M G H U K U K

Yükleniyor

Sıra Cetveline İtiraz

Ana Sayfa Sıra Cetveline İtiraz

Sıra Cetveline İtiraz

Bu makalede, sıra cetveline itiraz konusunu derinlemesine inceleyerek, Türk hukuku bağlamında bu konunun önemini ve uygulama alanlarını tartışacağız. Sıra cetveline itirazlar, hukuki düzenlemelerde önemli bir yer tutan ve yargı süreçlerinde sıkça karşılaşılan konulardan biridir.

Bu itirazlar, mahkeme kararlarının ve yargılama süreçlerinin adil ve doğru yürütülmesini sağlamak amacıyla hukuk sistemlerinde yer almaktadır. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize sıra cetveline itiraz sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Sıra Cetveli Nedir?

Sıra cetveli, icra ve iflas süreçlerinde önemli bir belge olarak karşımıza çıkar. Özellikle birden fazla alacaklı bulunduğunda ve icra dosyasındaki alacak tutarı tüm alacakları karşılamaya yetmediğinde devreye girer. Bu cetvel, alacaklıların hangi sırayla alacaklarını tahsil edeceklerini belirler. Mevzuatımızda sıra cetvelini düzenleyen İcra ve İflas Kanunu’nun 140. maddesine göre:

“Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.

Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflâs halinde hangi sıraya girmeleri lâzım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.

Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir.”

Sıra cetveli hem haciz yoluyla takiplerde hem de iflas sürecinde önem taşır. Hacizde, mal satıldıktan sonra oluşturulurken, iflas durumunda ise iflas idaresi tarafından müflisin malları üzerinde iddia sahibi olanlarla alacaklıların sıralarını göstermek üzere hazırlanır. İflas sürecinde sıra cetveli, İİK madde 233’e göre belirli bir süre içinde iflas idaresi tarafından oluşturulur ve iflas dairesine sunulur.

Sıra cetveli düzenlendiğinde alacaklılar tarafından tebliğ edilir ve alacaklılar, cetvelde belirtilen sıralamaya itiraz etme hakkına sahiptirler. İtirazlar genellikle sıra cetvelindeki sıralama, bir alacaklının varlığı veya olmayışı gibi konuları kapsar. Alacaklılar, sıra cetveline itirazlarını, İİK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde icra mahkemesine başvurarak yaparlar. İcra mahkemesi, yapılan itirazları değerlendirir ve gerektiğinde sıra cetvelinde değişiklik yapılmasına karar verebilir.

Sonuç olarak, sıra cetveli; icra ve iflas süreçlerinde adaletin sağlanması, alacaklıların haklarının korunması ve alacakların adil bir şekilde tahsil edilmesi için kritik bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu belge, hukuki süreçlerin şeffaflığını artırırken, alacaklıların da haklarını koruma imkânı sağlar. Sır cetvelinin ne olduğuna ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Sıra Cetvelindeki Alacakların Belirlenmesi

Sıra cetvelindeki alacakların belirlenmesi, icra ve iflas süreçlerinde alacaklıların haklarının korunması ve adil bir şekilde tahsil edilmesi için oldukça önemlidir. İcra takiplerinde, mahcuz malların satışından elde edilen gelir, haciz iştirak etmiş olan alacaklıların alacaklarına göre paylaştırılır. Ancak bu satış tutarı, tüm alacakları karşılayacak kadar yeterli değilse, icra müdürü tarafından bir sıra cetveli düzenlenmesi gereklidir (İİK madde 140).

İcra ve İflas Kanunu’nun 138/1. maddesine göre, sıra cetvelindeki alacaklar, satışın gerçekleştirildiği tarih itibariyle belirlenir. Bu noktada kesin hacizlerin infaz tarihleri ile ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihleri dikkate alınır. İhtiyati hacizlerin kesinleşmesi için belirlenen ödeme süresinin geçmesi gerekmektedir. Örneğin, kambiyo senetlerine özgü takipte ihtiyati hacizlerin kesinleşmesi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren on günlük sürenin sonunda gerçekleşir (İİK madde 264).

Sıra cetveli düzenlenirken, alacaklıların usulü kazanılmış hakları ve haklarını koruma gerekliliği göz önünde bulundurulur. İcra müdürü, ilk kesin haciz veya ilk kesinleşen ihtiyati haciz ile buna iştirak eden diğer hacizleri belirler ve sıra cetvelini bu bilgiler doğrultusunda hazırlar. Bu süreçte, alacaklıların aldıkları haciz kararlarına göre sıralanması ve her alacaklının haklarının korunması esastır.

