M G H U K U K

Yükleniyor

Fazla Mesai Ücreti

Ana Sayfa Fazla Mesai Ücreti

Fazla Mesai Ücreti

Bu makalede, fazla mesai ücreti kavramı, işçi hakları, işveren yükümlülükleri ve Türk hukukunda öngörülen düzenlemeler detaylı bir şekilde incelenecektir. Fazla mesai, işçi ve işveren ilişkilerinde sıklıkla karşılaşılan ve işçinin haftalık çalışma süresini aşan çalışmaları kapsayan önemli bir kavramdır. İşçinin, normal çalışma süresi olan haftalık 45 saati aşan çalışmaları, işyerinin ihtiyaçları doğrultusunda, belirli koşullar altında gerçekleşir. Bu fazla çalışma durumunda işçinin alacağı ücret ise Türk hukuku tarafından belirlenen çerçevede düzenlenmiştir. Fazla mesai alacağının tespiti, ispatı ve hesaplanması gibi konular, işçi ve işverenler arasındaki anlaşmazlıkların sıkça yaşandığı alanlardan biridir.

Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Fazla Mesai Ücreti sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Fazla Mesai Nedir?

Fazla mesai, işçinin normal çalışma süresi olan haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade eder. Türk iş kanununda belirlenen haftalık çalışma süresi 45 saattir ve işveren ile işçi arasındaki sözleşmede farklı bir süre belirtilmediği sürece bu süre standart olarak kabul edilir.

Fazla mesai, işverenin işçiden normal çalışma saatleri dışında çalışmasını talep ettiği durumlarda ortaya çıkar. Bu talep genellikle işyerinin acil ihtiyaçları, artan üretim talepleri veya öngörülemeyen durumlar nedeniyle olabilir. Ancak, fazla mesai uygulaması belirli kurallara tabidir ve iş kanununda belirtilen şartlara uygun olmalıdır. İşçi, fazla mesai yapması durumunda bu çalışmasının karşılığında ek ücret talep edebilir. Fazla mesai ücreti, normal çalışma saatlerinin üzerinde çalışılan her saat için normal ücretin belirli bir katı şeklinde hesaplanır. Bu şekilde, işçi fazla mesai yaptığında normal çalışma saatlerinden farklı olarak daha yüksek bir ücret alır.

Fazla mesai ücreti konusunda avukatların önemi oldukça büyüktür. İşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklarda veya hukuki süreçlerde avukatlar, işçilerin haklarını korumak ve adil bir şekilde temsil etmekle görevlidirler. Fazla mesai ücretinin belirlenmesi, hesaplanması ve tahsil edilmesi süreçleri oldukça teknik ve karmaşıktır. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize Fazla Mesai Ücretine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Fazla Mesai Ücreti Nedir?

Fazla çalışma (mesai) ücreti (fazla mesai alacağı), mevzuatımızda iş kanununda belirlenen çerçeve ve koşullar içinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade eder. İş Kanunu’nun 4857 sayılı 63. maddesine göre, işçinin haftalık çalışma süresi en fazla kırk beş saat olarak sınırlandırılmıştır. Bu çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bir şekilde bölünerek uygulanır, ancak taraflar arasında farklı mesai süreleri de kararlaştırılabilir. İşçinin haftalık 45 saati aşan çalışması fazla çalışma olarak kabul edilir, herhangi bir şekilde yapılan çalışmanın sonucunda oluşan zaman dilimlerine dayalı olarak hesaplanır.

Fazla çalışma ücretinin hesaplanması için işçinin 1 saatlik normal çalışma ücreti belirlenir. Bu ücret, işçinin aylık ücreti / 30 gün / haftalık çalışma saati (genellikle 45 saat) formülüyle hesaplanır. Daha sonra, normal çalışma süresi 45 saatin altında olan işyerlerinde normal ücretin %25 fazlası, 45 saat olan işyerlerinde ise %50 fazlası fazla mesai ücreti olarak belirlenir. Her meslek grubunun çalışma şartları farklı olduğu için fazla çalışma olup olmadığı her durumda ayrıca değerlendirilir. Örneğin, bazı meslek gruplarında fazla çalışma kabul edilmez, örneğin tıbbi mümessiller çalışma saatlerini kendileri belirler ve bu durumda fazla çalışma yaptıkları belirlenirken çalışma planları incelenir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/8 maddesine göre işçi ücreti beş yıllık özel bir zamanaşımına tabidir ve bu süre içinde işçi ücretini talep edebilir. Tazminat niteliğinde olmayan ücret alacakları da Borçlar Kanunu’nun 147. maddesine göre beş yıllık zamanaşımına tabidir. Fazla Mesai Ücretine ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz. Bu kapsamda Şirketlere hukuki danışmanlık kapsamında fazla mesai konusunda bilgilendirici ve yönlendirici şekilde destek olmaktayız.

Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Fazla çalışma (mesai) ücretinin hesaplanması, iş kanununun belirlediği çerçeve içinde gerçekleştirilir. Bu çerçevede, normal haftalık çalışma süresi genel olarak 45 saattir. Ancak, işveren ile işçi arasında farklı bir çalışma süresi belirlenmişse, örneğin 40 saat olarak kabul edilmişse, 40 ile 45 saat arasındaki süreler fazla çalışma olarak kabul edilir. İşçilerin günlük çalışma süresi maksimum 11 saattir. Bu süreyi aşan çalışmalar, haftalık 45 saati aşmasa da, gün bazında fazla çalışma olarak değerlendirilir. Ayrıca, işçilerin gece çalışmaları günde 7,5 saati geçemez. Bu süreyi aşan gece çalışmaları için fazla çalışma ücreti ödenir.

Sağlık kuralları gereği belirli işlerde günde en fazla 7,5 saat veya daha az çalışılması gereken durumlarda bu süreyi aşan çalışmalar da fazla çalışma olarak kabul edilir. Bu tür çalışmalarda haftalık 45 saatlik yasal sınırın aşılmamış olması önemli değildir; çünkü bu çalışmalar günlük olarak değerlendirilir.

Fazla çalışmaların hesaplanmasında uzun bir süre boyunca yapılan çalışmaların toplamı ve miktarının yüksek çıkması durumunda hakkaniyet indirimi uygulanabilir. Genel olarak, hakkaniyet indirimi %30 olarak kabul edilir. Ancak, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanan hesaplamalarda hakkaniyet indirimi yapılmaz. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, fazla süreli çalışma ücretinin %25’i, fazla mesai ücretinin ise %50 zamlı olarak ödenmelidir. Bu ücretlendirme genellikle saatlik olarak yapılır ve işçinin normal çalışma ücreti üzerinden hesaplanır.

Fazla çalışma ücretinin hesaplanabilmesi için öncelikle işçinin 1 saatlik normal çalışma ücretinin belirlenmesi gerekir. İşçinin aylık maktu ücreti 30 güne bölünerek günlük ücret bulunur. Günlük ücret de günlük çalışma süresine bölünerek 1 saatlik normal ücret hesaplanır. Daha sonra, 4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili maddesine göre, normal çalışma süresi 45 saatin altında olan işyerlerinde normal çalışma ücretinin %25 fazlası, 45 saat olan işyerlerinde ise %50 fazlası fazla mesai ücreti olarak belirlenir.

İşçinin izinli veya raporlu olduğu günler çıkarılarak fazla çalışma süresi belirlenir. Bu hesaplamada haftalık baz alınır ve haftalık çalışma günlerine göre değerlendirme yapılır. Sonuç olarak, fazla çalışma (mesai) ücretinin hesaplanması iş kanunu ve ilgili maddeler doğrultusunda yapılır ve işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya göre değişiklik gösterebilir. Fazla Mesai Ücretinin hesaplanmasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Fazla Mesai Ücreti Talep Edilemeyen Meslekler

Fazla mesai ücreti talep edilemeyen meslekler, belirli niteliklere sahip işlerde çalışanlar için geçerlidir. Bu mesleklerde, işçilerin çalışma saatleri veya koşulları zaten önceden belirlenmiş veya belirli bir esneklik içermektedir.

Üst Düzey Yöneticiler: İşverenlerin görev yüklerine ve pozisyonlarına bağlı olarak, üst düzey yöneticilerin çalışma saatleri ve koşulları genellikle kendileri tarafından belirlenir. Bu durumda, işverenin onayıyla birlikte yüksek ücretle çalışan bu kişilere fazla mesai ödenmeyebilir.

