M G H U K U K

Yükleniyor

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

Ana Sayfa Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

Bu makalede, meslek hastalığı nedeniyle tazminat talebinin şartları, yargılama aşamaları, tazminat miktarı gibi konular hakkında bilgiler verilecektir. Günümüz çalışma hayatında, iş güvenliği ve sağlığı konularındaki farkındalık artmasına rağmen, meslek hastalıkları hala önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Meslek hastalığı, işçinin işin niteliğinden kaynaklanan uzun süreli maruziyetler sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade eder ve bu tür hastalıkların sonucu olarak işçiler çeşitli zararlar yaşayabilirler. Bu konu İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik hukukumuzla alakalı bir konudur.

Türk hukukunda meslek hastalığı nedeniyle tazminat talebi, işçilerin yaşadıkları sağlık sorunlarının işyerindeki çalışma koşullarından kaynaklandığını kanıtlayarak hak ettikleri maddi ve manevi tazminatı talep edebilmeleri için önemli bir hukuki yoldur. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Meslek Hastalığı Nedir?

Meslek hastalığı, bir çalışanın yürüttüğü işin niteliğinden veya işin yürütüm şartlarından kaynaklanan sürekli veya geçici sağlık sorunları olarak tanımlanır. Bu tanım, mevzuatta 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde yer almaktadır. Meslek hastalığı, sigortalının işinde karşılaştığı risklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işin yapılış şekliyle doğrudan bağlantılı olan bedensel veya ruhsal engellilik durumlarını içerir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. maddesi de meslek hastalığını, işçinin maruz kaldığı mesleki riskler nedeniyle meydana gelen hastalıklar olarak tanımlar. Bu hastalıklar, işçinin işin gerektirdiği görevleri yerine getirirken, belirli bir süre boyunca sürekli bir maruziyet sonucu gelişir. Yani, meslek hastalığı, yalnızca işyerinde geçirilen süre zarfında değil, aynı zamanda işin özellikleriyle ilişkili bir riskin varlığıyla da ilgilidir.

Çalışanlar, uzun süre aynı işi yaparken veya benzer iş koşullarına maruz kalırken, işin yürütülme biçimi nedeniyle sağlık problemleri yaşayabilirler. Örneğin, sürekli olarak ağır kaldırma, gürültüye maruz kalma veya kimyasal maddelere temas etme gibi durumlar, zamanla meslek hastalıklarına yol açabilir. Bu tür hastalıklar, genellikle işçinin çalışma süresi boyunca yavaş yavaş gelişir ve belirli bir süre sonra sağlık sorunlarına neden olur.

Meslek hastalığına yakalanan işçiler, bu hastalığın işin yürütülme şartlarıyla ilgili olduğunu kanıtladıklarında, hukuki anlamda çeşitli haklara sahip olurlar. Özellikle maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı doğar. Maddi tazminat, işçinin hastalık nedeniyle ortaya çıkan sağlık giderlerini, iş göremezlik ödeneğini ve diğer ekonomik zararları karşılamak amacıyla talep edilebilir. Manevi tazminat ise, işçinin yaşadığı psikolojik sıkıntılar ve ıstıraplar için talep edilebilir.

Bu tazminat hakları, işçinin meslek hastalığının sonuçlarıyla başa çıkabilmesi ve yaşam kalitesini koruyabilmesi için önemli bir hukuki araçtır. Meslek hastalıklarının tanımlanması ve tazminat talepleri hem işçi haklarını koruma hem de iş sağlığı ve güvenliği standartlarını yükseltme amacı taşır. Meslek hastalığı kavramının ne olduğuna ve meslek hastalığı nedeniyle tazminat sürecine ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Meslek Hastalığının Şartları

Meslek hastalığı, bir çalışanın iş faaliyetleri, işin niteliği veya iş koşulları nedeniyle meydana gelen sağlık sorunları olarak tanımlanır. Ancak bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve meslek hastalığı nedeniyle tazminat davasına konu edilebilmesi için belirli şartların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu şartlar şu şekildedir:

