M G H U K U K

Yükleniyor

Marka İtiraza Karşı Görüş

Ana Sayfa Marka İtiraza Karşı Görüş

Marka İtiraza Karşı Görüş

Marka itiraza karşı görüş denince anlaşılması gereken marka başvurusunun yayımı sürecinde gelen yayıma itiraza karşı marka sahibinin beyanlarıdır. Bilindiği üzere marka tescil müracaatının ardından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka bülteninde ilana çıkarılır. Bültende ilana çıkarılan markaya tüm şahıs veya şirketler tarafından temelde aşağıda belirtilen gerekçeler ile itiraz edebilir.

  • Tescilli markaya ilişkin benzerlik arz etmesi
  • Önceden kullanıma sunduğu iddiası
  • Ortak kullanımının varlığı ile ilişkili

Marka tescil ve itiraz süreçlerinde TürkPatent vekil sisteminde kayıtlı vekillerle çalışmak hak kaybı yaşanmasını önleyecektir. MG Hukuk olarak müvekkillerimizi Kadıköy marka avukatı ve marka ve patent vekili olan kurucumuz Mete Gençer’in tecrübesiyle marka ve patent tescil süreçlerindeki tüm işlemlerde temsil etmekteyiz.

Marka İtiraza Karşı Görüş Zorunlu Mudur?

Yapılan marka başvurusuna itiraz geldiğinde yapılan bu itiraza karşı görüş beyan etme yani marka itiraz karşı görüş bildirme hakkı bulunmaktadır. Marka başvuru sahibinin itiraza karşı görüş bildirme zorunluluğu yoktur ancak görüş bildirmek suretiyle markasının tescilinin gerekliliğini savunması tavsiye edilmektedir.

Marka başvurusunun yapılmasına istinaden, Türk Patent ve Marka Kurumu ilk incelemesi sonucunda, şekli şartlarda engel bulunmayan ve Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yönetmeliğe uygun olan başvurular, değerlendirmenin ardından resmi Marka Bülteninde ilana çıkmaktadır. Yayın süresi Sınai Mülkiyet Kanunu hükmüne göre 2 aydır. 2 aylık ilan süresi içinde diğer marka sahipleri ya da müracaat sahipleri önceden tescil edilmiş marka haklarını baz alarak marka müracaatına yayın süresi kapsamında itiraz edebilir. Marka sahibi ise gelen marka itiraza karşı görüş bildirerek markasının tescili gerektiğini iddia ve beyan eder.

Marka İtiraza Karşı Görüş Bildirme Süresi

Marka başvurusuna itiraz edilen müracaat sahibi, marka itiraza karşı görüş bildirme hakkı bulunmaktadır. Marka itirazı Sinai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde müracaat sahibine veya vekili olan kişiye tebliğ edilir. Müracaatına itiraz gelen müracaat sahibi Marka ve Patent Vekili ile gelen marka itiraza karşı görüşlerini yani savunmalarını beyan eder. Karşı görüş beyan etme ile ilişkili, herhangi bir süre kısıtlaması yer almamasına karşın yapılan itirazın incelenme döneminde karşı görüşün de incelemeye alınabilmesi açısından 1 aylık sürede karşı görüşün beyan edilmesi talep edilmektedir.

Marka Bülteninde Yayımlanan Markalara Gelen İtirazların Niteliği

Marka başvurularına gelen itiraz dilekçeleri değerlendirildiği zaman, itirazlarda haklılık payı olabileceği gibi bazı itirazlarda ise sırf marka değerinin korunması amacıyla itiraz sebebinin abartıldığı ya da benzerlik değerlendirmelerinin objektif olmadığı görülebilmektedir. Marka itiraza karşı görüş, yapılan itirazın değerlendirilmesi sürecinde savunma özelliğindedir. İtirazı değerlendirecek kişinin farklı açıdan değerlendirmesi ve karşıt argümanların dikkate alarak yapmasını sağlamaktadır. Özellikle art niyetli yapıldığı savunulan marka itiraz gerekçeleri olduğu takdirde, marka itiraza karşı görüş beyan edilmesi, marka belirlenmesinin nereden esinlenerek yapıldığının açıklanması önem teşkil etmektedir.

Marka İtiraza Karşı Görüşte Beyan Edilecekler

Tescili istenen marka ile itirazda bulunan tarafın markalarının logoları arasında birbirleriyle ilişkilendirilebilecek bir benzerlik söz konusu olmadığı beyan edilmelidir. İtiraza gerekçe gösterilen markalar ile tescili istenen müvekkil markasının birbirinden bağımsız markalar oldukları logolarının görselliği açısından barizdir şeklinde marka itiraza karşı görüş bildirmekte somut itiraza göre fayda bulunacaktır. Marka itiraza karşı görüşte bulunur iken ve marka tescil sürecindeki tüm aşamalarda marka vekillerinden profesyonel destek almak, hak kayıplarının önüne geçecektir.