Tıbbi Mümessiller: Tıbbi mümessiller genellikle çalışma saatlerini kendileri belirlerler ve saha çalışması yaparlar. Bu durumda, çalışma saatleri ve faaliyetleri detaylı bir şekilde incelenerek fazla çalışma belirlenir.

Kapıcılar: Kapıcılar genellikle esnek çalışma saatlerine tabidir ve işyerindeki konutlarında ikamet ederler. Bu nedenle, kapıcıların çalışma saatleri ve koşulları, işveren tarafından önceden belirlendiği için fazla mesai yapıldığı kabul edilmez.

Şoförler: Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne göre, şoförlerin bir günde belirli bir süreden fazla araç kullanmaları yasaklanmıştır. Şoförlerin çalışma saatleri takograf kayıtları gibi kesin delillere dayanarak belirlenir ve fazla mesai yapıp yapmadıkları bu delillere göre değerlendirilir.

Her meslek grubunun çalışma şartları farklı olduğu için, fazla mesai yapılıp yapılmadığı her durum için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Ancak, bu mesleklerde çalışanlar genellikle fazla mesai talep edemezler çünkü işlerinin doğası gereği zaten belirli bir esneklik veya belirlenmiş çalışma saatleri içerir. Bu nedenle, fazla mesai talebinde bulunmadan önce işçilerin kendi çalışma koşullarını ve işverenle olan sözleşmelerini dikkatlice gözden geçirmeleri önemlidir.

Bu sebeple sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Bizler de MG Hukuk İstanbul avukatı olarak müvekkillerimize  işe iade davası, işçilik alacakları davaları ve Fazla Mesai Ücretine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayız.

Fazla Mesai Ücreti Ödenmeyen İşçinin Yasal Hakları

Fazla mesai ücreti (fazla mesai alacağı) ödenmeyen bir işçinin yasal hakları, iş kanunları ve işçi haklarını koruyan diğer yasal düzenlemelere dayanmaktadır. İşverenin, işçiye fazla çalışma karşılığında yasal olarak belirlenmiş olan ücreti ödemediği durumlarda işçinin başvurabileceği çeşitli yasal adımlar bulunmaktadır.

İlk olarak, işçinin haklarını korumak adına Türkiye’deki iş kanunları ve ilgili mevzuat temel alınır. Örneğin, 4857 sayılı İş Kanunu işçilerin fazla çalışmaları için belirli ücretlerin ödenmesini şart koşar. İşveren bu yasal yükümlülüğü yerine getirmediği takdirde, işçi yasal haklarını talep etme hakkına sahiptir.

Fazla mesai talebi iş hukukundan kaynaklı bir talep olduğu için kanun gereği öncelikle zorunlu arabuluculuk süreci işletilmelidir. Avukatınızın yönlendirmesi ile bu süreç öncesinde ihtarname ile talepte bulunulabilir.

İşçi, fazla çalışma yaptığını iddia ettiğinde, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İşverenin ödeme yapmadığını iddia ettiği fazla mesai için yazılı belgelerle veya tanık beyanlarıyla ispatlayabilir. İşçinin, imzalı bordro veya diğer yazılı belgelerle destekleyemediği talepleri durumunda tanıkların beyanları kabul edilebilir olabilir. İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmediğini fark ettiğinde öncelikle işverenle doğrudan iletişime geçerek konuyu çözmeye çalışabilir. Ancak işverenle yapılan müzakereler sonuçsuz kalırsa veya işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, işçi yasal yollara başvurabilir.

İşçi, fazla mesai ücretini alamadığını düşündüğünde iş mahkemesine başvurabilir. İş mahkemesi, tarafların delillerini değerlendirerek adil bir karar verir. Eğer işçinin haklılığı kanıtlanırsa, işveren fazla mesai ücretini ödemek zorunda kalabilir ve ayrıca gecikme faizi de ödeyebilir.

İşverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, işçi işten ayrılma hakkına sahip olabilir. Bu durumda işçi, iş sözleşmesinin ihlal edildiğini ve yasalara aykırı davranıldığını öne sürerek işten ayrılabilir ve işverene tazminat talep edebilir.  Fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetme hakkını doğurur. İşçi, yazılı olarak bildirimde bulunarak işvereni uyarmalı, ardından makul bir süre beklemelidir. Eğer ödeme yapılmazsa veya sorun çözülmezse, işçi haklı nedenle fesih yapabilir. Bunun için deliller toplamalı ve gerektiğinde iş mahkemesine başvurmalıdır. Haklı fesih durumunda işçi tazminat ödemez ve işten ayrılabilir. Ancak, adımların yasalara uygun şekilde atılması önemlidir.