Sonuç olarak, sıra cetvelindeki alacakların belirlenmesi süreci, icra hukukunun temel ilkelerinden biridir ve adil bir şekilde uygulanması, alacaklıların haklarının korunmasını sağlar. Bu süreç, icra takiplerinin son aşamasında icra memuru tarafından re’sen yürütülür ve alacaklıların haklarına uygun olarak paylaşım yapılmasını sağlar. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

İflas Tasfiyesinde Sıra Cetveli Düzenlenmesi

İflas tasfiyesinde sıra cetveli düzenlenmesi, iflas sürecinin önemli bir aşamasıdır ve alacaklıların haklarının korunması için belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir. İflas süreci, alacaklıların iflas eden borçludan olan alacaklarını tahsil etme sürecidir ve bu süreçte alacakların doğru bir şekilde sıralanması ve paylaştırılması büyük önem taşır.

İflasın açılmasından sonra, iflas idaresi tarafından alacakların kabulü süreci başlar. Alacaklılar, adi tasfiye sürecinde iflas idaresine, basit tasfiye sürecinde ise iflas müdürlüğüne alacaklarını bildirirler. İflas idaresi, bildirilen alacakların varlığını ve alacaklı olma niteliğini inceleyerek kabul eder veya reddeder. Kabul edilen alacaklar, miktar ve öncelikleri belirlenerek sıra cetvelinde gösterilir.

Kabul edilmeyen veya kısmen kabul edilen alacaklılar, sıra cetveline itiraz davası açabilirler. Bu durumda, alacaklılar alacaklarının tamamen reddedilmesi veya sıralarına itiraz edilmesi durumlarında dava açabilirler. İflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinin hukuka uygun olmadığına dair şikâyette bulunmak isteyen alacaklılar da aynı mahkemeye başvurabilirler.

İflas idaresi, sıra cetvelini düzenlerken İflas Hukuku’nun belirlediği kurallara uygun davranmak zorundadır. Alacakların sıralanması ve kabul edilmesi sürecinde adil bir şekilde hareket etmelidir. İflas sürecinde sıra cetvelinin doğru bir şekilde düzenlenmesi, alacaklıların haklarının korunması ve iflas masasının adil bir şekilde oluşturulması açısından son derece kritiktir.

Sonuç olarak, iflas tasfiyesinde sıra cetvelinin düzenlenmesi süreci, alacaklıların haklarını korumak ve iflas eden borçludan alacaklarını tahsil etmek için belirli bir düzen içinde yürütülen önemli bir adımdır. Bu süreçte alacaklıların yasal haklarının titizlikle gözetilmesi, iflas idaresinin sorumluluğundadır ve hukuka aykırı bir durumda şikâyet veya itiraz yolu açıktır. İflas Tasfiyesinde Sıra Cetveli Düzenlenmesine ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk İstanbul avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Haciz Sıra Cetveli

Haciz sıra cetveli, bir icra takibinde borçlunun mal varlığının paraya çevrilmesi sonrasında elde edilen paranın alacaklılar arasında nasıl dağıtılacağını belirleyen önemli bir belgedir. İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddeleri (140. ve 206. madde) çerçevesinde düzenlenir ve alacaklıların haklarını korumak amacıyla titizlikle hazırlanır.

İcra takibi sürecinde, borçlu tarafından haczedilen veya satışa konulan malların satışından elde edilen para, tüm alacakları karşılamaya yetmeyebilir. İşte bu durumda İcra Müdürü devreye girer ve alacaklıların alacak miktarları ile ödeme sıralarını gösteren bir sıra cetveli düzenler. Bu cetvel, hangi alacaklının ne kadarlık bir ödeme alacağını ve öncelik sırasını belirler.

Haciz sıra cetveli, özellikle birden fazla alacaklının aynı mal üzerinde haciz yoluyla takip yaptığı durumlarda önem kazanır. Bu belge, alacaklıların alacaklarını tahsil etme sırasını belirleyerek adil bir paylaşım sağlar. İcra dairesi tarafından hazırlanır ve alacaklılara tebliğ edilir. Alacaklılar, bu sıra cetvelindeki sıralamaya veya alacak miktarlarına itiraz etme hakkına sahiptirler.

