle ciddi sonuçlar doğurabilir ve bu nedenle uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi önemlidir. Sınır dışı kararı verilen kişilerin hakları, adalet ve insanlık onuruna saygı prensiplerine dayanan yasal ve hukuki prosedürlere uygun olarak korunmalıdır. Bu konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatlık Ofisimiz MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Sınır dışı kararı, bir ülkenin resmi yetkilileri tarafından belirli bir yabancı uyruğa sahip kişinin, genellikle ülke sınırları dışına çıkarılmasını emreden idari bir karardır. Bu kararlar, çeşitli nedenlerle alınabilir ve genellikle ülkenin güvenliği, kamu düzeni, yasalara uyum veya ulusal çıkarları gibi endişelerle ilişkilendirilir.
Sınır dışı kararı genellikle yabancının ülke içinde yasal prosedürleri ihlal etmesi, vize veya oturma izni süresini aşması, kamu güvenliğini tehdit etmesi, yasa dışı faaliyetlere karışması veya ulusal güvenliği tehlikeye atması gibi durumlarda alınır. Bu kararlar, ülke göçmenlik yasaları, uluslararası anlaşmalar veya ulusal güvenlik mevzuatı temelinde verilebilir.
Sınır dışı kararı, genellikle bir idari otorite tarafından verilir. Bu otorite genellikle göçmenlik veya içişleri bakanlığı gibi ilgili bir kuruluş veya valilik gibi yerel bir yetkili olabilir. Karar, yabancıya resmi olarak bildirilir ve uygulanması için belirli bir süre verilebilir. Bu süre içinde yabancı, karara itiraz etme veya ülkeyi serbestçe terk etme fırsatına sahip olabilir.
Sınır dışı kararı, sık sık uluslararası insan hakları standartlarına ve uluslararası koruma ilkelerine uygun olarak incelenir ve uygulanır. Bu kararlar alındığında, yabancının hakları, adil bir şekilde değerlendirilmesi, yasal temsil ve gerekli korumaya erişim gibi temel prensiplere saygı gösterilmelidir. Sınır Dışı Kararına ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatlık Ofisimiz MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Sınır dışı kararının kanuni düzenlemesi genellikle her ülkenin kendi göçmenlik yasalarına ve ulusal mevzuatına dayanır. Türkiye’de, sınır dışı kararı ve bu kararlara itiraz süreci, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda detaylı olarak düzenlenmiştir.
MADDE 52
“(1) Yabancılar, sınır dışı etme kararıyla, menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilir.”
MADDE 53
“(1) Sınır dışı etme kararı, Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınır.
(2) Karar, gerekçeleriyle birlikte hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.
(3) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.”
Bu kanun kapsamında, sınır dışı kararlarının alınması, hangi durumlarda uygulanabileceği, kimlerin bu kararlara tabi tutulabileceği ve bu kararlara karşı nasıl itiraz edilebileceği gibi konular ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Kanun, ulusal güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı gibi genel çıkarların korunması amacıyla sınır dışı kararlarının alınabileceğini belirtir.
Yabancıların hakları ve korunması da bu kanun kapsamında düzenlenmiştir. Sınır dışı kararı alınan bir yabancının, kararın gerekçesi ve sonuçları hakkında bilgilendirilmesi, yasal temsil hakkı ve itiraz sürecine erişimi gibi hakları bulunmaktadır. Kanun, bu süreçlerin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla belirli prosedürler öngörmektedir.
Ayrıca, uluslararası hukuka ve insan hakları standartlarına uygun olarak, sınır dışı kararlarının alınması ve uygulanması sırasında yabancıların maruz kalabileceği riskler ve hak ihlalleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, sınır dışı kararının kanuni düzenlemesi, ulusal mevzuatın yanı sıra uluslararası normlara da uygun olmalıdır. Sınır dışı kararının iptali sürecinde avukatlar, yabancıların hukuki haklarını korumak ve adil bir sonuç elde etmek için önemli bir rol oynarlar. MG Hukuk olarak bizler de müvekkillerimize Sınır Dışı Kararının İptaline ilişkin hukuki destek vermekteyiz.
Sınır dışı kararının ve bunun sonuçlarının yabancılar için ciddi ve uzun vadeli etkilere sahip olabileceğini göstermektedir. Bu kararlar, genellikle ülkelerin göç politikaları ve kamu güvenliği endişeleri doğrultusunda alınır ve yabancıların gelecekteki seyahat ve yerleşim olanaklarını ciddi şekilde etkileyebilir.