  1. İşçilik Şartı: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, meslek hastalığı nedeniyle hak sahibi olabilecek kişileri “sigortalı” işçiler olarak tanımlar. Yani, bir kişinin meslek hastalığı nedeniyle tazminat talebinde bulunabilmesi için, sigortalı bir işçi olması gerekmektedir. Bununla birlikte, işçi sigortalı olmasa bile, meslek hastalığının tespiti için mahkemeye başvurarak hem sigortalılığın hem de hastalığın tespitini talep edebilir. Bu durum, hastalığın mesleki nedenlere bağlı olup olmadığının belirlenmesini sağlar.
  2. İşin Yürütümü Sırasında Oluşması Şartı: Meslek hastalığı, işçinin yürütmekte olduğu işten kaynaklanmalıdır. Yani, hastalığın ortaya çıkması, işin yürütülme biçimi veya iş koşullarıyla doğrudan bir ilişkiye sahip olmalıdır. Bu, işçinin işinde geçirdiği süre zarfında karşılaştığı risklerin hastalığa neden olmuş olması gerektiği anlamına gelir. İşi ve hastalık arasında açık bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
  3. Süre Şartı: Meslek hastalığı, işçinin belli bir süre boyunca devam eden çalışma süreci içinde ortaya çıkmalıdır. Ani veya tesadüfi gelişmeler sonucu meydana gelen bedensel veya ruhsal zararlar, “iş kazası” olarak kabul edilir ve bu durumda iş kazası nedeniyle tazminat davası açılabilir. Meslek hastalığı ise, işçinin uzun bir zaman dilimi içinde yavaş yavaş gelişen sağlık sorunlarıdır ve belirli bir süre içinde ortaya çıkması gerekir.
  4. Hastalık Şartı: Meslek hastalığı, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Yönetmeliği ve Tüzüğü’nde belirtilmiş olan hastalıklardan biri olmalıdır. Bu hastalıklar, işçinin bedensel veya ruhsal açıdan engelliliğe yol açabilecek nitelikte olmalıdır. Hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen sağlık raporları veya mahkemede açılan tespit davaları ile doğrulanması gerekir. Yönetmelikte belirtilen hastalıklar dışında kalan hastalıkların meslek hastalığı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine dair uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından karara bağlanır.

Bu şartların tamamının bir arada gerçekleşmesi, bir hastalığın meslek hastalığı olarak tanımlanmasını ve dolayısıyla meslek hastalığı nedeniyle tazminat talebinde bulunulabilmesini sağlar. Bu bağlamda hem işçinin sağlık durumu hem de çalışma koşulları dikkatlice değerlendirilmeli ve meslek hastalığı ile iş arasındaki bağ doğru bir şekilde kurulmalıdır. Meslek hastalığının şartlarına ve meslek hastalığı nedeniyle tazminata ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Meslek Hastalığı ile İş Kazasının Farkı

İş kazası, aniden ve beklenmedik bir şekilde meydana gelir. Bu tür olaylar, işyerinde veya işin yapılma sırasında ortaya çıkan ani sağlık sorunları veya fiziksel zararlarla ilişkilidir. Örneğin, bir makine kazası, yüksekten düşme veya aniden yaşanan bir yaralanma iş kazası olarak değerlendirilir.

Meslek hastalığı ise uzun bir süre boyunca işin niteliği veya çalışma koşulları nedeniyle gelişir. Bu tür hastalıklar, sürekli olarak belirli risk faktörlerine maruz kalma sonucu zamanla ortaya çıkar. Örneğin, uzun süre yüksek gürültüye maruz kalan bir işçinin işitme kaybı, meslek hastalığına örnek teşkil eder.

Sonuç olarak söylenebilir ki iş kazası, aniden meydana gelen bir sağlık sorunu olup, işyerinde veya işin yapılma esnasında ortaya çıkar. Meslek hastalığı ise uzun süreli maruziyet sonucunda gelişir ve işin yürütülme şekli veya niteliğinden kaynaklanır. Ayrıca, iş kazası işçinin çalışma süresi içinde gerçekleşmelidir, oysa meslek hastalığı işten ayrıldıktan veya emekli olduktan sonra da ortaya çıkabilir.