 

Marka İtiraza Karşı Görüş Örneği

MG Hukuk olarak marka itiraza karşı görüşlerimizden birkaç örneği aşağıda dikkatinize sunuyoruz. Ancak önemle belirtmek gerekir ki; her bir marka başvurusu ve gelen itiraz ayrı bir inceleme ve değerlendirme konusu olup marka itirazlarda teknik ve hukuki olarak hata yapılmaması ve hak kaybı yaşanmaması adına marka itiraza karşı görüş bildirirken marka vekillerinden destek alınmasını tavsiye ettiğimizi hatırlatırız.

“Tescili istenen marka tesciline imkân verecek esas unsurlu ayırt edici özelliği de içerisinde barındırmaktadır. Tarafların markalarına ilişkin eklediğimiz görsellerden de anlaşılacağı üzere markaların hiçbir surette karıştırılmaları mümkün değildir. Tüm bu karşı görüşlerimizin yanı sıra esasen taraf markaları ile iştigal alanları da tamamen farklılık arz etmektedir. Bu bakımdan da itirazın reddi gereklidir.”

“İtiraz eden tarafın markalarının logolarında, markaları ayırt eder nitelikte olan …… ibaresi yer almakta ve müvekkil marka, kendi ibaresi olan ‘……… ibaresini kullanmaktadır. Şekil ya da harf açısından markaların logoları hiçbir benzerlik taşımamakta olup itiraz eden tarafın logolarında kendi ibaresini kullanarak ayırt edilebildiği bir durum söz konusudur. Markalar hem renk tonları belirgin şekilde farklıyken hem de harf ve şekil anlamında hiçbir benzerlik taşımazken birbirleriyle ilişkili olarak algılanmaları mümkün değildir.”

“Markaların görsel açıdan değerlendirmesi yapılmalıdır. Müvekkilin markası ile itiraz sahibi tarafın markalarının ilk bakışta kolaylıkla farklılığı birbirinden ayırt edilecek şekilde farklı ibarelerden oluştuğu ve farklı yazı stili ile yazıldığı görülmektedir. Bu durumda, markalarının karıştırılmaya mahal vermeyecek kadar farklı görsellere de sahip oldukları izahtan varestedir. Hal böyle iken itirazda bulanan marka sahibinin somut gerçeklikten uzak beyanları dikkate alınmayarak söz konusu itirazın reddine ve müvekkilin markasının tesciline karar verilmesi gerektiği ortadadır.”

Marka Yayıma İtirazlarda Benzerlik İncelemesi

Marka hukukumuzda benzerliğin değerlendirmesinde markanın bütün itibariyle bıraktığı izlenim göz önüne alınmalıdır. Markaları oluşturan harf kelime, şekil gibi asıl ve yardımcı unsurların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Markanın içerisinde yer alan unsurlardan sadece birisine bakılarak ve diğer unsurlar ihmal edilerek ayırt ediciliğin yokluğuna hükmedilemez.

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin tamamında geçerli Topluluk Markalarını (CTM) incelemek ve tescil etmekle görevli İç Pazarda Harmonizasyon Ofisi (OHIM), İtalya ve Finlandiya hariç olmak üzere AB’nin kalan 26 üyesinin yanısıra OHIM ve AB üyesi olmayan Türkiye, Norveç ve İzlanda’ nın üzerinde uzlaşarak kamuoyuna duyurdukları ve 2 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe giren “Ayırt Edici Olmayan veya Zayıf Bileşenlerin Karıştırılma Olasılığına Etkisi”  adlı Ortak Bildirgeye göre önceki tarihli markanın ayırt ediciliği bütün olarak değerlendirilecektir.

Ayrıca AB Adalet Divanı’nın C-342/97 sayılı ‘’Lloyd Schuhfabrik Meyer’’ kararının 22. Paragrafında‘’ ulusal mahkeme, bir markanın ayırt edici karakterini ve bu ayırt ediciliğin yüksek olup olmadığını değerlendirirken, söz konusu markanın tescile konu malları veya hizmetleri belirli bir işletmeden gelen mallar veya hizmetler olarak gösterebilme ve bu yolla diğer işletmelerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlama yeterliği bütünsel olarak incelemelidir’’ demektedir.

Nitekim Yargıtay tarafından verilen kararlarda da markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı değerlendirilirken markaların bir bütün olarak halkın gözünde bırakacağı etkinin göz önüne alınması gerektiği vurgulanmıştır.

