Yükleniyor
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Bu makalede, tekzip hakkı olan cevap ve düzeltme hakkının yasal temelleri ile hakkın kullanılmasına dair hukuki süreçlerin detaylarını anlatmaya çalışacağız. Tekzip hakkı, bireylerin onurunu ve gerçeğe aykırı bilgilere karşı korunma hakkını güvence altına alırken, basın özgürlüğü ile kişilik hakları arasında önemli bir denge sağlar.
Anayasamız ve ilgili yasal düzenlemelerle desteklenen bu hak, yanlış ve haksız bilgilendirmenin önüne geçerek hem bireylerin itibarını korur hem de basının topluma doğru bilgi sunma sorumluluğunu pekiştirir. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize tekzip hakkı sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Cevap ve düzeltme hakkı, medya aracılığıyla haklarında yayın yapılan kişilerin onur ve saygınlıklarının ihlal edilmesi veya haklarında gerçeğe aykırı yayınlar yapılması durumunda başvurabilecekleri önemli bir hukuki korumadır. Bu hak, sadece bireylerin kişilik haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumun doğru ve güvenilir bilgiye erişimini de sağlar. Ayrıca, bu hak basın özgürlüğünü kısıtlayan bir araç gibi görünse de aslında basın özgürlüğünün kötüye kullanılmasını engelleyerek ifade özgürlüğünü destekler.
Türk hukukunda cevap ve düzeltme hakkının temel dayanağı, 1982 Anayasası’nın 32. maddesidir. Bu madde, kişilerin şeref ve haysiyetlerinin ihlal edilmesi veya haklarında gerçeğe aykırı yayın yapılması durumunda düzeltme ve cevap hakkına sahip olduklarını belirtir. Bu anayasal hükme dayanarak, süreli yayınlar, TRT yayınları, özel radyo ve televizyon yayınları ile internet ortamında yapılan yayınlar için çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Tekzip hakkı ve süreci bilişim hukuku ile ceza hukukunun alanına girmektedir.
Cevap ve düzeltme hakkı, kişilerin onur ve saygınlıklarını ihlal eden veya gerçeğe aykırı yayınlara karşı kullanılabilir. Bu hak, ilgili kişi ve kuruluşlara, aynı araçlardan yararlanarak kendilerini savunma, yanlış açıklamaları düzeltme ve düşüncelerini açıklama imkânı tanır. Hukuki olarak, bu hak herhangi bir suç veya haksız fiil niteliği taşımayan durumlarda da kullanılabilir.
5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi, cevap ve düzeltme hakkının kullanımına ilişkin süre ve usulleri belirler. Yayından zarar gören kişi, yayım tarihinden itibaren iki ay içinde cevap ve düzeltme yazısını gönderebilir. Sorumlu müdür, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda ise yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada yayımlamak zorundadır. Cevap ve düzeltme hakkının süresinde yerine getirilmemesi veya usule aykırı şekilde yerine getirilmesi durumunda, yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren on beş gün içinde, talep sahibi sulh ceza hâkimliğinden yayımın yapılmasını veya Basın Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmasını talep edebilir.
Cevap ve düzeltme hakkının yerine getirilmemesi durumunda cezai yaptırımlar söz konusudur. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 18. maddesi, düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hakim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve bağlı olduğu yetkililere 10.000 liradan 150.000 liraya kadar adli para cezası öngörmektedir. Adli para cezası bölgesel süreli yayınlarda 20.000 liradan, yaygın süreli yayınlarda ise 50.000 liradan az olamaz. Ayrıca, ön ödeme tebligatına uymayan sorumlu müdür hakkında Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılır. Adli para cezası, TCK’nın 75. maddesi kapsamında ön ödeme sistemine tabidir. Bu kapsamda, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan tebligat üzerine, sorumlu müdür belirlenen süre içinde ödemeyi yaparsa kamu davası açılmaz. Eğer ödemede bulunulmazsa yargılama süreci başlar.