Bir durumun meslek hastalığı mı yoksa iş kazası mı olup olmadığı bu dava bakımından önem arz etmektedir. Bu nedenle sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Meslek hastalığı nedeniyle tazminata ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz. Ayrıca daha fazla bilgi sahibi olmak için İş Kazası isimli makalemizi de inceleyebilirsiniz.

Meslek Hastalıkları Nelerdir?

Meslek hastalıkları, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nün 5. maddesinde ana başlıklar altında tasnif edilmiştir. Bu düzenleme, çeşitli sağlık sorunlarının meslekle ilişkisini belirlemek ve iş kazası sonucu meydana gelen hastalıkları sınıflandırmak amacıyla yapılmıştır.

Baş Arızaları: Bu kategori, kafa kemikleri, nöroloji, nöroşirürji ve psikiyatri ile ilgili hastalıkları kapsar. Uzun süreli baş dönmesi, migren ve sinirsel bozukluklar gibi sorunlar bu gruba girer.

Göz Arızaları: İş ortamında uzun süreli göz yorgunluğu, görme kaybı ve diğer göz hastalıkları bu başlık altında değerlendirilir. Özellikle bilgisayar kullanımı ve ultraviyole ışınlarına maruziyet göz hastalıklarına yol açabilir.

Kulak Arızaları: Gürültülü iş ortamlarında çalışan bireylerde işitme kaybı, kulak çınlaması ve diğer işitme problemleri bu kategoride yer alır.

Yüz Arızaları: Yüz bölgesinde meydana gelen travmalar veya uzun süreli maruziyetler sonucu oluşan hastalıklar bu başlık altında sınıflandırılır.

Boyun Arızaları: Uzun süre aynı pozisyonda çalışmanın veya ağır yük kaldırmanın sonucu olarak ortaya çıkan boyun ağrıları ve sakatlıklar bu kategoriye dahildir.

Göğüs Hastalıkları: Toz, duman ve kimyasal maddelere maruziyet sonucu gelişen astım, bronşit ve diğer solunum yolu hastalıkları bu başlık altında değerlendirilir.

Omuz ve Kol Arızaları: Bu grup, omuz ve kol bölgesinde meydana gelen kas ve eklem hastalıklarını içerir. Sürekli tekrarlanan hareketler veya ağır yük kaldırma, bu tür sorunlara yol açabilir.

El Bileği ve El Arızaları: El bileği ve ellerde meydana gelen ağrılar ve fonksiyon kayıpları bu başlık altında incelenir. Özellikle sürekli el hareketleri veya titreşimli alet kullanımı el hastalıklarına neden olabilir.

El Parmakları Arızaları: Parmaklarda meydana gelen travmalar veya uzun süreli maruziyetler sonucu oluşan sağlık sorunları bu kategoriye girer.

Omurga Arızaları: Uzun süreli oturma, ağır kaldırma veya kötü duruş alışkanlıklarının sonucu olarak gelişen omurga rahatsızlıkları bu başlık altında yer alır.

Karın Hastalıkları: Karın bölgesinde meydana gelen çeşitli hastalıklar, özellikle toksinler ve kimyasal maddelerle uzun süreli temas sonucu ortaya çıkan sağlık sorunları bu kategoriye dahildir.

Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları: Pelvis bölgesinde ve alt ekstremitelerde meydana gelen hastalıklar, uzun süreli oturma veya aşırı fiziksel yüklenme sonucu oluşan sağlık problemlerini kapsar.

Endokrin, Metabolizma ve Kolajen Doku Hastalıkları: Bu başlık altında, endokrin ve metabolizma bozuklukları, kolajen doku hastalıkları gibi sistemik hastalıklar yer alır. Uzun süreli kimyasal maruziyetler veya çalışma koşulları bu tür sağlık sorunlarına neden olabilir.