Benzerlik konusunda Tekinalp: 551 sayılı Markalar Kanunu döneminde verilmiş Yargıtay kararlarında kabul edilmiş ilkelerin; bugün de geçerli olduğunu ileri sürerek şu şekilde sıralamıştır;

  1. Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik
  2. Çağrıştırma
  3. Bütünlük ilkesi ve toplu kanaat
  4. Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu
  5. Markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman
  6. Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları

OHIM (Topluluk Tasarım Tescili) ve ATAD’ın (Avrupa Topluluğu Adalet Divanı) da bu yönde kararları bulunmaktadır. OHIM ve ATAD, markaların aynılığını değerlendirirken oldukça katı bir tutuma sahiptir. OHIM tarafından hazırlanan itiraz kılavuzunda markanın yanına eklenen ve markanın esas unsurunu değiştirmeyen şekil veya diğer unsurların markaları farklı kıldığı, stilize edilmiş bir fontta yazılan kelime markaları ile standart yazılmış kelime markalarının aynı olmadığı kelime markalarında farklı renk unsurlarının kullanılması halinde markaların farklılaşacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda alınan kararlara örnek olarak verilebilecek “Epoca” kararında, İtiraz Birimi standart harflerle yazılmış “Epoca” ibaresi ile aşağıdaki şekilde gösterilen markanın aynı olmadığı kararına varmıştır. (22.01.2001, 92/2001 sayılı İtiraz Birimi Kararı – 000165854 Numaralı Dosya)

Marka İtiraza Karşı Görüşe Dair Dava Süreci ve Yargıtay İçtihatı

Marka itiraz sonucu reddedilebilir. Bu durumda TürkPatent Yeniden İnceleme ve Değerleme Kurulu’na marka sahibi tarafından itiraz edilebilir. Bu itirazın da reddedilmesi durumunda iş yargıya taşınmaktadır. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde görülecek davalar sonucu verilecek kararlar öncelikle istinaf sonrasında da kesin karar için Yargıtay yani temyiz incelemesinden geçmektedir. Marka itiraza karşı görüşte bulunarak yargılama ile uğraşmaksızın TürkPatent nezdinde markanızın tescili sağlanabilir.

Yargıtay 11.HD 12.10.2005, 2004/12165 E., 2005/9609 K. Sayılı kararında aşağıdaki şekilde değerlendirme yapmıştır;

“Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre, “HALK” ve “HAK” kelimelerinin anlamları, söyleyişleri ve görsel özellikleri arasında fark bulunduğu “H” harfi ve ayrıca “şekil” ile birlikte farklı bir komposizyon yaratan davalı Ltd. Şti’nin markası ile davacı markası arasında aynı KHK’nin 7/1-b ve 8/1-b anlamında benzerlik, aynılık ya da iltibasa neden olabilecek bir ihtimalin olmadığı sonucuna varılması gerektiği, aksi yöndeki bilirkişi raporunda 29 ve 30 ncu sınıflar için bahsedilen iltibas tehlikesinin bulunduğu görüşüne itibar edilmediğini, 7/1-i maddesine de dava dilekçesinde dayanan davacının tanınmış markaya ilişkin yeterli ve inandırıcı bir belge sunamadığı, esasen benzer olmayan markalar arasında davacı markasının tanınmış olmasının da bu davaya doğrudan bir etkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Benzerliğin değerlendirmesinde markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin göz önünde tutulması önemlidir. Markaları oluşturan harf, kelime, şekil gibi asıl ve yardımcı unsurların bir bütün olarak değerlendirilmesi zorunludur. Dava konusu markalarda yer alan ibareler, yazı karakteri, yazı stili ve formu ile grafik düzeni farklıdır. Ayrıca her iki marka arasında görsellik, ses uyumu ve telaffuz açısından da belirgin ve açık bir benzerlik bulunmadığı tarafımızdan düşünülmektedir.”

Marka İtiraza Karşı Görüş Beyanını Güçlendirebilecek Olan Kullanım İspatı

Marka itiraza karşı görüş formu hazırlanırken, bilinmesi gereken ve karşı görüş bildirimini çok güçlendiren, itiraz eden taraftan istenebilecek bir belge bulunmaktadır. Bu belge çalıntı veya benzerlik sebebiyle itiraz eden kişilerin, sahip oldukları markaların kullanım ispatı belgesidir. Kullanım ispatı belgesi sayesinde konusu geçen markaların ne kadar benzer ya da çalıntı olduğu gözler önüne serilmektedir.  Bu sayede asılsız veya çalıntı amaçlı yapılmış olan itirazların önüne geçilmektedir. Bu durum yeni kanunumuzla mevzuata eklenmiştir.

Siz de markanıza gelen itirazlara karşı kendinizi profesyonel olarak savunmak istiyorsanız MG HUKUK bürosu olarak bizlerle irtibata geçebilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.