Cevap ve düzeltme hakkı, eleştiri ve inceleme hakkıyla da ilişkilidir. Eleştiri ve inceleme hakkı, belirli bir olay veya durum hakkında değerlendirme yapmayı kapsar. Bu değerlendirmeler “gerçeklik”, “objektiflik” ve “güncellik” gibi ilkelerle sınırlıdır. Eleştiri ve inceleme hakkının sınırları içinde kalarak yapılan yayınlara karşı da cevap ve düzeltme hakkı kullanılabilir.
Cevap ve düzeltme hakkı, medya yayınları karşısında bireylerin kişilik haklarını koruyan önemli bir mekanizmadır. Bu hak, medyanın toplumu doğru bilgilendirme görevini desteklerken, basın özgürlüğünün de kötüye kullanılmasını engeller. Türk hukuk sisteminde, Anayasa ve Basın Kanunu bu hakkı koruma altına almış ve detaylı düzenlemelerle kullanımı için gerekli hukuki çerçeveyi belirlemiştir. Cevap ve düzeltme hakkına ilişin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Tekzip hakkı, kişilerin basın ve medya organlarının yayınladığı haber, yazı veya yorumlara karşı itirazda bulunma ve doğru bilgilerin kamuoyuna duyurulmasını talep etme hakkıdır. Bu hakkın amacı, basın organlarının yayınladığı yanlış veya haksız bilgilere karşı bireylerin itibarlarını korumak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmektir.
Temel olarak, tekzip hakkıyla bir kişi veya kurum, basında yayımlanan haber veya yazılarda kendisiyle ilgili yanlış veya eksik bilgilerin düzeltilmesini talep edebilir. Bu talep genellikle yazılı olarak yapılır ve ilgili basın organına iletilir. Basın organı bu talebi aldıktan sonra, ilgili bilgilerin doğruluğunu araştırır ve gerektiğinde düzeltme veya açıklama yapar.
Tekzip hakkı, basın özgürlüğü ile bireylerin kişilik hakları arasında bir denge kurar. Basın özgürlüğü, haber alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi temel hakları güvence altına alırken, tekzip hakkı da bireylerin itibarını koruyarak bu özgürlükleri sınırlar. Bu sayede, basın organları doğru ve tarafsız bilgi sunma sorumluluğunu yerine getirirken, bireyler de haksız şekilde zedelenen itibarlarını koruma imkanına sahip olurlar.
Tekzip hakkı genellikle basın meslek ilkeleri ve ilgili yasal düzenlemelerle desteklenir. Birçok ülkenin medya yasalarında, basın organlarının yanlış veya eksik bilgilere karşı alınan tekzip hakkı taleplerine nasıl cevap vermesi gerektiği ve bu sürecin nasıl işleyeceği detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler hem basının özgürlüğünü korurken hem de bireylerin haklarını güvence altına almayı amaçlar.
Sonuç olarak, tekzip hakkı, basın özgürlüğü ile bireylerin kişilik hakları arasında denge sağlayan önemli bir mekanizmadır. Bu hak, yanlış veya eksik bilgilere karşı bireylerin korunmasını ve doğru bilgilerin kamuoyuna ulaşmasını sağlayarak, demokratik bir toplumun işleyişine katkıda bulunur. Tekzip hakkına dair süreçte bir avukatın rolü ve önemi büyük bir önem taşır. Yanlış veya haksız bir yayına karşı itibarını korumak isteyen birey veya kurumlar için avukat, hukuki prosedürlerin doğru ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlar. Ayrıca, basın organının talebi reddetmesi durumunda, yargı sürecine başvurulması ve hukuki hakların savunulmasında kritik bir rol oynar. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize tekzip hakkına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Mevzuatımızda 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi, cevap ve düzeltme hakkının kullanımına ilişkin süre ve usulleri belirler. Bu madde, basılı veya internet üzerinden yayınlanan haber ve içeriklerde, kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya gerçeğe aykırı bilgilerin yayılması durumunda zarar gören kişilere düzeltme ve cevap hakkı tanır.
Basın Kanunu Madde 14 – Düzeltme ve cevap
“Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.
İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk yirmi dört saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanır.
Düzeltme ve cevapta, buna neden olan eser belirtilir. Düzeltme ve cevap, ilgili yazıdan uzun olamaz. Düzeltme ve cevaba neden olan eserin yirmi satırdan az yazı veya resim veya karikatür olması hallerinde düzeltme ve cevap otuz satırı geçemez.
Süreli yayının birden fazla yerde basılması halinde, düzeltme ve cevap yazısı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılmasına sebebiyet veren eserin yayımlandığı bütün baskılarda yayımlanır.
Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar.
Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir.
Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hâkim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlar.
Düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin ölmesi halinde bu hak, mirasçılardan biri tarafından kullanılabilir. Bu durumda, birinci fıkradaki iki aylık düzeltme ve cevap hakkı süresine bir ay ilave edilir.”
Avukat, müvekkilinin haklarını korurken, yasal süreçlerin hızlandırılması ve etkili sonuçlar alınması için gerekli hukuki stratejileri belirler ve uygular. Böylece, tekzip hakkının doğru ve zamanında kullanılması, bireylerin ve kurumların itibarlarının korunması adına avukatın profesyonel desteği vazgeçilmez hale gelir. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.
Tekzip kararı, bir yayının içeriği nedeniyle zarar gören kişinin, yayının sorumlu müdürüne başvurarak düzeltme ve cevap yazısını göndermesi ve yayının usule uygun şekilde düzeltilmesini talep etmesi sonucunda verilen bir karardır.
Tekzip hakkı, basın özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki hassas dengeyi korumak için önemli bir araçtır. Bu hak, yanlış veya haksız haberlere karşı etkili bir mücadele aracı olmakla birlikte, usul ve sürelerine uyulmadığı takdirde etkisiz kalabilir. Bu nedenle, zarar gören kişilerin tekzip hakkını doğru şekilde kullanmaları ve gerektiğinde yasal yollarla koruma sağlamaları önemlidir. Tekzip kararının alınmasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk İstanbul avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Tekzip metni, bir düzeltme ve cevap metni olarak, yayınlanmış bir içeriğin hatalı veya haksız iddialar içermesi durumunda zarar gören kişinin hakkını savunmak için kaleme alınır. Bu metin, zarar gören kişinin kişilik haklarını korumak ve asılsız iddialara karşı doğru bilgileri kamuoyuna sunmak amacıyla hazırlanır. Tekzip metni, intikam hissiyle değil, hukuki bir zeminde hazırlanmalıdır. Başka bir şahsın kişilik haklarına zarar vermeyecek şekilde kaleme alınmalıdır. Metin, herhangi bir suç unsuru içermemelidir. Kişilik haklarına saldırgan veya haksız iddialar içermemelidir.
Tekzip metni içerisinde, söz konusu yayının basım tarihi, yayınlayan kuruluş veya kişi, yayının yer aldığı sayfa ve başlık gibi detaylar belirtilmelidir. Tekzip, yayının yapıldığı yerde yayınlanmalıdır. Eğer yayın birden fazla mecrada basılmışsa, tekzip metni tüm baskılarda yayımlanmalıdır. Tekzip metni, ilgili yazıdan daha uzun olmamalıdır. Eğer zarar gören eser yirmi satırdan az yazı, resim veya karikatür içeriyorsa, tekzip metni otuz satırı geçmemelidir.
Düzeltme ve cevap hakkının kullanılması için belirlenen süreler içinde yayınlanmaması durumunda, zarar gören kişi, bulunduğu yerdeki sulh ceza hakiminden tekzibin yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hakimi bu talebi üç gün içerisinde değerlendirerek karara bağlar. Bu karara karşı acele itiraz yolu bulunmaktadır. İtirazın incelenmesi ve kararın verilmesi için yetkili makamın üç gün içinde hareket etmesi gerekmektedir. Bu karar kesindir.
