M G H U K U K

Yükleniyor

Ceza Yargılamasında Deliller ve Delil Yasağı

Ana Sayfa Ceza Yargılamasında Deliller ve Delil Yasağı

Ceza Yargılamasında Deliller ve Delil Yasağı

Kadıköy avukatı MG Hukuk Bürosu olarak ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı konusuna dair aşağıdaki makalemizde yer alan detayları inceleyebilirsiniz.

Bu makalemizde ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı konusundan, ceza yargılamasında deliller nedir, zehirli ağacın meyvesi yenmez prensibinden, dava ve soruşturma süreci nasıl ilerler, mevzuatta bu işlem nasıl düzenlenmiştir ve bu konuda verilen yargı kararlarından bahsedeceğiz.

Önemle belirtmemiz gerekir ki her savunma sürecine hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı konusunda hukuken alanında uzman İstanbul ceza avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz

Ceza Yargılamasında Deliller ve Delil Yasağı Nedir? 

Ceza yargılamasında deliller, bir davada neyin doğru olduğunu ortaya çıkarmak için kullanılan ispat araçlarıdır. Ancak ceza hukukunda tüm delillerin kullanılması serbest değildir, ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı konusu bazı delillerin kullanılmasını yasaklamak, temel hak ve özgürlüklerin korunmasıyla doğrudan ilişkilidir. Usule ve yasaya aykırı olan veya aykırı olarak ele geçirilen deliller yargılamada hüküm verirken dikkate alınamaz.

Hukuka aykırı deliller vasıtasıyla elde edilen diğer deliller, “zehirli ağacın meyvesi” olarak nitelenir ve yargılamada kullanılamaz. Bu anlayış ceza yargılamasında deliller ve delil yasağıyla alakalıdır ve hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin kullanılmasını yasaklamıştır.

Ceza Yargılamasında Deliller

Ceza yargılamasında delil, bir olayın veya iddianın doğru olup olmadığını göstermek için sunulan bilgidir. Deliller, belirli bir suçun işlenip işlenmediğini, suçun hangi koşullar altında işlendiğini ya da suçun sonucunun ne olduğunu kanıtlamak için kullanılır. Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı konusundan bahsederken delilleri de anlatmak gerekir.

Delil Türleri

Ceza yargılamasında kullanılan deliller şunlardır:

  • Tanık Beyanları: Bir olayı gören ya da duyan kişilerin ifadeleri.
  • Bilirkişi Raporları: Konusunda uzman kişiler tarafından hazırlanan raporlar.
  • Olay Yeri İncelemesi: Suçun işlendiği yerde yapılan incelemeler.
  • Dijital Deliller: Bilgisayar, telefon gibi elektronik cihazlarda bulunan bilgiler.
  • Fiziki Deliller: Olay yerinden elde edilen parmak izi, DNA gibi deliller.
  • İfadeler: Şikayetçi beyanı, tanık beyanları, şüpheli ve sanık ifadeleri

Delil Yasağı Nedenleri ve Kanuni Düzenlemeler

Bazı durumlarda, elde edilen delillerin yargılama sürecinde kullanılması yasaklanabilir. Delil yasağının ana nedeni, delilin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olmasıdır. Örneğin, bir kişinin rızası olmadan alınan bir itiraf ya da izinsiz olarak yapılan bir arama sonucu elde edilen deliller, delil yasağı kapsamına girebilir.

Birçok uluslararası anlaşma ve sözleşme, ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dair kriterleri belirlemiştir. Bu anlaşmalarda delil yasağının temelini oluşturan hakları tanımlar ve korur. Özellikle işkence ve kötü muamele yoluyla elde edilen delillerin yasaklanması, uluslararası hukukun en temel ilkelerinden biridir.

Anayasanın 38/6 maddesinde, “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez” denilmektedir.

Mevzuatımızda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 206. maddesinin (2) fıkrasının [a] bendinde, delilin, kanuna aykırı olarak elde edilmesi halinde reddedileceği ifade edilmektedir.