Her bir başlık altında yer alan hastalıklar, Tüzüğün ekli A cetvelinde ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir ve bu liste meslek hastalıklarının kapsamını belirlemede kullanılmaktadır. Bir durumun meslek hastalığı mı yoksa iş kazası mı olup olmadığı bu dava bakımından önem arz etmektedir. Bu nedenle sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminata ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Meslek Hastalıkları Nasıl Tespit Edilir?

Meslek hastalığının tespiti, işçinin maruz kaldığı hastalığın meslekle ilişkisini belirlemek ve uygun tazminatları hesaplamak için önemlidir. İlk adım olarak, meslekte güç kayıp oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu oran, sigortalıya SGK tarafından gelir bağlanıp bağlanmayacağını ve bağlanacak gelir miktarını etkiler; ayrıca maddi ve manevi tazminat davasında hükmedilecek meslek hastalığı nedeniyle tazminatın miktarını doğrudan etkiler.

İşveren, meslek hastalığına yakalanan işçiyi öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmek zorundadır. SGK, bildirimi aldıktan sonra müfettişleri aracılığıyla gerekli kontrol ve denetimleri yapar (5510 sayılı Kanun m.14).

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 40. maddesine göre, sigortalının meslek hastalığına tutulup tutulmadığını belirlemek için şu süreçler izlenir: SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları, örneğin Sağlık Bakanlığı Meslek Hastalıkları Hastaneleri veya devlet üniversitesi hastaneleri, uygun sağlık raporları ve tıbbi belgeler ile inceleme yapar. Bu incelemeler sonucunda SGK Sağlık Kurulu, meslek hastalığının ve maluliyet oranının (mesleki güç kayıp oranı) tespitini gerçekleştirir.

SGK, gerekli gördüğü durumlarda işyerindeki çalışma şartlarını ve bunların tıbbi sonuçlarını belirten denetim raporlarını da inceleyerek tespit yapabilir. Eğer meslek hastalığı ile ilgili kararlar yeterli görülmezse, bu tespitlere karşı SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz edilebilir. Yüksek Sağlık Kurulu’nun kararları genellikle SGK’yı bağlayıcıdır, ancak itiraz durumunda Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yeniden değerlendirme yapılabilir.

Eğer SGK, işçinin meslek hastalığına yakalandığını kabul etmezse, meslek hastalığının tespiti amacıyla iş mahkemesinde dava açılabilir. Bu davada hem işveren hem de SGK davalı olarak yer almalıdır. 506 sayılı Yasa’nın 4. maddesi uyarınca, işverenin davada taraf olması, işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisini ve işyeri bilgi ve belgelerine erişimi sağlamada yasal bir zorunluluktur. Eksik araştırma veya hatalı kararlar, hukuki süreçte bozulma nedenidir.

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat ve meslek hastalığının tespiti süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

MG Hukuk olarak müvekkillerimize meslek hastalığı nedeniyle tazminat sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminatta Neler Talep Edilebilir?

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat talepleri, sigorta kapsamında sağlanan haklarla sınırlı olabileceği gibi, sigortadan karşılanmayan zararlar için işverene karşı da başvuruda bulunulabilir. Türk hukukunda meslek hastalığı nedeniyle tazminat talepleri genel olarak şu şekildedir:

Sigortadan Sağlanan Haklar

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 16. maddesine göre, sigortalıların meslek hastalığı durumunda şu haklara sahip oldukları belirtilmiştir:

  • Geçici İş Göremezlik Ödeneği: Sigortalının meslek hastalığı nedeniyle çalışamadığı süre boyunca günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
  • Sürekli İş Göremezlik Geliri: Meslek hastalığının kalıcı iş göremezlik durumuna yol açması halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
  • Hak Sahiplerine Gelir: Hayatını kaybeden sigortalının hak sahiplerine düzenli gelir bağlanması.
  • Evlenme Ödeneği: Gelir bağlanmış kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
  • Cenaze Ödeneği: İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölen sigortalının cenaze giderlerinin karşılanması.

