M G H U K U K

Yükleniyor

İmar Kirliliğine Neden Olma

Ana Sayfa İmar Kirliliğine Neden Olma

İmar Kirliliğine Neden Olma

Kadıköy avukatı MG Hukuk Bürosu olarak ceza hukukumuzda düzenlenen ve imar ile alakalı olan imar kirliliğine neden olma suçu konusunda hizmet vermekteyiz.

Bu makalemizde imar kirliliğine neden olma suçu ve cezası konusundan, imar kirliliği nedir, imar kirliliği suçu dava ve soruşturma süreci nasıl ilerler, mevzuatta bu işlem nasıl düzenlenmiştir, imar kirliliğine neden olma ve bu konuda verilen yargı kararlarından bahsedeceğiz.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Kanuni Düzenlemesi

Mevzuatta Türk Ceza Kanunu’nda çevreyi korumaya yönelik bu düzenlemelerden İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu (TCK m. 184) yer almaktadır.

TCK m. 184 hükmüyle aynı bölümde düzenlenen çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi suçları (TCK m. 181-182) ile çevrenin kirletilmesine engel olacak tedbirler alınmaya çalışılmıştır. Söz konusu düzenlemelere ek olarak, TCK m. 184 hükmüne yer verilmesi, bu suçla çevreye ek olarak imar düzeninin de korunduğuna işaret etmektedir.

Madde-184

(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.

(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.

Hükümde geçen bina kavramı, İmar Kanunu m. 5’te “kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar” şeklinde tanımlanmıştır. İmar Kanununda imar kirliliğine bağlı yani imara aykırılığa bağlı işlemler ve yaptırımlar düzenlenmiş olup bu konuya imar para cezalarıyla ilgili makalemizde yer vermiştik.

TCK m. 184/1-2 hükümleri, sadece belediye sınırları ve özel imar rejimine tabi yerler bakımından uygulama alanına sahiptir. Bu nedenle, belediye sınırları dışında yer alan köyler ile mücavir alanlarda bu hükümlerin uygulanamayacağı kabul edilmektedir.

6360 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu m. 5 hükmünde değişiklik yapılarak, büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırı olarak değiştirilmiş ve yine aynı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasıyla, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde yer alan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bu köyler mahalleye dönüştürülmüştür. Yani, 6360 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, büyükşehir sınırları içerisinde hukuki anlamda köy bulunmamaktadır. Dolayısıyla, eskiden köy olarak nitelendirilen bu yerlerde inşa edilecek yeni binalar bakımından da TCK m. 184/1-2 hükmü uygulama alanı bulacaktır. (Abdulbaki GİYİK, TBB Dergisi 2018, Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı)

Ancak belirtilen bu sonuç, 6360 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce, belediye sınırları dışında yer alan ve köy olarak nitelendirilen yerlerde tamamlanan yapılar için geçerli değildir. TCK m. 184/5’e göre, “Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar plânına ve ruhsatına uygun hâle getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış ola kamu davası düşer, mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.”

İmar kirliliğine neden olma suçu, belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde hukuka aykırı bir yapı yapılması veya hukuka aykırı yapılan yapının kullanılması için gerekli altyapı hizmetlerinin sağlanmasıyla oluşur.

Bu suçta korunan hukuki değer çevredir. İmar kirliliği, topluma karşı işlenen bir suç olarak kabul edildiğinden gerçek veya tüzel kişiler mağdur olarak davaya müdahil olamazlar.

İmar Kirliliği Suçunun Unsurları Nelerdir?

İmar kirliliği suçu, imar mevzuatına aykırı inşa faaliyetinde bulunarak çevreye zarar verici nitelikte hareketlerin yapılmasıyla meydana gelir. İmar kirliliğine neden olma suçu, belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde şu fiillerle işlenir:

  • Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmak
  • Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade etmek
  • Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade etmek

Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak belirttiğimiz detaylarla ilgili araştırmaları yaparak imar kirliliğine neden olma suçuyla ilgili müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Bu süreçte ceza usulüne dair hususlar büyük önem taşır.

İmar Kirliliği Suçunda Şikâyet Süresi ve Zamanaşımı

İmar kirliliğine neden olma suçu, takibi şikâyete tabi değildir. Savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma yapılarak dava açılır.