CMK’nin 217/2 maddesinde “yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir” denilerek; delillerin hukuka uygun olma zorunluluğun vurgulanmıştır. Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dair mevzuatta olan düzenlemeler bu şekildedir.

Hukuka Aykırı Delilin Sonuçları

Hukuka aykırı bir şekilde elde edilen delilin yargılamada kullanılması, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelir. Bu nedenle, böyle bir delilin yargılamada kullanılması durumunda, yargılama sonucu geçersiz sayılabilir. Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dikkat edilmelidir.

Delil yasağına uyulmaması, yargılamanın adil bir şekilde yürütülmediği anlamına gelir. Bu durum, davanın yeniden görülmesine ya da dava sonucunun bozulmasına neden olabilir.

Delil Yasağına Uyulmamasının Yargı Üzerindeki Etkisi

Delil yasağının ihlal edilmesi, yargı sürecinin tümüne gölge düşürebilir. Bu durum, toplumun adalet sistemine olan güvenini zedeler. Bir yargı sisteminde, her bir bireyin eşit ve adil bir şekilde yargılanma hakkı bulunmaktadır. Ancak hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması, bu hakkın ihlal edildiği anlamına gelir.

Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak belirttiğimiz detaylarla ilgili araştırmaları yaparak ceza yargılamalarında ilgili müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Bu süreçte ceza usulüne dair hususlar büyük önem taşır.

Toplumun Adalet Sistemine Olan Güveninin Zarar Görmesi

Hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması, toplumun adalet sistemine olan inancını ve güvenini sarsabilir. Bu durum, adaletin sağlanmadığına dair bir algı yaratarak, toplumda adalet sistemine karşı güvensizlik ve şüpheye neden olabilir.

Yargılama Sürecinin Uzaması

Hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılmasının tespit edilmesi durumunda, davanın yeniden görülmesi gerekebilir. Bu, yargılama sürecinin uzamasına ve yargı sisteminin iş yükünün artmasına neden olabilir.

Adil Olmayan Kararların Alınması Riski

Hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması, ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına uyulmaması yanıltıcı ve hatalı kararların alınmasına yol açabilir. Bu, masum bir bireyin haksız yere cezalandırılmasına ya da gerçekten suçlu olan bir bireyin cezasız kalmasına neden olabilir.

Delil Yasağının Önemi ve Korunmasının Yolları

Delil yasağının ihlal edilmemesi için, yargı sürecinde belirli önlemler alınmalıdır.

  • Eğitim: Yargı mensuplarının, hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılmaması konusunda sürekli eğitim alması gerekmektedir.
  • Kontrol ve Denetim: Yargılama sürecinin, bağımsız kurumlar tarafından düzenli olarak denetlenmesi, hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılmadığından emin olunmasına yardımcı olabilir.
  • Bilinçlendirme: Toplumun, adil yargılanma hakkının önemini anlaması ve bu hakkın korunması için gerekli bilince sahip olması, delil yasağının ihlal edilmemesi için önemlidir.

Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı, adaletin gerçekten sağlanabilmesi için büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, yargı sürecinde delil yasağına uyulması, bireyin haklarının korunması ve toplumun adalet sistemine olan güveninin sürdürülmesi için kritiktir.

Delil yasağına aykırı hareket edilmesi, ceza yargılamasının temel prensiplerinden biri olan “adil yargılama” ilkesinin ihlalini beraberinde getirir. İşte ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı ihlalinin hukuki sonuçları:

Delillerin Geçersiz Sayılması

Bir delilin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi, o delilin yargılama sürecinde geçersiz sayılmasına neden olur. Yani, bu tür deliller karar verme sürecinde dikkate alınmaz. Eğer hukuka aykırı delillerin kullanıldığı tespit edilirse ve bu durum, mahkemenin verdiği kararı etkilemişse; yargılama süreci yeniden başlatılabilir.