Sıra cetveli düzenlenmeden önce, elde edilen satış tutarından paylaştırma giderleri gibi tüm masraflar düşülür. Daha sonra alacaklıların alacak miktarlarına göre sıralaması yapılır. Bu düzenleme süreci, İcra ve İflas Kanunu’nun belirlediği kurallara göre gerçekleştirilir ve alacaklıların haklarını korumak amacıyla özenle yürütülür. Sıra cetveline itirazın temelinde borç ilişkileri olduğu için tebligat süreçleri de önemlidir. Usulsüz tebligat şikayeti durumunda sıralar değişebilecektir.

Sonuç olarak, haciz sıra cetveli, bir icra takibinde alacaklıların haklarının korunması ve adil bir şekilde ödenmesi için vazgeçilmez bir belgedir. İcra dairesi tarafından titizlikle hazırlanan bu cetvel, alacaklılar arasındaki hukuki dengenin sağlanmasına yardımcı olur ve icra sürecinin adil bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Sıra Cetveline Karşı Şikâyet Yolu

Sıra cetveline karşı şikâyet yolu, bir icra takibi sürecinde alacaklıların alacaklarının ödeme sırasına veya sıra cetvelinde yer alan diğer alacaklıların alacaklarının geçerliliğine yönelik olarak kullanılan bir hukuki mekanizmadır. İcra ve İflas Kanunu’na göre düzenlenen sıra cetveli, alacaklıların alacaklarının miktarı ve hangi sıraya göre ödeneceğini belirler. Ancak bu cetvelde yer alan sıralama veya alacak miktarı gibi unsurların adaletsiz olduğu düşünülüyorsa, alacaklılar şikâyet yoluyla bunu icra mahkemesine iletebilirler. Senet alacağı ve ilamsız icra takibi makalemizi inceleyebilirsiniz.

Sıra cetveline itiraz yolu, sıra cetvelindeki sıralamaya veya alacak miktarına itiraz eden alacaklılar tarafından kullanılır. Bu şikâyet, sadece sıranın adaletsiz olduğu veya alacak miktarının hatalı belirlendiği durumlarda değil, aynı zamanda sıra cetvelinde yer alması gerekmeyen bir alacaklıya ilişkin hususları da kapsayabilir. İcra müdürlüğünce hazırlanan sıra cetveli alacaklılara tebliğ edildikten sonra, alacaklılar bu belgeye karşı 7 gün içinde şikayet başvurusunda bulunabilirler.

Şikâyet yoluna başvuran alacaklılar, sıra cetvelinde yer alan hataları veya adaletsizlikleri gerekçe göstererek icra mahkemesine başvururlar. İcra mahkemesi, şikâyeti haklı bulursa sıra cetvelinin iptaline veya düzeltilmesine karar verebilir. Bu süreçte, şikayetin kabul edilmesi halinde sıra cetvelinde değişiklik yapılır ve bu düzeltilmiş cetvel tekrar alacaklılara tebliğ edilir.

Öte yandan, sıra cetveline itiraz yoluyla talepte bulunan alacaklılar, yalnızca kendi haklarını korurlar. İcra müdürü bu süreçte hasım olarak kabul edilmez ve sıra cetvelinin düzeltilmesi kararından tüm alacaklılar faydalanır. Ancak, sıra cetvelindeki sıralamaya veya alacak miktarına itirazda bulunacak alacaklıların, hukuken bu konuda bir menfaati olması gerekmektedir. Aksi halde, başvuru usulden reddedilir.

Sonuç olarak, sıra cetveline karşı şikâyet yolu, icra takibi sürecinde alacaklıların haklarını korumak ve adaletin sağlanmasını temin etmek amacıyla kullanılan önemli bir hukuki imkândır. İcra ve İflas Kanunu’nun belirlediği şartlar çerçevesinde kullanılan bu yol, alacaklıların icra sürecindeki haklarının güvence altına alınmasını sağlar. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Sıra Cetveline Karşı Şikâyet Yolu sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Sıra Cetveline İtirazda Yanlış Hasım Gösterilmesi

Sıra cetveline itiraz yolu, icra hukukunda alacaklıların alacaklarının doğru sıraya ve miktarlara göre paylaştırılmasını sağlamak amacıyla kullanılan bir hukuki yol olarak önem taşır. Ancak bu süreçte, şikâyet eden tarafın doğru hasmı göstermesi gereklidir. Yani, şikâyet dilekçesinde ilgili kişi veya kurumların doğru şekilde belirtilmemesi durumunda, bu husumet yanlışlığı nedeniyle davanın reddedilmesi gibi bir durum söz konusu olabilir.