İşçi, bir sendikaya üye ise veya işyerinde işçi temsilcileri varsa, bu kuruluşlar aracılığıyla da haklarını koruyabilir ve işverenle müzakere edebilir. İşçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda yasal haklarını kullanması, iş kanunları ve ilgili mevzuata uygun olarak adım atması gereken bir süreçtir. Bu haklarını kullanırken işçinin yasal düzenlemeleri ve mahkeme süreçlerini iyi anlaması önemlidir. Bu sebeple sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize Fazla Mesai Ücretine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Fazla Mesai Ücretinde Zamanaşımı

Fazla mesai ücreti (fazla mesai alacağı), iş kanunlarımızın belirlediği özel bir zamanaşımı süresine tabidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin 8. fıkrasında işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tazminat niteliğinde olmayan ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları için de Borçlar Kanunu’nun 147. maddesine göre beş yıllık zamanaşımı geçerlidir.

Bu durumda, işçilerin fazla mesai ücreti talepleri için bir zamanaşımı süresi vardır. İşveren, bu sürenin sona erdiğini iddia ederek zamanaşımı definde bulunabilir. Ancak, önemli bir nokta, bu zamanaşımı süresinin hak düşürücü nitelikte olmamasıdır. Yani, işveren, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle işçinin taleplerinin mahkemece dikkate alınmasını sağlayamaz. Zamanaşımı def’inin mahkemeye ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, zamanaşımı süresi geçmiş olsa bile işçi, geriye dönük olarak tüm fazla mesai ücretlerini talep edebilir.

Bu nedenle, işçilerin fazla mesai ücreti taleplerinde zamanaşımı süresini dikkate almak önemlidir. İşverenler, bu sürenin dolmasıyla birlikte, ilgili taleplerin geriye dönük olarak mahkeme tarafından reddedilmesini sağlayabilirler. Ancak, işçilerin bu talepleri için yasal süreler içerisinde gerekli adımları atmaları gerekmektedir. Bu sebeple sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize fazla mesai ücreti sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Fazla Mesai Ücretinde Faiz

Fazla mesai ücretinin ödenmesi, normal çalışma ücreti ile yapılmalıdır. Ancak, eğer fazla mesai ücreti normal çalışma ücretinin ödendiği tarihte ödenmemişse, bu gecikme durumu için faiz uygulanır. İş Kanunu’nun 34. maddesi, gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının kullanılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, işçinin hak ettiği fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları baz alınarak hesaplama yapılır.

Fazla mesai ücreti, genel anlamda ücret niteliğindedir ve iş kanunlarına göre ödenmelidir. İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği, gününde ödenmeyen ücretler için bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı kullanılarak ödeme yapılmalıdır. İşveren, dava tarihinden önce ödeme yapmamış ve bu nedenle temerrüde düşmüşse, işçinin isteği üzerine temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ayrıca, kısmi davalarda, dava veya ıslah tarihinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilir. Belirsiz alacak davası şartlarını taşıyan durumlarda ise, işveren dava tarihinden önce temerrüde düşmemişse, davanın açıldığı tarihte temerrüde düşülmüş kabul edilir ve faiz bu tarihten itibaren hesaplanır.

Fazla Mesai Ücreti Davası

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda işçi, fazla mesai ücreti ve diğer işçi alacakları ve tazminatlarına ilişkin olarak işçilik alacağı davası açabilir. Öncesinde zorunlu arabuluculuk süreci işletilmelidir. Bu dava sürecinde, usule ilişkin kurallara son derece dikkat edilmeli, sürelere riayet edilmeli ve zorunlu arabuluculuk süreci dikkate alınmalıdır. Ayrıca, fazla mesai ücretine ilişkin talepler, belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Bu durumda, işverenden elde edilecek olan bordrolar ve işyerine giriş-çıkış kayıtları gibi belgeler, işçinin haklarını belirlemede önemli rol oynar. Ancak, bu belgelerde yazılı olan hususları bilmekte zorluk yaşanabilir.