Türk hukukuna göre sınır dışı edilme kararı, belirli koşulları sağlayan yabancılar hakkında alınabilir. Bu koşullar, Türkiye’nin yasaları ve uluslararası taahhütleri çerçevesinde belirlenir. Mevzuatımızda, Türk hukukuna göre sınır dışı etme kararı alınacaklar şöyle açıklanmıştır:
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 54:
“(1) Aşağıda sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır:
a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler
b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar
c) Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar
ç) Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar
d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar
e) Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler
f) İkamet izinleri iptal edilenler
g) İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler
ğ) Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler
h) Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ya da bu hükümleri ihlale teşebbüs edenler
ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler
i) Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar
j) İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar
k) Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilenler.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri kapsamında oldukları değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabilir.”
Madde 54’te belirtilen durumlar, Türk hukukuna göre sınır dışı kararı alınacak yabancıları detaylandırır. Bu maddede belirtilen koşulları sağlayan yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınabilir:
Bu maddede belirtilen durumlar, sınır dışı edilme kararının alınması için temel oluşturur ve bu kapsama giren yabancılar yetkili makamlar tarafından değerlendirilir. Bu konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatlık Ofisimiz MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Türk hukukuna göre sınır dışı kararı, belirli koşulları sağlayan yabancılar hakkında alınamayacaktır. Bu koşullar, Türkiye’nin yasaları ve uluslararası taahhütleri çerçevesinde belirlenir. Mevzuatımızda, Türk hukukuna göre sınır dışı kararı alınamayacaklar şöyle açıklanmıştır:
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 55
“(1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden, belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir.”
Madde 55’e göre, belirli durumları sağlayan yabancılar, sınır dışı kararı alınmayacaklar. Bu durumları sağlayan kişiler şunlardır:
Bu kişiler için sınır dışı edilme kararı alınmaz ancak bu durumlar herkes için ayrı olarak değerlendirilir ve bu kişilere belli şartlar altında ikamet etmeleri veya bildirimde bulunmaları istenebilir. Bu şartlar, kişilerin güvenliğini ve haklarını korumaya yöneliktir. Bu konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatlık Ofisimiz MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
“Türkiye’yi terke davet” kavramı, Türkiye’de bulunan yabancılara sınır dışı edilme kararı alındıktan sonra ülkeyi terk etmeleri için tanınan bir süreyi ifade eder. Bu süre, yabancıların Türkiye’yi terk edebilmeleri için verilen bir fırsattır ve sınır dışı edilme kararıyla ilgili belirli bir süreyi içerir.
MADDE 56
“(1) Sınır dışı etme kararı alınanlara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınır. Ancak, kaçma ve kaybolma riski bulunanlara, yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenlere, sahte belge kullananlara, asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlara veya aldığı tespit edilenlere, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlara bu süre tanınmaz.
(2) Türkiye’den çıkış için süre tanınan kişilere, Çıkış İzin Belgesi verilir. Bu belge hiçbir harca tabi değildir. Vize ve ikamet harçları ile bunların cezalarına ilişkin yükümlülükler saklıdır.”
Madde 56’ya göre, sınır dışı edilme kararı alınan yabancılara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, otuz güne kadar süre tanınır. Ancak, bu süre en az on beş gün olmalıdır. Yani, yabancılara en az on beş gün ve en fazla otuz gün arasında bir süre verilir. Bu süre, yabancıların Türkiye’yi terk edebilmeleri için sunulan yasal bir süredir.
Ancak, belirli durumlarda bu süre değişebilir veya bu hak tanınmayabilir. Örneğin, kaçma veya kaybolma riski bulunanlara, yasal giriş veya çıkış kurallarını ihlal edenlere, sahte belge kullananlara, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlara bu süre tanınmaz.
Bu süre zarfında Türkiye’yi terk edecek olan yabancılara “Çıkış İzin Belgesi” verilir. Bu belge, Türkiye’yi terk etmek için gerekli izni belgelemektedir ve herhangi bir ücret ödenmesini gerektirmez. Ancak, vize ve ikamet harçları ile bunların cezalarına ilişkin yükümlülükler, bu belgenin verilmesinden bağımsız olarak geçerliliğini korur. Bu belge, yabancıların sınır dışı edilme sürecini yasalara uygun şekilde tamamlamalarına yardımcı olur. Türkiye’yi terke davete ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk Bürosu ile irtibata geçebilirsiniz.