Mevzuatımızda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesi, bir dava dilekçesinin içeriğini belirlemekte olup, dava sürecinin işleyebilmesi için belirli unsurların bulunmasını zorunlu kılar. Bu maddeye göre, dava dilekçesinde davalının adı, soyadı ve adresi gibi bilgilerin doğru ve eksiksiz bir şekilde yer alması gerekmektedir. Bu bilgilerin eksik veya yanlış beyan edilmesi, dava sürecinin usulden reddedilmesine yol açabilir.

İcra hukukunda ise sıra cetveline itiraz, genellikle icra müdürlüğünün veya icra mahkemesinin işlemlerinin düzeltilmesi amacını taşır. Ancak şikâyet dilekçesinde ilgili kişilerin yanlış hasmı gösterilmesi durumunda, yani şikayet edilenin kim olduğunun yanlış belirtilmesi veya eksik bırakılması halinde, icra mahkemesi tarafından bu husumet yanlışlığının giderilmesi için süre verilir.

Örneğin, İcra ve İflas Kanunu uyarınca sıra cetveline itirazlarda, şikâyet edilen kişinin veya kurumun doğru bir şekilde belirtilmemesi halinde, dava dilekçesindeki husumet yanlışlığı giderilene kadar süre verilmesi gerekebilir. Bu süre içinde doğru hasmın belirtilmesi ve bu durumun düzeltilmesi, davanın ilerlemesi için önemlidir. Aksi takdirde, usulden reddedilme riskiyle karşı karşıya kalınabilir.

Ancak, icra mahkemelerinde yapılan şikayetlerde bu durum farklılık gösterebilir. Çünkü icra mahkemelerinde, dava niteliğinde olmayan ve daha çok icra işlemlerinin düzeltilmesini sağlamaya yönelik olan bu şikayetlerde, hasım gösterme eksikliği nedeniyle dava açma sürecindeki katı kuralların uygulanması gerekmeyebilir. İcra mahkemeleri, şikayetin amacına hizmet edebilmesi için öncelikle işlemlerin düzeltilmesine yönelik tedbirler alabilir.

Sonuç olarak, sıra cetveline itiraz yolunda dava dilekçesindeki hasım gösterme eksikliği, davanın kabul edilebilirliğini etkileyen önemli bir unsurdur. İcra ve iflas hukukunda ve genel mahkemelerde bu konuda farklı yaklaşımlar söz konusu olabilir, ancak her durumda doğru hasmın belirtilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılması önemlidir. Bu şekilde, adaletin sağlanması ve hukuki sürecin doğru işlemesi mümkün olur. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Sıra Cetveline İtiraz Davası

Sıra cetveline itiraz davası, icra hukukunda alacaklıların alacaklarının doğru sıraya ve miktarlara göre paylaştırılması amacıyla kullanılan bir hukuki yoldur. Bu davada, alacaklılar sıra cetvelinde kendilerine ayrılan payın miktarına veya sırasına itiraz edebilirler. İtiraz davası, genel mahkemelerde açılır ve sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde başvurulması gerekmektedir.

İtiraz davasında davacı, sıra cetvelinde kendisine ayrılan paya veya bir başka alacaklının payına, miktarına veya sırasına itiraz eden alacaklıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan başka bir alacaklı varken bu alacaklıya karşı önceden itiraz hakkı bulunmasına rağmen itiraz edilmemişse, bu durumda davacının dava açma hakkı bulunmamaktadır. Davalı ise, sıra cetvelinde itiraz edilen alacaklıdır. İtiraz davası, genellikle davalı alacaklının itiraz edilen alacağına veya sırasına karşı açılmaktadır.

İcra ve İflas Kanunu’nda sıra cetveline itiraz davaları için özel bir görevli mahkeme belirtilmemiştir. Bu nedenle genel mahkemeler, yani asliye hukuk mahkemeleri, bu tür davaları görmeye yetkilidir. Görevli mahkeme ise, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesidir. Dolayısıyla sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasının bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesi bu davaları görmeye yetkilidir.

Sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü, genel kuralın aksine, davalı alacaklı üzerindedir. Yani, itiraz eden alacaklının, alacağının varlığı ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini doğrulayan yazılı kanıtlarla ispat etmesi gerekmektedir. Özellikle muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklı ile borçlu arasındaki işlemlerin gerçekliği ve muvazaanın varlığı gibi iddiaların ispatı önem arz eder. Muvazaa iddialarında, muvazaalı işlemin borçlandırıcı işlemden sonra gerçekleştirildiğinin kanıtlanması gereklidir.

İtiraz davasında yargılama sonucunda haklı bulunan taraf, genellikle sıra cetvelinde düzeltilmeyi talep ettiği şekilde paya veya sıraya konulur. Mahkeme, davalı alacaklıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacı alacaklıya ödenmesine karar verebilir.

Sıra cetveline itiraz davası, alacaklıların haklarını korumak için başvurdukları önemli bir hukuki yoldur. Davada doğru hasmın belirlenmesi, mahkemenin yetkisi ve görevi ile ispat yükünün doğru şekilde yerine getirilmesi, adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir. Bu çerçevede, icra hukukunda sıra cetveline itirazın, yasal süreçlere uygun olarak ve gerekli kanıtlarla desteklenerek ilerletilmesi gerekmektedir.

Sıra Cetveline İtiraz Davasının süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Sıra Cetveline İtirazda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme, genel olarak İcra Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise, sıra cetvelini düzenleyen icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Yani, sıra cetvelinin hazırlandığı ve icra dosyasının bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesi bu davaları görmeye yetkilidir. Bu kural, sıra cetvelinin düzenlendiği icra dairesinin bağlı olduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu öngörür.

Örneğin bir sıra cetveli, İstanbul 1. İcra Dairesi tarafından düzenlenmişse, bu sıra cetveline itiraz davası İstanbul’daki İcra Hukuk Mahkemesinde görülmelidir. Çünkü İstanbul 1. İcra Dairesi’nin bağlı olduğu yer mahkemesi İcra Hukuk Mahkemesidir.

Sıra cetvelini hazırlarken takip hukukuna uygun hareket etmeyen icra müdürünün hakkında, İcra Mahkemesinde şikâyet yoluna başvurulabilir.

Sıra Cetveline İtiraz Davası Dilekçe Örneği

Sıra cetveline itiraz davası dilekçesi, karmaşık hukuki süreçleri içeren ve belirli yasal unsurları taşıması gereken önemli bir hukuki belgedir. Dilekçenin içeriği, usul ve şekil kuralları, hukuki argümanların doğru şekilde ifade edilmesi ve kanıtların uygun şekilde sunulması, davanın başarısını doğrudan etkileyebilir.

Bu nedenle, sıra cetveline itiraz davası dilekçesi hazırlanırken hukuki danışmanlık almanız önemlidir. İcra iflas konusunda deneyimli bir avukat, uzman bir hukuk danışmanı, davaya ilişkin detayları anlayarak dilekçenin doğru şekilde hazırlanmasında size yardımcı olabilir. Avukatınız, davaya ilişkin hukuki argümanları güçlendirerek, kanıtları toplayarak ve mahkeme sürecini etkin yöneterek davanın olumlu sonuçlanma şansını artırabilir. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından Sıra Cetveline İtiraz Davası dilekçesinden bir parça sunalım:

“TALEP SONUCU: Yukarıda açıklanan nedenlerle İcra Müdürlüğünce hatalı olarak düzenlenmiş olan sıra cetvelinin iptal edilerek yeniden sıra cetveli hazırlanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkilim adına saygılarımla dilerim.”

Öte yandan, sıra cetveline itiraz davası sürecinde takip edilmesi gereken prosedürler, yasal süreçler ve davanın ilerleyişi hakkında doğru bilgiye sahip olmanız da önemlidir. Bu konuda güvenilir hukuki danışmanlık, size davanızı güçlendirecek stratejiler geliştirme imkânı sağlayabilir. Sonuç olarak, sıra cetveline itiraz davası dilekçesi hazırlamak için hukuki yardım almanız, davanızın haklılığını kanıtlamak ve adil bir yargılama süreci geçirmek adına kritik bir öneme sahiptir. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Bizler de MG Hukuk İstanbul avukatı olarak müvekkillerimize Sıra Cetveline İtiraz Davasına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Sıra Cetveline İtiraza İlişkin Emsal Yargı Kararları

Kadıköy avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın Sıra Cetveline İtiraza dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Tarih 24.09.2014 Esas: 2014/7241 K: 2014/5925

“Dava, muvazaa nedenine dayalı olarak sıra cetvelinin iptali is temine ilişkindir İIK’nın 142/1 hükmüne göre, cetvel suretinin tebliğin den yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesin de alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Anılan hükümde yer alan “alakadarlar” ifadesi, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade eder. İtiraz davası kural olarak davacıya göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir.