Hukuka Aykırı Delil Kavramının Derinlemesine İncelenmesi

Ceza yargılamasında, delillerin elde edilmesi süreci büyük bir titizlikle ele alınır. Her bireyin adil yargılanma hakkı bulunmaktadır ve bu hak, hukuka uygun delillerle sağlanır.

  • Hukuka Aykırı Delil Nedir? Hukuka aykırı delil; kanunlara, yargı kararlarına ya da uluslararası sözleşmelere aykırı olarak elde edilmiş olan delillerdir.
  • Neden Bu Kadar Önemlidir? Deliller, bir davanın sonucunu doğrudan etkileyebilir. Eğer bu deliller hukuka aykırı bir şekilde elde edilmişse, adaletin sağlanması risk altında olabilir.
  • Delilin Hukuka Aykırılığını Kim Belirler? Delilin hukuka aykırı olup olmadığına, yargı organları karar verir. Bu süreç, davanın seyrine göre farklılık gösterebilir.

Ceza Yargılamasında Delil Yasağına İstisnalar

Her ne kadar ceza yargılamasında delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi esas alınsa da, bazı durumlarda bu ilkeye istisnalar getirilmiştir. Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dair istisnaların amacı, adalete ulaşma sürecini engellememek ve suçun aydınlatılmasını sağlamaktır.

Kamu Düzeninin Korunması

Eğer bir suçun işlenmesi sırasında, kamu düzenini doğrudan tehdit eden bir durum söz konusuysa ve bu durumu engellemek için acil bir müdahale gerekiyorsa, bu tür delillerin elde edilmesi sürecinde bazı esnekliklere gidilebilir.

Can Kaybının Önlenmesi

Bir bireyin yaşamı tehlikede ise ve bu tehlikeyi bertaraf etmek, hukuka aykırı bir delil elde etmeyi gerektiriyorsa, bu tür durumlarda da delil yasağına istisna getirilebilir.

Eğer bir delilin yok olma riski varsa ve bu delil, suçun aydınlatılmasında kritik bir öneme sahipse, bu delilin hemen elde edilmesi gerekmektedir. Bu gibi durumlarda, hukuka aykırı elde edilen delilin yargılama sürecinde kullanılmasına izin verilebilir.

Delil Yasağına Uymamanın Etkileri

Delil yasağını ihlal eden yargı mensupları, bazı yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler. Özellikle hukuka aykırı delillerin bilinçli bir şekilde kullanılması, ciddi sonuçları beraberinde getirebilir.

  • Davada Kararın İptali: Eğer hukuka aykırı delillerin kullanıldığı tespit edilirse ve bu delillerin karar üzerinde etkili olduğu düşünülüyorsa, davanın yeniden görülmesine karar verilebilir.
  • Hukuki Sorumluluk: Delil yasağını ihlal eden kişiler, hukuki olarak sorumlu tutulabilirler. Bu, tazminat taleplerini ya da diğer hukuki yaptırımları beraberinde getirebilir.
  • Mesleki Yaptırımlar: Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dikkat etmeyen ve ihlal eden yargı mensupları mesleki yaptırımlarla karşılaşabilirler.

Delil Yasağının Hukuki Dayanağı ve Uluslararası Boyutu

Türk hukuk sistemi kadar, uluslararası hukuk düzenlemeleri de delil yasağının önemine dikkat çekmektedir. Kişinin özgürlüğüne etki eden ceza yargılamasında deliller ve delil yasağının temelini temelini, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruma amacı oluşturmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Delil Yasağı

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 6. maddesi, ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı kapsamında her bireyin adil yargılanma hakkına sahip olduğunu belirtir. Bu madde uyarınca, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin yargılamada kullanılmasının, adil yargılanma hakkını ihlal edebileceği kabul edilir. AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) pratiğinde, hukuka aykırı delillerin kullanıldığına dair başvurular değerlendirilirken, delil yasağı ilkesi sıkça ön plana çıkar.

Zehirli Ağacın Meyvesi Zehirli Olur İlkesi

CMK’nin 148/3 maddesi, “Yasak usullere göre elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş de olsa, delil olarak değerlendirilmez.” demektedir. Yasak usuller ise 148/1 de tanımlanan: ‘‘Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.’‘ aksi takdirde hukuka aykırı usullerle elde edilmiş delil olur.