Sınır dışı etmek üzere idari gözetim, Türkiye’de bulunan yabancıların sınır dışı edilme sürecinde uygulanan bir yöntemdir. Bu süreç, yabancıların belirli koşullar altında belirli bir süre boyunca idari denetime tabi tutulmalarını içerir. Madde 57’ye göre, bu süreç aşağıdaki adımları içerir:
Bu süreç, sınır dışı edilme kararı alınan yabancıların Türkiye’den yasalara uygun bir şekilde ayrılmalarını sağlamak ve gerektiğinde idari denetim altında tutmak için uygulanır. MG Hukuk olarak müvekkillerimize sınır dışı kararının iptali sürecine yönelik hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Sınır dışı etme kararının yerine getirilmesi süreci, Türkiye’de bulunan yabancıların ülkeyi terk etmelerini sağlamak amacıyla uygulanan bir dizi prosedürü içerir. Bu süreç, yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilir ve yabancıların haklarının korunmasını sağlar. Aşağıda, sınır dışı etme kararının yerine getirilmesi sürecinin ana hatlarıyla açıklanmıştır:
Sonuç olarak, sınır dışı etme kararının yerine getirilmesi süreci, yasal düzenlemelere uygun olarak yabancıların ülkeyi terk etmelerini ve sınır dışı işlemlerinin düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan bir dizi prosedürü içerir. Bu süreç, yabancıların haklarını korumayı ve adil bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla yasal ve kurumsal mekanizmalar tarafından desteklenir. Sınır Dışı Kararına İtiraz Davasına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.
Evet, sınır dışı kararı belirli koşullar altında iptal edilebilir. Türkiye’deki yabancıların sınır dışı edilmesine ilişkin yasal düzenlemeler, belirli durumlarda sınır dışı kararlarının gözden geçirilebileceğini ve hatta iptal edilebileceğini öngörmektedir. Bu durumlar genellikle yabancıların haklarını korumak, adil bir işlem yapmak ve uluslararası standartlara uygunluğu sağlamak amacıyla belirlenmiştir.
Öncelikle, sınır dışı edilme kararının iptal edilmesi veya gözden geçirilmesi için yasal bir prosedür izlenmesi gerekmektedir. İptal veya gözden geçirme genellikle aşağıdaki koşullar altında gerçekleşecektir:
Sonuç olarak, sınır dışı kararlarının iptal edilip edilmeyeceği veya gözden geçirilip geçirilmeyeceği durumdan duruma değişebilir. Ancak, genel olarak hukuki süreçlerin adaleti ve yabancıların haklarının korunması göz önünde bulundurularak bu kararlar değerlendirilir. Sınır dışı kararının iptali sürecinde deneyimli bir avukatın önemi büyüktür. MG HUKUK olarak müvekkillerimize bu konuda hukuki destek vermekteyiz.
Sınır dışı etme kararına karşı yapılan itiraz davası, Türkiye’de bulunan yabancıların haklarını korumak amacıyla yasal bir süreçtir.
Sonuç olarak, sınır dışı etme kararına karşı yapılan itiraz davası, yabancıların haklarını korumak ve hukuki süreçte adil bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla önemli bir adımdır. Bu süreçte yabancıların belirlenen süre içinde İdare Mahkemelerine başvurarak hukuki haklarını kullanmaları önemlidir. Sınır Dışı Kararına İtiraz Davasına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.
Sınır dışı kararına karşı yapılacak itiraz davası, karmaşık bir hukuki süreç içermektedir. Bu süreçte yasal prosedürlerin doğru bir şekilde takip edilmesi ve hukuki argümanların etkili bir şekilde sunulması önemlidir. Bu nedenle, gerçek bir dilekçe hazırlamadan önce bir avukata danışmak önemlidir.
Avukatlar, müvekkillerinin durumunu değerlendirerek en uygun hukuki stratejiyi belirleyebilir ve dilekçenin hazırlanması konusunda yardımcı olabilirler. Ayrıca, avukatlar yasal sürecin her aşamasında müvekkillerini temsil ederek haklarını korumak için gereken adımları atabilirler. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından sınır dışı kararına itiraz davası dilekçesinden bir parça sunalım:
“Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemenizce resen dikkate alınacak sebeplerle itirazımızın kabulü ile müvekkil hakkında verilmiş olan sınırdışı kararının itirazen kaldırılarak yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ederiz.”
Gerçek bir dilekçenin hazırlanması, yasal düzenlemelere uygunluğun sağlanması ve etkili bir savunma stratejisinin belirlenmesi gerektiğinden, bu süreçte profesyonel bir yardım almak önemlidir. Bu nedenle, sınır dışı kararına karşı yapılacak itiraz davası için bir avukata başvurmak en doğru ve güvenilir yaklaşım olacaktır. MG Hukuk olarak müvekkillerimize Sınır Dışı Kararının İptali ve İtiraz Davasına yönelik hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayız.
Kadıköy avukatı olarak en üst seviye idari içtihat makamı Danıştay’ın sınır dışı kararının iptaline dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.
Danıştay Kararı – 10. D., E. 2016/593 K. 2017/472 T. 6.2.2017
“6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 53. maddesinin 3. fıkrasında, “Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.” kuralı yer almaktadır.