Usulün esasa göre öncelikli olduğu ve usuli hataların ciddi sonuçları olabileceği unutulmamalıdır. Örneğin, arabulucuya başvurulmaksızın dava açılması veya önemli dilekçelerin hukuki süreler geçtikten sonra sunulması veya hiç sunulmaması gibi durumlar, davayı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, mümkünse alanında uzman bir işçi avukatı veya işveren avukatı ile birlikte çalışılmalıdır. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Fazla Mesai Ücreti

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre, fazla mesai ücreti talepli davaların açılmadan önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi zorunludur. Arabuluculuk süreci, dava şartı olarak kabul edilir ve mahkeme tarafından resen dikkate alınır. Bu nedenle, dava açmadan önce arabuluculuk sürecinin başlatılması ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Son arabuluculuk tutanağının imzalı bir örneği dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmalıdır.

İşçi, fazla çalışma iddiasını ispat etmekle yükümlüdür ve bunu yazılı belgelerle ya da tanık beyanlarıyla yapabilir. İşçinin imzasını taşıyan bordro, fazla çalışma alacağının ödendiğini kanıtlar ve kesin delil niteliği taşır. Ancak, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının gerçekten ödendiğine dair ihtirazı kaydı varsa, işçi daha fazla çalışma yaptığını iddia edebilir ve bunu ispatlayabilir.

İşverenin bordro imzalatmadığı ya da ödemeleri banka kanalıyla yaptığı durumlarda, işçinin fazla çalışma iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerekebilir. İşyeri kayıtları, giriş-çıkış belgeleri ve iç yazışmalar bu konuda delil niteliği taşır. Ancak, yazılı belge olmaması durumunda tarafların tanıklar aracılığıyla sonuca gidebileceği kabul edilir. Bordrolardaki fazla çalışma tahakkuku ve ödemelerin buna göre yapılması durumunda, işçi daha fazla çalışma yaptığını iddia edemez.

Ancak, fazla çalışma alacağının daha fazla olduğuna dair ihtirazi kaydı varsa, işçi bunu yazılı delillerle kanıtlayabilir. Bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yoksa veya sıfır görünüyorsa, işveren sadece bu bordrolara dayanarak fazla çalışma yapılmadığını iddia edemez ve işçi, her türlü delille fazla çalışmasını ispatlayabilir. Tanık beyanlarının delil değeri ise tarafsızlığa dayanır. Tanıkların davacıyla aynı dönemde çalışmış ve çalışma şartlarını bilen kişiler olması gerekir. Ayrıca, tanıkların husumet içinde olmaması ve tarafsızlıklarının korunması önemlidir.

Fazla mesai ücreti talepli işçilik alacağı davasında görevli mahkeme, İş Mahkemesi’dir. İş Mahkemesi bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakar. Yetkili mahkeme ise, davalı işverenin yerleşim yeri mahkemesi veya işin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı işverenin birden fazla olması durumunda, bunlardan birinin yerleşim mahkemesi yetkili olacaktır.

Fazla Mesai Ücreti (fazla mesai alacağı) Davasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Fazla Mesai Ücreti Dava Dilekçesi Örneği

Fazla mesai ücreti (fazla mesai alacağı) dava dilekçesi örneği, yalnızca bir rehber niteliğindedir ve gerçek bir dava dilekçesi hazırlanırken dikkate alınacak bir başlangıç noktası olarak kullanılabilir. Ancak, her dava benzersizdir ve spesifik durumlara göre uyarlanması gereken farklı unsurları içerebilir.

Dilekçenin hazırlanması sürecinde, hukuki detaylar ve doğru ifadelerin kullanılması son derece önemlidir. Bu nedenle, gerçek bir dava dilekçesi hazırlamak için bir avukatla danışmak, hukuki sürecin doğru ve etkili bir şekilde ilerlemesini sağlamak için önemlidir. Avukatlar, mevzuatı doğru bir şekilde yorumlayabilir, davanın güçlü ve zayıf yönlerini belirleyebilir ve en uygun hukuki stratejiyi belirleyebilirler. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından fazla mesai ücreti dava dilekçesinden bir parça sunalım:

“Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’ sen dikkate alınacak tüm nedenlerle:

-Davamızın Kabulü ile bilirkişi raporu ile tam olarak ortaya çıkacak alacaklarımız saklı kalmak üzere şimdilik ……….. TL fazla çalışma ücret alacağının temerrüt/dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini,

-Her türlü yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline

Karar verilmesini vekaleten talep ederiz”

Dolayısıyla, fazla mesai ücreti veya herhangi bir hukuki konuda dava açılması gerektiğinde, profesyonel bir avukata başvurmak, davanın etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayarak, kişinin haklarını korumasına yardımcı olacaktır. İşçiler, fazla mesai alacaklarını kanıtlamak ve işverenleriyle mücadele etmek için avukatların hukuki bilgisine ve deneyimine ihtiyaç duyarlar. Aynı şekilde, işverenler de avukatlardan hukuki danışmanlık alarak iş kanununa uygun hareket etmek ve olası hukuki sorunları önlemek için destek alabilirler.