İmar kirliliğine neden olma suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Savcılık makamı tarafından suçun işlendiği tarihten sonra en geç 8 yıl içinde soruşturma başlatılabilir.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Cezası

İmar kirliliğine neden olma suçunun cezası; yukarıda detaylarını verdiğimiz TCK 184/1 maddesinde yer aldığı üzere bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

İmar kirliliği suçu nedeniyle doğrudan adli para cezası verilmez. Fakat verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Bu suç nedeniyle idare (Belediyeler) tarafından verilen idari para cezası bir adli anlamdaki ceza hukuku yönüyle bir ceza olmayıp idarenin vermiş olduğu bir yaptırım kararıdır. Bu karara karşı idare mahkemesinde dava açılabilir. Bu durum idare hukukuyla bağlantılıdır.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunda Etkin Pişmanlık

İmar kirliliğine neden olma suçu açsından özel bir etkin pişmanlık hükmü bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu 184/5 “Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.”

İmar Kirliliği Suçunda Görevli Mahkeme

Suçun işlendiği (imara aykırı yapının bulunduğu) yer Asliye Ceza Mahkemesi yetkili ve görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılması öncesinde ilgili yer Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma yürütülerek dava açılması gerekmektedir.

Önemle belirtmemiz gerekir ki her savunma sürecine hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Konuya İlişkin Emsal Yargıtay Kararı

Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın imar kirliliğine neden olma meselesine dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 4. CD’nin 28.03.2013 tarih ve E. 20404 K. 2013/9187 sayılı kararı“..Sanığın, dört tarafı yarım boy duvarla çevrili ve zemini beton kaplama alanı kiraladıktan sonra duvar üst kısımları ( çevresi ) açık kalacak şekilde tavan kısmına profil ve metal malzemeyle çan, alt kısmına ise sökülebilir cam kabin yapma ve oto yıkama yeri olarak kullanma biçimindeki eylemin İmar Kanunu kapsamında idari yaptırım gerektirmektedir. Bina yapma niteliğinde bulunmadığından imar kirliliğine neden olma suçu oluşmamıştır…”

Yargıtay 4. CD’nin 02.07.2013 tarih ve E. 2012/23458, K. 2013/20803 sayılı kararı:“…5237 sayılı TCK’nın 184. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ruhsatsız ya da ruhsata aykırı bina yapılması suçunda, bina niteliğindeki inşaata fiilin başlanılmasıyla suçun oluşup tamamlanacağı, sanığın ruhsatsız olarak yapmaya başladığı tek katlı inşaatının duvarlarını örmüş haldeyken tutanak düzenlenmiş olması karşısında, suça konu inşai faaliyetin bina niteliğinde olduğu gözetilmeden, mahkemece, çatı kaplaması olmayan yani üstü örtülü olmayan bir yapının bina vasfında olmadığı biçimindeki kanuni ve yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi, kanuna aykırıdır”.

T.C.Yargıtay 4. Ceza Dairesi E. 2013/11301 K. 2013/16939 sayılı kararı: T.C.K.nın 184/4. maddesindeki “Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır” hükmü uyarınca, mücavir alanda suçun oluşmayacağı gözetilerek, suça konu yerin belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerden olup olmadığı konusunda araştırma yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması,

Kanuna aykırı ve sanık Recep D.’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün BOZULMASINA, karşı temyiz olmadığından yeniden hüküm kurulurken 1412 Sayılı C.M.U.K.nın 326/ son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Makale içeriğimizde belirttiğimiz üzere mücavir alan vasfında olan yerlerde imar kirliliğine neden olma suçu gündeme gelemez.

İmar kirliliğine neden olma suçuyla ilgili gerek idari süreçlerde gerek cezai süreçlerde uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy ceza hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosundan diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul İmar Kirliliği Suçu Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy’de avukatlık faaliyetlerini sürdüren MG Hukuk Bürosu İstanbul avukatı kadrosu meydana çıkan uyuşmazlıklarda İstanbul ve çevre illerde danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden İstanbul Kadıköy avukatı Mete Gençer’e ait MG Hukuk Bürosu ve İstanbul Barosu avukatlarına ulaşarak konuya dair destek alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.