Yükleniyor
Markalar 10 yıllık korumaya tabi olup, bu sürenin sonunda 10’ar yıllık yenileme dönemleri bulunmaktadır. Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki 6 ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Türk Patent ve Marka Kurumuna (“Türk Patent”) sunulması gerekir.
Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Türk Patent’e sunulmaması halinde yenileme talebi, yenileme ücretinin geç ödenmesi ya da yenileme talebinin geç sunulması sebebiyle ek bir ücretin ödenmesi şartıyla, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde de yapılabilir. Gecikmiş marka tescil yenileme yani cezalı yenileme işlemi için ek bir harç ödenmesi gerekmektedir.
Yenileme talebi zamanında yapılmaz ve yenileme ücreti koruma tarihinin sona ermesinden sonraki ek 6 aylık süre içerisinde ödenmezse, markadan doğan tüm haklar sona erecektir.
İmar kirliliği suçu, imar mevzuatına aykırı inşa faaliyetinde bulunarak çevreye zarar verici nitelikte hareketlerin yapılmasıyla meydana gelir. İmar kirliliğine neden olma suçu, belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde şu fiillerle işlenir:
Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak belirttiğimiz detaylarla ilgili araştırmaları yaparak imar kirliliğine neden olma suçuyla ilgili müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Bu süreçte ceza usulüne dair hususlar büyük önem taşır.
Kıymet takdirine itiraz hukukumuzda “şikayet” usulüne tabi olup, kıymet takdirine dair raporun tebliğinden itibaren yedi gün için icra mahkemesine yapılmalıdır. Ayrıca şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması gerekmektedir.
Kıymet takdirine itiraz, 7 günlük hak düşürücü süreye tabidir. Süre raporun ilgililere tebliğinden itibaren başlar. Kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerekir.
Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer; borçlu, haciz koydurmuş olan alacaklı ve diğer ipotekli alacaklıları raporun gerçeği yansıtmadığını düşünüyorlarsa yeniden kıymet takdiri yapılması için icra mahkemesine başvurabilirler. İcra takibi borçlularından her birinin kıymet takdiri yapılan malın maliki olması aranmaksızın kıymet takdirine itiraz hakkı vardır.
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6 ncı Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ” 16/12/2022 tarihli ve 32045 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Düzenlemeyle, tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda uyulması zorunlu parasal sınırlar, 1 Ocak 2023’ten itibaren uygulanmak üzere tekrar belirlendi. Heyette çözülemeyen süreçler için tüketici hukuku davaları gündeme gelecektir. Her sene bu miktar tekrar belirlenecektir.
2023 yılı için değeri 66.000 (altmışaltı bin) Türk Lirasının altında bulunan tüketici uyuşmazlıklarında, İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılabilecektir. Tüketici hakem heyeti başvurusunu kolayca yapmak için e-devlet üzerinden aşağıdaki linke tıklayarak başvuru adımlarını takip edebilirsiniz.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2 maddesinde taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği, aynı Kanun’un 12/3 maddesi hükmünde de kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır.
Muhdesat aidiyetinin tespiti davasında zamanaşımı bulunmamaktadır. Ancak ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davasında muhdesat iddiası var ise mahkeme tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti talepli dava açılması için tarafa kesin süre verecektir. Kesin süre içerisinde dava açılmaz ise taraf iddiasından vazgeçmiş sayılacaktır.
Muhdesat aidiyetinin tespiti davasında bu süre hak düşürücü niteliktedir ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirilir. Bu husus tapu kaydından anlaşılamıyor ise dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın kadastro tespit tutanağı örneği ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek kadastro tespitinin kesinleştiği tarih belirlenmelidir.
Marka hukuku kapsamında ise verilecek ihtiyati tedbir kararlarının neler olduğu SMK m. 159/2’de düzenlenmiştir;
“İhtiyati tedbirler özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır:
Marka koruma süresi biten ve tescili yenilenmeyen markanın üzerinden istenen ihtiyati tedbir talepleri mahkemece kabul edilemez. Konuya dair detaylar için marka davalarında ihtiyati tedbir makalemizi okuyabilirsiniz.