Bu nedenle, fazla mesai ücreti konusunda avukatların rolü oldukça önemlidir ve adil bir hukuki sürecin sağlanmasında büyük katkıları bulunmaktadır. Bizler de MG Hukuk Kadıköy avukatı olarak müvekkillerimize fazla mesai ücreti ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Fazla Mesai Ücretine İlişkin Emsal Yargı Kararları

İstanbul avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın fazla mesai ücretine dair emsal kararını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/9840 E., 2019/8355 K. sayılı kararı

“Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.

Davacı vekili dava dilekçesi ile fazla mesai talebinde bulunmuş olup Mahkemece tanık beyanlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir.

Fazla mesai ücretinin hesabında davalı tanıkları 10.07.2014 tarihinde yapılan duruşmada son iki yıl fazla mesai yapılmadığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan 21.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada davacının çıkışının yapıldığı tarihe kadar fazla mesai ücreti hesaplaması yapılmış isede, davalı tanıklarının beyanına göre 10.07.2014 tarihinden geriye doğru iki sene için fazla mesai ücretinin hesaplanmaması gerekirken bu dönemin hesaplamaya dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

Fazla mesai alacağı ile ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy iş hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosundan diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul Fazla Mesai Ücreti Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

MG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İş Hukuku Davaları (İşçi Davaları) uzmanlık alanlarımızdan bir tanesidir. İş Davaları denildiğinde genel olarak işçi ile işveren arasında gerçekleşen ve işçilik alacaklarına ilişkin hukuki uyuşmazlıklar akla gelmektedir. Ancak iş davaları sadece işçi ile işveren arasındaki davalardan ibaret olmadığı gibi her zaman bir alacak talebi de zorunlu değildir.

İş Hukuku alanında faaliyet gösteren MG Hukuk Bürosu çalışmalarını İstanbul/Kadıköy ofisinde ilerletmektedir. İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda işçiler veya işverenler iş hukuku avukatına ihtiyaç duymaktadır. İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda işçiler veya işverenler iş hukuku avukatına ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda iş hukuku ile ilgili konularda hem işçilere hem de işverenlere hukuki destek sağlamaktayız.

İş Hukuku’nun tanımı; işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkilerin, çalışma şartları, hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesi olarak yapılabilir. İş ücretlerinden çalışma saatlerine, toplu iş sözleşmelerine, toplu işten çıkarılma davalarına, sendikalardan işçilerin bağlı bulundukları diğer topluluklara kadar geniş bir kapsama alanına sahiptir. İş hukuku avukatı olanlar yasalar çerçevesinde işçi ve işveren haklarının kayba uğramaması için gerekli hukuki süreci yönetirler.

İş Hukuku Dava Hizmetlerimiz:

Yasal mevzuata bakıldığında teknik detaylara sahip bir uzmanlık alanı olan iş hukuku avukatının baktığı davalar arasında;

İş Hukuku Avukatı Danışmanlık Hizmetlerimiz

İş Hukuku Şirket Danışmanlığı

Arabuluculuk süreçlerinde temsil

İşe İade Davası

Kıdem Tazminatı Alacağı Davası

İhbar Tazminatı Alacağı Davası

Fazla Mesai Alacağı Davası

Hizmet Tespit Davası

İş Kazaları

İş sözleşmesi danışmanlıkları

İşçi işveren arasında rekabet yasağı anlaşmasına aykırı hareket davaları

Mobbing nedeniyle fesih ve iş davaları

Kötü Niyet Tazminatı Davası

İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları

Toplu İş Sözleşmeleri

İş Sözleşmelerinin Hazırlanması / Düzenlenmesi

İş Sağlığı ve Güvenliği

Haklı Fesih

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.