Hukuka aykırı deliller, elde edilirken yasal düzenlemeye uygun hareket edilse de hukuka aykırıdır. Örneğin, işkenceyle elde edilen adreste arama kararı alınarak hukuka uygun bir arama yapılsa da burada elde edilen deliller hukuka aykırı delil olur.

Her ne kadar Ceza Muhakemesi “delil serbestliği” ilkesini benimsemişse de delillerin hukuka uygun yöntemlerle toplanması ve ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına uyulması zorunludur.

Hukuka Aykırı Delillerin Değerlendirilmesi

Ceza yargılamasındaki amaç maddi gerçekliğe ulaşmaktır. Maddi gerçekliğe ulaşmaya çalışırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus yapılacak işlemlerin hukuka uygun yapılmasıdır. Ceza muhakemesinde hukuka aykırı delili  2’ye ayırabiliriz.

  1. Yasak delil
  2. Yasal delillerin yasak ( kanuna aykırı ) bir şekilde elde edilmesi.

Hukuka aykırı delil kim tarafından elde edilmiş olursa olsun delilin hukuka aykırı olmasının sonucunu değiştirmez. Delilin ceza yargılaması açısında bir etkisi olmayacak yani yok hükmünde olacaktır.

Delillerin yasak olması ya da delillerim elde edilmesi yolunda herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olması hukuka aykırı delil kabul edilmeli ve  hükme esas alınmamalıdır. Aksi halde duruşmalarda da sürekli dile getirdiğimiz ‘Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ yargılama için de geçerli olacaktır.

Konuya İlişkin Emsal Yargıtay Kararı

Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Ceza yargılamasında deliller ve delil yasağı ilgili gerek idari süreçlerde gerek cezai süreçlerde uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy ceza hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosundan diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Yargıtay, hukuka aykırı arama ile elde edilen delile dayanılarak hüküm verilemeyeceğini, şüphelinin soyut ikrarının da bu anlamda yeterli olmayacağı görüşündedir. Yargıtay bazı durumlarda, hukuka aykırı elde edilen delilin, sanığın ikrarı, bu ikrarın bazı delillerle doğrulanması, örneğin; uyuşturucu suçlarında ürünlerin raflarda satışa hazır olarak yakalanması ve bilirkişi raporu gibi yan delillerle sanığın ikrarının desteklenmesi halinde, arama sırasında ihtiyar heyetinden iki kişi bulunması halinde de delillerin takdirinde herhangi bir farklılık çıkmayacağından, elde edilen yan deliller ile mahkûmiyet kararı verilmesi için yeterli olacağını ifade eden kararlarına da rastlanılmaktadır.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2092 E. 2015/1175 Kararı

“…Sanık tarafından işletilen iki ayrı işyerinde arama yapılmasına karar verilmesine karşın, aynı işyerinde bulunan bilgisayarlar üzerinde arama yapılabilmesine olanak tanıyan hükümlere göre verilmiş bir arama kararı bulunmadığı anlaşılmakla, işyerinde bulunan bilgisayarlar üzerinde yapılan arama sonucunda el konulan ve içerisinde müşteki firmaya ait lisanssız yazılımların olduğu belirtilen harddiskler ve CD’ler hukuka aykırı delil niteliğinde olup hükme esas alınamayacağından, sanık hakkında verilen beraat kararı yasaya uygundur…”

İstanbul Ceza Davası Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy’de avukatlık faaliyetlerini sürdüren MG Hukuk Bürosu İstanbul avukatı kadrosu meydana çıkan uyuşmazlıklarda ceza yargılamasında deliller ve delil yasağına dair konularda İstanbul ve çevre illerde danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden İstanbul Kadıköy avukatı Mete Gençer’e ait MG Hukuk Bürosu ve İstanbul Barosu avukatlarına ulaşarak konuya dair destek alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.