Sigortadan Karşılanmayan Zararlar

Sigorta kapsamında karşılanmayan zararlar için işverene karşı meslek hastalığı nedeniyle tazminat talep edilebilir. İş ve sosyal güvenlik mevzuatında sigorta dışında kalan zararların nasıl tazmin edileceğine dair özel bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel hukuk kuralları gereği zararın tazminini sağlayan kişi veya kurumdan talep edilebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarına göre, sosyal sigorta yardımları tarafından karşılanmayan zararlar için işverene başvurulabilir. Ancak, tüm zararlar sigortadan karşılanmışsa, maddi tazminat talepleri sigortadan ödenmelidir.

Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda başkasına zarar veren kişi, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu kapsamda, meslek hastalığı sonucu zarar gören işçi veya destekten yoksun kalanlar şu tazminat taleplerinde bulunabilirler:

  • Maddi Tazminat: Tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zararlar talep edilebilir (TBK m.54).
  • Ölüm Durumunda Tazminat: İşçinin ölümü halinde, destekten yoksun kalanlar cenaze giderleri, ölüm anında gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve çalışma gücü kaybı gibi zararlar talep edebilirler (TBK m.53).
  • Manevi Tazminat: Meslek hastalığı nedeniyle yaşanan manevi zararlar için işverenden manevi tazminat talep edilebilir (TBK m.56). Manevi tazminat, bir defada ve bölünemez şekilde talep edilebilir.

Sonuç olarak meslek hastalığı nedeniyle tazminat davasında, sigortalı veya hak sahipleri geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, cenaze ödeneği gibi sigorta haklarına ek olarak, sigortadan karşılanmayan zararlar için işverenden maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. Bu tazminatlar, meslek hastalığının işçi üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin maddi ve manevi boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, zarar görenlerin haklarının korunmasını sağlar. Meslek hastalığı nedeniyle tazminat mevzusunda uzmanlaşmış İstanbul Barosu avukatları veya MG Hukuk avukat ekibi, size hukuki danışmanlık hizmeti verebilir.

Meslek Hastalığı Tazminat Davasında Zamanaşımı

Meslek hastalığı tazminat davasında zamanaşımı süresi 10 yıldır ve bu süre, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Zararın öğrenilmesi, zararın kapsamı, mahiyeti ve etkisi ile birlikte anlaşılması anlamına gelir. Bedensel zararlarda, tedavi ve doktor raporları ile zarar netlik kazandığında ve gelişimin tamamlandığı tarihten itibaren zamanaşımı başlar. Sabit bir meslek hastalığında ise zamanaşımı, hastalığın tespit edildiği tarihte başlar.

Meslek hastalığı tazminat davasında zamanaşımı süreleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Meslek Hastalığı Tazminat Davası sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davalarında yetkili mahkeme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca belirlenir. Bu çerçevede yetkili mahkemeler şunlardır:

  1. Davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi veya işin yapıldığı yer
  2. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi.
  3. İş kazasından doğan davalarda, iş kazasının meydana geldiği yer veya zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davası Dilekçe Örneği

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası açarken kullanılacak dilekçenin sadece bir örnek teşkil ettiği unutulmamalıdır. Her davanın kendine özgü koşulları ve gereklilikleri bulunabilir. Bu nedenle, dilekçenin hukuki geçerliliğini ve davanın başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlamak adına, bir avukata danışılması büyük önem taşır. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davası dilekçesinden bir parça sunalım:

“Sunulan nedenlerle ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre :

Meslek hastalığı nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.107 uyarınca belirlenmek üzere şimdilik ….TL olmak kaydıyla maddi tazminat,

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

Tarafların kusur ve sorumluluk derecelerine ve maddi zararın kapsamına göre …TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesi,

Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talebimizdir.”

Bir avukat, davanın özel koşullarını değerlendirebilir, dilekçenin içeriğini ve formatını uygun şekilde düzenleyerek gerekli hukuki destek sağlayabilir. Bu profesyonel danışmanlık, hukuki sürecin etkin ve doğru bir şekilde yürütülmesini temin eder. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davası ile ilgili hukuki süreçlerinizde size yardımcı olabilecek İstanbul Barosu avukatlarıyla veya MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla iletişime geçmenizi öneririz.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminata İlişkin Emsal Yargı Kararları

İstanbul avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın meslek hastalığı nedeniyle tazminata dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi E. 2015/22202 K. 2017/8293 T. 27.11.2017

“Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir sebebiyle uğranılan kurum zararının tahsili istemine dair olup, davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanun’un 26. maddesidir.