1 Eylül 2023 tarihinden itibaren kira ve ortaklığın giderilmesi davalarında zorunlu arabuluculuk dönemine geçilmiştir. Bu kapsamda kiracıların veya kiraya verenlerin, tahliye, kira bedeli ilgili kira davası açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu olacak. Aynı şekilde ortaklığın giderilmesi davaları da artık öncelikle arabuluculukta görüşülecek ve olumlu sonuç alınamaması halinde dava yoluna gidilebilecek.
Zorunlu arabuluculuk düzenleme öncesinde; ticari davalar, iş hukuku, tüketici hukuku kapsamında uygulamadaydı. İşbu düzenleme ile artık 1 Eylül 2023’ten itibaren zorunlu arabuluculuk kapsamına alınan kira ve ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıkları da kapsama dahil edildi.
Bu düzenlemeler ile kanun koyucu tarafından mahkemelerin iş yükü azaltılmak istenmekte ve taraflar anlaşma yolu ile mahkemelere gitmeksizin uyuşmazlıkları çözmeye teşvik edilmektedir.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne” ilişkin tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı.
Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre; kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel ve tüzel kişilerin sözleşmeli avukatlarına ödeyecekleri ücret en az 15 bin 800 TL olarak belirlendi. Dava ücretleri ise 8 bin TL ile 67 bin 700 TL arasında olacak. Avukatlara büroda sözlü danışma ücreti ilk 1 saat için 2 bin 300 TL, sonraki her 1 saat için bin 300 TL, çağrı üzerine gidilen yerde 1 saate kadar sözlü danışma ücreti ise 4 bin 800 TL oldu.
Söz konusu tebliğe göre kira sözleşmesi, tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi vasiyetname gibi benzeri belgelerin hazırlanması için avukatlara 19 bin lira ücret ödenecek. Belirtmek gerekir ki; bu ücretler asgari ücretler olup Baroların tavsiye niteliğindeki ücretlerine göre veya her avukatın asgari tarifenin altında olmamak kaydıyla yapacağı ücret anlaşmasına göre müvekkile hizmet verilebilir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan dava türlerini aşağıda belirttik. Kadıköy avukatlık faaliyetlerini sürdüren Av. Mete Gençer ve ekibi bu davalarda müvekkillerini temsil etmektedir.
Bu davalar öncesinde eser sözleşmesinin hazırlanması, sözleşmeye uyulmaması durumunda ihtar gönderilmesi ve basiretli tacir olarak hareket edilmesi için mutlaka ticaret hukukunda tecrübeli bir avukattan tavsiye ve danışmanlık alınması gerekmektedir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalardan önce doğru hukuki adımlarla hızlı bir sonuç elde edilebilir. Ticari itirazın iptali ve tüm ticari davalarla ilgili hukuki hizmet vermekteyiz.
Marka lisans sözleşmesi hazırlarken alanında tecrübeli ticaret ve marka avukatından destek alınmasını tavsiye ederiz. Sözleşmenin her bir maddesinden kaynaklı farklı uyuşmazlıklar çıkabileceğinden dolayı her zaman bir avukatla çalışmak önemlidir, hak kayıplarının önüne geçecektir. Marka lisans sözleşmesi örneklerine bakılarak sözleşme hazırlanması doğru olmayacaktır. Sözleşmeler hukukuna göre her sözleşmenin ayrı hukuki metinleri, ayrı koruyucu hükümleri ve tarafların hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır.
Sözleşmeden bir madde örneği vermek gerekirse: “Lisans Alan, Lisans Veren’in marka üzerindeki haklarına herhangi bir şekilde zarar verebilecek bir eylemde bulunmayacaktır. Lisans Alan, lisans hakkını hukuka uygun kullanacak ve Lisans Veren’e dava vb. yasal başvuru yöneltilmesine neden olacak fiillerde bulunmayacaktır. Lisans Veren’in marka haklarının ihlali halinde Lisans Alan bu durumu derhal Lisans Veren’e bildirecektir. Lisans Alan’ın kusurundan kaynaklanan nedenlerle Lisans Veren’e dava veya yasal takip açılması halinde Lisans Veren’in bunlardan doğan zararlarını Lisans Alan’a rücu hakkı saklıdır.”
Önemle belirtmemiz gerekir ki her sözleşme, dava dilekçesi ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul patent ve marka avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy ticaret hukuku avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.