Anılan kuralın incelenmesinden, yabancılar hakkında tesis edilen “sınır dışı etme” işlemlerinin yargısal denetiminde uygulanmak üzere özel usul kurallarına yer verildiği; bu kapsamda, dava açma süresinin 15 gün olarak belirlendiği ve davanın açıldığı tarihten itibaren 15 gün içinde sonuçlandırılmasının öngörüldüğü ve mahkemelerin bu konuda verdikleri kararlara karşı temyiz yolunun kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Kanun koyucunun bu şekilde bir düzenleme yaparak; “sınır dışı etme” işlemlerine ilişkin uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlandırılmak suretiyle sürüncemede kalmamasını hedeflediği anlaşılmakta olup, aynı kanun hükmü içerisinde, yargı yoluna başvurulması halinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancının sınır dışı edilmeyeceğinin hükme bağlanmış olması da bu hedefi doğrulamaktadır.”
Danıştay 10. Dairesi, E. 2015/3518 K. 2015/3964 T. 30.9.2015
“6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Sınır Dışı Etme Kararı” başlıklı 53. maddesinin 1. fıkrasında sınır dışı etme kararının Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınacağı belirtilmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden, Tacikistan uyruklu davacı hakkında 6458 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin işlem yapılmasına yönelik Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 24.10.2014 tarih ve 2894 sayılı işlemi ile davacının sınır dışı edilmesine yönelik İstanbul Valiliği’nin 18.12.2014 tarihli işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.”
Danıştay 10. Dairesi, E. 2016/1117 K. 2016/1694 T. 28.3.2016
“11.4.2013 tarihli ve 28615 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve bazı maddeleri hariç yayımlandığı tarihten bir yıl sonra yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Sınır dışı etme kararı” başlıklı 53. maddesinin 3. fıkrasında, “Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sınırdışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemi iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının 6458 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kesin olduğu anlaşıldığından, temyiz edilmesi mümkün değildir.”
Sınır Dışı Kararının İptali süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy yabancılar hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Kadıköy Avukat MG Hukuk bürosuna Sınır Dışı Kararının İptali davaları için ulaşabilirsiniz.
Son yıllarda çevresinde yaşanan sosyal, siyasi ve ekonomik nedenlerle çok sayıda göç alan ülkemizde, Yabancılar Hukuku her geçen gün önem kazanmaktadır. Yine yabancı ülke vatandaşlarının yabancılar şube, deport işleri, yabancıların yer aldığı ceza davaları, yabancıların yer aldığı hukuk davalarında hukuki yardım alınması gerektiğini düşünmekteyiz.
Türk vatandaşı olmayanların ülkemizde oturmaları için vize süresi içerisinde oturma izni almaları gerekmektedir. Oturma izni ikamet izni olarak da bilinmekte olup birden fazla ikamet izni türü vardır. İstanbul’da şartları kolay olmayan oturma izni almak isteyen yabancıların şahsi durumlarına göre kendilerine uygun ve sorun çıkmayacak bir şekilde oturma iznine başvurulması gerekmektedir.
YABANCI ÜLKE VATANDAŞLARI İÇİN;
Deport (Sınır dışı etme) kararına itiraz edilmesi, kaldırılması konularında MG HUKUK BÜROSU müvekkillerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.
Yabancıların Türkiye’ye girişleri ve ikamet izinlerine ilişkin olarak 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 28 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yabancıların Türkiye’ye giriş ve ikamet izinleri İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilmektedir. Yabancıların Türkiye’ye girişleri anılan kanunda sayılan gerekçelerle yasaklanabileceği gibi Türkiye’ye girişlerine izin de verilmeyebilir. Her iki karara ilişkin olarak da itiraz yolu bulunmakta olup red ya da yasak sebebine göre itiraz şekli değişmektedir.
Yabancılar için hukuki hizmetler
Türkiye’nin gayrimenkul alanında sunduğu fırsatlardan biri de Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 12/1-b uyarınca, cumhurbaşkanınca belirlenen kapsam ve tutarda yatırım yaparak 6458 sayılı Kanunun 31/1-J bendi uyarınca ikamet izni alanlar, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla cumhurbaşkanı kararı ile Türk Vatandaşlığının kazanılabilmesi alanlarında MG HUKUK BÜROSU olarak çalışmalar yapılmaktadır.
Bu kapsamda yayınlanan 18 Eylül 2018 tarihli Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte, en az 400.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında taşınmazı, tapu kayıtlarında üç yıl süre ile satılmaması şerhi konulmak sureti ile satın alan yabancı yatırımcı, Türk Vatandaşlığını istisnai yoldan kazanmak için başvuru yapılabilmekte, sürecin hukuka uygun takibi için vatandaşlık avukatlığı hizmeti alınmalıdır.
Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER
NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.
Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.
Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.
Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz. Bu Makale Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı Mete GENÇER tarafından onaylandı!