Meslek hastalığı, 506 Sayılı Kanun’un 11. maddesinde açıkça ifade edildiği gibi; işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Kusur incelemesi yapılırken, meslek hastalığının bu özelliği dikkate alınarak ve öteden beri uygulanan şekliyle yeraltı maden işyerlerinde çalışan sigortalılar bakımından 32 yıl formülü esas alınmak suretiyle belirleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere, sigortalının işyerlerinde 32 yıldan daha kısa bîr süre çalışması halinde, kaçınılmaz maluliyet oranı; çalışılan yıl sayısı: 32, yıl ortalaması ile çarpılarak kaçınılmaz maluliyet oranı belirlenmelidir.

Sigortalının 18 yaşından sonra çalışmaya başlaması halinde ise; her yıl için 32 yıldan 3 yıl indirilerek kaçınılmaz maluliyet belirlenmeli, artık yaşlar için orantılama yoluyla indirime gidilmelidir. Somut olayda sigortalının 21.06.1977 yılında 22 yaşında hazırlık işçisi olarak yeraltı kömür madeninde çalışmaya başladığı, 22 yıl fiilen çalışarak 25.03.1997 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığı, emekli olduğu tarihte 01.10.2013 tarihli tıp bilirkişisi raporu ile maluliyet oranı % 6,85 olarak belirlendiği, dosyada alınan 15.09.2014 tarihli bilirkişi raporu ile kaçınılmaz maluliyet oranının % 7,53 olarak tespit edilerek, işçinin emekliye ayrıldığı tarihteki maluliyet oranından kaçınılmaz maluliyet oranı büyük olduğundan işverenin kusurunun bulunmadığının belirtildiği, mahkemece 32 yıl formülüne uygun olarak hazırlanmayan 01.12.2014 ve 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporları esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda kaçınılmaz maluliyet oranı ile işten ayrıldığı tarihteki maluliyet oranı karşılaştırıldığında kaçınılmazlık maluliyet oranı daha fazla olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.”

Meslek hastalığı nedeniyle tazminata ilişkin gerek idari süreçlerde gerek cezai süreçlerde ve meslek hastalığı nedeniyle tazminat davalarında uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. Meslek hastalığı nedeniyle tazminat konusunda daha fazla bilgi almak veya hukuki destek için İstanbul Barosu’na başvurabilir veya doğrudan MG Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Dosyaları

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat talebinde bulunurken avukatın rolü kritik öneme sahiptir. Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası sürecinde, avukat hastalığın tespiti, zararın kapsamı, tazminat miktarı gibi teknik detaylarda uzmanlık sunarak, sigorta ve işverenle olan müzakerelerde ve dava açma aşamalarında gerekli hukuki stratejileri geliştirir. Ayrıca, dava sürecinde ortaya çıkabilecek olası hukuki sorunlar veya itirazlarla başa çıkmak için gerekli bilgi ve deneyime sahiptir. Bu nedenle, avukatın desteği, meslek hastalığı nedeniyle tazminat hakkının tam olarak elde edilmesi için hayati bir rol oynar.

Kadıköy’de avukatlık faaliyetlerini sürdüren MG Hukuk Bürosu İstanbul avukatı kadrosu meydana çıkan uyuşmazlıklarda İstanbul ve çevre illerde meslek hastalığı nedeniyle tazminat konusuna ilişkin danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Önemle belirtmemiz gerekir ki her savunma sürecine hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul iş hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden İstanbul Kadıköy avukatı Mete Gençer’e ait MG Hukuk Bürosu ve İstanbul Barosu avukatlarına meslek hastalığı nedeniyle tazminat için ulaşarak konuya dair destek alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.