Tekzip hakkı, mağdur şahsın itibarını iade etme amacı taşır. Ancak yayınlanmasının ardından hala kişilik haklarına zarar veren bir durum söz konusu ise, mağdur şahsın manevi tazminat davası açma hakkı saklıdır. Bu dava sürecinde, mahkemeler tarafından yapılan incelemeler sonucunda, zarar gören kişiye tazminat ödenebilir.
Tekzip metni, hukuki bir sürecin parçası olarak, kişilik haklarını korumak ve asılsız iddialara karşı doğru bilgileri kamuoyuna duyurmak için önemlidir. Doğru bir şekilde hazırlanması ve yayımlanması, zarar gören kişinin hukuki mücadelesinde önemli bir adımdır. Tekzip hakkına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Tekzip kararı talep dilekçesi, hukuki bir sürecin başlangıcıdır ve kişinin haklarını korumak için önemlidir. Ancak her hukuki süreçte olduğu gibi, tekzip hakkı talep dilekçesi hazırlanırken dikkatli olunması gerekmektedir. Bu tür dilekçelerin içeriği, hukuki terminolojiye hakim olmayan kişiler için karmaşık olabilir ve yanlış ifadeler kullanılması sonucunda talebin reddedilmesine veya sürecin aksamasına neden olabilir. Ayrıca, hukuki belgelerin hazırlanmasında kullanılacak doğru dil ve formatın belirlenmesi de önemlidir. Bu nedenle, gerçek bir tekzip hakkı talep dilekçesi hazırlamak için bir avukata danışmak önemlidir.
Avukatlar, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde korumak için gerekli hukuki bilgiye ve deneyime sahiptirler ve doğru bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olabilirler. Bu sayede, hukuki süreçlerde herhangi bir aksaklık yaşanmadan, hakların korunması sağlanabilir. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından Tekzip Kararı Talep Dilekçesinden bir parça sunalım:
“Yukarıda açıklanan nedenlerle; Basın Kanunun 19. maddesi gereğince ekte sunulan tekzip yazısının ilgili gazetenin aynı sütununda, aynı puntolarla ilk çıkacak nüshada tavzihen yayınlanması için karar verilmesini saygılarımla, arz ve talep ederim.”
Hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, gerçek bir tekzip kararı talep dilekçesi hazırlamak için bir avukata danışmanın önemi büyüktür. Avukatlar, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde korumak için gerekli hukuki bilgiye ve deneyime sahiptirler ve doğru bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olabilirler. Bu sayede, hukuki süreçlerde herhangi bir aksaklık yaşanmadan, hakların korunması sağlanabilir. Dolayısıyla, gerçek bir tekzip hakkı talep dilekçesi hazırlamadan önce bir avukata başvurmak, kişinin hukuki süreçte güvenliğini sağlamak için önemlidir. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize tekzip hakkına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın tekzip hakkına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Tekzip hakkına ilişkin süreçlerde hak kaybı yaşamamak ve oluşabilecek uyuşmazlıklarda etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi E. 2018/6833 K. 2018/13076 T. 10.12.2018
“… kendisinden düzeltme ve tekzip metni talep edilen mahkemece yapılması gereken, öncelikle tekzip metni yayınlanması talebiyle gelen dosyada mevcut haberin, (içeriğinde hakaret, iftira veya tehdit gibi başkaca atıflarda bulunulmasa, suç unsuru içermese bile) 5187 Sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında “…kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılıp yapılmadığı..”nın tespit edilmesi, bu yönde ifadeler yoksa talebin reddi, bu yönde bir ihlal varsa o halde haberde ikincil inceleme konusu olan hukuka uygunluk nedeninin olup olmadığıyla, haberin “ifade ve basın özgürlüğü” kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesidir.
5187 Sayılı Basın Kanunu’na göre, tekzip metni kararının alınması ve tekzibin yayınlanmasının sıkı şekil şartları ve kurallarına bağlanmasının amacı, kişinin haklarını ihlal ettiği okunduğu anda belli olan haberlerin acele biçimde haberi veren kişi tarafından geri alınması, düzeltilmesi ve saldırının daha fazla mağduriyete neden olmamasıdır. Bu hususta mahkemece verilecek kararda, haber içeriğinden açıkça anlaşılmıyorsa ayrıntılı şekilde haberin suç oluşturup oluşturmadığıyla ilgili bir inceleme veya değerlendirme yapılmasına gerek yoktur.
Kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal eden deyiminden; haberde, üstü örtülü de olsa toplumun geneli tarafından açıkça anlaşılabilen bir muhatabı olan bir kişi hakkında, hakaret, sövme gibi bir ifade, habere konu olan kişiden beklenmeyen ve toplumun değerleri karşısında kınanan bir eylem isnadı veya kişinin toplum içinde sahip olduğu şöhreti sarsacak, kişiyi açıkça küçük düşürücü ifadeler kullanılması, gerçeğe aykırı yayım deyiminden ise; okunduğu anda toplumun geneli tarafından bilinen, maddi gerçeklerle ilgisi olmadığı açıkça anlaşılabilen olgu ve eylemlerin habere konu olan kişi tarafından gerçekleştirildiğine dair haberler anlaşılmalıdır.
Haberin gerçekliği, sadece haberin yapıldığı anda bilinen ve görünen maddi gerçekliğe göre değil, toplumun bilgi birikimi, duyarlılık düzeyi ve ilgi alanlarına, toplum hafızasındaki yanılgılı veya yönlendirilmiş algıya göre de değişir. Toplumun genelinin hafızasında, haberin yapıldığı sırada dünya ve ülke genelinde gerçek olduğu bilinen, yaşandığı varsayılan maddi olgulara ve konjonktüre bağlı olarak haberin gerçekliği de değişebilir. Basın özgürlüğü, kişilerin zaten bildiği gerçeklerle değil, henüz öğrenmediği, öğrenilmesinde kamu yararı olan gerçekleri kişilere sunmakla eşdeğer bir görev görür.”
Tekzip hakkına ilişkin uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. İstanbul avukatı MG Hukuk bürosu İstanbul avukat kadrosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. MG Hukuk olarak müvekkillerimize tekzip hakkı ve tekzip kararı üzerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Tekzip hakkı, kişilerin şeref ve haysiyetini korumak adına son derece önemli bir hukuki imkândır. Bu hak, kişilerin kendileri hakkında yapılan asılsız veya yanlış yayınlara karşı doğrudan bir yanıt verme fırsatı sunar. Ancak, tekzip hakkı süreci karmaşık bir hukuki süreç olabilir ve bu süreçte doğru adımların atılması son derece önemlidir. Tekzip metninin hazırlanması, içeriğin doğru bir şekilde belirlenmesi ve hukuki terminolojinin doğru kullanılması gerekmektedir. Ayrıca, tekzip kararının talep edilmesi sürecinde hukuki prosedürlerin eksiksiz ve doğru bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir.
Bu noktada, bir avukatın rolü oldukça önemlidir. Avukatlar, müvekkillerinin haklarını korumak için gerekli hukuki bilgiye ve deneyime sahiptirler. Tekzip hakkı sürecinde avukatlar, müvekkillerine gerekli rehberliği yapar, doğru adımları atmalarını sağlar ve hukuki prosedürlerin doğru bir şekilde takip edilmesini sağlarlar. Ayrıca, avukatlar, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunmak için gerekli hukuki belgelerin hazırlanmasına yardımcı olurlar. Erişimin engellenmesi kararı dosyalarınızda da İstanbul avukatlarından destek alabilirsiniz.
Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi, sözleşmede hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle tekzip hakkı ve tekzip kararı sürecinde hazırlanması gereken dilekçeler konusunda hukuken alanında uzman Kadıköy avukatından yardım almanızı önermekteyiz.
Kadıköy avukatlık, marka ve patent vekili ve uzman avukatlık kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya İstanbul avukatı tekzip hakkı ve tekzip kararı hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz. Tazminat avukatlığı konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya hukuk büromuzun İstanbul avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER
NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.
Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.
Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.
Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz. Bu Makale Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı Mete GENÇER tarafından onaylandı!