Bu durumda mahkemece, sıra cetvelinin düzenlendiği tarihten önce 24.04.2012 tarihinde alacağını diğer davalı M Öz’e temlik eden davalı Ömer Gürler ile borçlu davalı Hüseyin Güzel hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalıları da içerecek şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.”

Sıra Cetveline İtiraz

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Tarih 08.03.2016 Esas: 2015/4595 K: 2016/1418

“İİK’nın 142/1. maddesi hükmüne göre, “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir”. Anılan hükümde yer alan “alakadarlar” ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikâyet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikâyet, kural olarak şikâyet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikâyet sonu cundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir.

Somut olayda, şikâyetçi tarafça husumet bu ilkeye uygun olarak sıra itibariyle önde olan ve kendisine pay ayrılan ………….. A.Ş.’ne yöneltilmiş ve ……………….. A.Ş “nin unvanı borçlu sıfatıyla yazılmış olmasına rağmen, mahkemece re’sen alacaklı sıfatı bulunmayan borçlu şirkete husumet yöneltilerek gerekçeli karar başlığında şikâyet olunan olarak yazılma su ve aleyhine hüküm kurulması doğru olmamıştır.”

Sıra Cetveline İtiraz süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Sıra Cetveline İtiraz Davalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Önemle belirtmemiz gerekir ki her hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hukuki hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuki danışmanlık hizmeti için alanında Uzman Kadıköy avukatından yardım almanızı önermekteyiz.

Önemle belirtmemiz gerekir ki her icra takibi, dava dilekçesi, itiraz dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul icra ve iflas hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. İstanbul avukatlık, marka ve patent vekili ve uzman icra hukuku kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

İcra ve İflas Hukukuna Yönelik Hizmetlerimiz

Kadıköy icra ve iflas hukuku avukatı kadrosuna sahip olarak İcra ve İflas Hukukuna Yönelik Hizmetlerimiz şöyledir;

  • İcra Takibi
  • İlamsız İcra Takibi
  • Maaş Haczi
  • Birinci Haciz İhbarnamesi
  • İkinci Haciz İhbarnamesi
  • Üçüncü Haciz İhbarnamesi
  • İhtiyati Haciz Kararı
  • Şirketin İflası
  • Çek ve senet gibi ödeme belgelerine dayalı alacakların tahsil edilmesi için icra takibi başlatılması,
  • Ticari işlemlerden kaynaklanan cari hesaplar ve faturalara dayalı alacakların tahsil edilmesi için icra takibi yapılması,
  • Finansal anlaşmalardan doğan borçların tahsil edilmesi için icra takibi başlatılması,
  • Alacaklı kişilerin, borçlulara karşı iflas takibi başlatması ve iflas davasının açılması ve takibi,
  • Borçlunun haksız itirazlarının hukuki yollardan kaldırılması için itirazın iptali davası açılması ve takibi,
  • Borçlunun haksız alacak iddialarına karşı, borçlunun aslında borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açılması ve takibi,
  • Alacaklı ve borçlu arasında anlaşma sağlanması için hukuki destek sağlanması,
  • İflas sürecinde tüm yasal işlemlerin takibi ve borçlunun iflasının yönetilmesi,
  • İflasın en az zararla sonuçlanması için gerekli analizlerin yapılması ve iflasın ertelenmesi için gerekli prosedürlerin izlenmesi,
  • Ekonomik olarak zor durumda olan kişilerin mali durumlarının düzeltilmesi için konkordato ilan edilmesi,
  • İcra ve iflas hukukundan kaynaklanan bağımsız davaların takibi ve sonuçlandırılması.

İcra ve iflas hukukunda savunmanın ve talebin önemi büyüktür. Adil bir yargılama süreci, tarafların haklarının korunması ve hukuki denklik ilkesinin sağlanması için etkili bir savunmanın varlığı önemlidir. MG Hukuk icra avukatları olarak bizler de müvekkillerimizin icra ve iflas hukuku dava ve dosyalarında onlara hukuki danışmanlık ve etkin savunma ile avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.