M G H U K U K

Yükleniyor

Resmî Belgede Sahtecilik

Ana Sayfa Resmî Belgede Sahtecilik

Resmî Belgede Sahtecilik

Resmî belgede sahtecilik suçu, toplumsal düzeni ve güveni zedeleyen ciddi bir suçtur ve Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç, bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya sahte belgenin kullanılması suretiyle işlenir. Amacı, kamu güvenini sarsarak toplumun huzurunu bozmaktır. Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenen bu suçun unsurları, cezaları ve şartları, ciddi yaptırımlarla karşılaşılmasını öngörmektedir.

Bu makalede, resmî belgede sahtecilik suçunun tanımı, unsurları, cezaları ve uygulama süreçleri detaylı bir şekilde incelenecektir. Resmî belgede sahtecilik suçunda avukatın önemi, müvekkilin yasal haklarını koruyarak savunma hazırlığı yapması ve adil bir yargı süreci için rehberlik etmesidir. Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize Resmî Belgede Sahtecilik suçuna ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Resmî Belge Nedir?

Resmî belge, kamu güveni ve hukuki ilişkilerin düzenli yürütülmesi için düzenlenen ve resmi makamlar tarafından onaylanan her türlü belge veya evraktır. Genellikle devlet kurumları, mahkemeler, noterler ve kamu kuruluşları tarafından düzenlenir. Resmî belgeler, içerdikleri bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği nedeniyle hukuki ve idari açıdan önem taşır. Örnek olarak doğum belgeleri, evlilik belgeleri, tapu senetleri, kimlik kartları, pasaportlar, mahkeme kararları ve resmi yazışmalar gibi belgeler resmî belgelere örnek olarak gösterilebilir. Bu belgelerin sahtesi veya sahte bir şekilde kullanılması, hukuki sonuçları olan bir suç teşkil eder. Resmî belge kavramına dair daha detaylı bilgi sahibi olmak için MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçu Nedir?

Resmî belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenen ve resmi belgelerin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya sahte belgelerin kullanılması durumunda işlenen bir suçtur. Bu suç, toplumda güven ve inanç unsurlarının sarsılmasına neden olduğu için ciddi bir şekilde ele alınır.

Mevzuatta Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçu, üç farklı şekilde işlenebilir:

  1. Bir resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi.

  2. Gerçek bir resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi.

  3. Sahte bir resmî belgenin kullanılması.

Buna ek olarak, kamu görevlisi olan bir kişinin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmesi, gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemesi veya sahte belgeyi kullanması halinde suçun daha ağır cezaları öngörülür.

Suçun oluşabilmesi için öncelikle bir resmî belgeye yönelik olarak sahtecilik eyleminin gerçekleştirilmiş olması gerekir. Bu eylemler sonucunda toplumda güvenilirlik ve inanç unsurlarının sarsılmasıyla birlikte, hukuki sonuçları olan ciddi bir suç teşkil eder. Bu sebeple, resmî belgede sahtecilik suçuyla mücadele etmek, toplumun güven ve hukuk düzeninin korunması açısından son derece önemlidir. Resmî belgede sahtecilik konusuna dair hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için İstanbul Barosu avukatlarına veya doğrudan MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Kanuni Düzenlemesi

Resmî belgede sahtecilik suçu, mevzuatımızda Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlığı altında 5237 sayılı kanunun 204. maddesinde düzenlenmiştir:

“(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”

Bu madde, resmî belgede sahteciliği üç ayrı şekilde tanımlar ve bu suçlar için cezai yaptırımlar belirler.

  1. Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleme: Bu eylem, mevcut olmayan bir resmi belgenin sahte bir şekilde oluşturulması anlamına gelir. Örneğin, sahte bir diploma veya kimlik belgesi düzenlemek gibi.
  2. Gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirme: Bu durumda, mevcut olan gerçek bir resmi belgenin içeriği değiştirilir. Örneğin, bir belge üzerinde tarih veya imza gibi bilgilerin değiştirilmesi.
  3. Sahte resmî belgeyi kullanma: Bu suç, sahte olarak oluşturulmuş veya değiştirilmiş bir belgenin kullanılması anlamına gelir. Örneğin, sahte bir pasaportla seyahat etmek veya sahte bir evrakla resmi bir işlem yapmaya çalışmak gibi.

Madde aynı zamanda, kamu görevlisi olan bir kişinin bu suçu işlemesi durumunda daha ağır cezalar öngörür. Kamu görevlisi, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek, gerçek bir belgeyi değiştirerek başkalarını aldatacak şekilde düzenlemek veya sahte belgeyi kullanmakla suçlanabilir.

Cezai yaptırımlar ise suçun niteliğine göre değişir. Temel olarak, bu suçu işleyen kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ancak kamu görevlisi tarafından işlenen nitelikli halde bu ceza üç yıldan sekiz yıla kadar çıkabilir. Ayrıca, resmî belgenin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılabilir. Resmî Belgede Sahtecilik suçunun yargılaması sürecinde çıkacak olumsuz durumlardan korunmak bakımından sürecin en başından itibaren tecrübeli bir ceza avukatıyla çalışmak en sağlıklısı olacaktır. MG Hukuk olarak bu konuda hizmet vermekteyiz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları

Resmî belgede sahtecilik suçunun unsurları, suçun oluşması için gerekli olan temel öğeleri ifade eder. Bu unsurların tamamının gerçekleşmesi durumunda, bir kişi resmî belgede sahtecilik suçunu işlemiş olur:

Fail ve Mağdur: Resmî belgede sahtecilik suçunda fail herkes olabilir. Yani, bu suçta herhangi bir kişi fail olabilir. Mağdur ise, sahtecilik sonucunda aldatılan veya zarara uğrayan kişilerdir. Toplum genelindeki güvenin sarsılması da bu kapsamda değerlendirilebilir.

Eylem: Suçun oluşması için belirli eylemlerin gerçekleşmesi gerekir. Bunlar:

  • Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenlemek,
  • Gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek,
  • Sahte resmî belgeyi kullanmak,
  • Gerçeğe aykırı belge düzenlemek.

Manevi Unsur: Suçun işlenmesinde kasten hareket etme zorunluluğu vardır. Yani failin, eylemi gerçekleştirirken suçun oluşmasını istemesi veya öngörmesi gerekmektedir. Taksirle hareket edilmesi halinde bu suç işlenmemiş olur.

Bu unsurların tamamının gerçekleşmesi halinde, resmî belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur ve ilgili cezai yaptırımlar uygulanır. Uygulamada bu unsurlar her zaman apaçık olmayabilir, bu sebeple sürecin en başından itibaren bir ceza avukatının yardımı elzem olacaktır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Şartları

Resmî belgede sahtecilik suçunun işlenmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar, suçun oluşabilmesi için gerekli olan koşulları ifade eder. Resmî belgede sahtecilik suçunun şartları şöyledir:

  1. Belgenin Resmi Nitelikte Olması: Suçun işlenmesi için sahtecilik yapılan belgenin resmi nitelikte olması gerekmektedir. Resmî belge, kamu otoriteleri veya yetkili kurumlar tarafından düzenlenen ve resmi bir işlemi ifade eden belgelerdir. Örneğin, devlet daireleri tarafından verilen kimlik belgesi, diploma, tapu gibi belgeler resmi nitelikte belgelerdir.
  2. Sahtecilik Fiilinin Gerçekleştirilmesi: Suçun işlenmesi için belgenin sahteciliğe uğraması gerekir. Bu, belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya sahte belgenin kullanılması şeklinde gerçekleşebilir.
  3. Kasten Hareket Edilmesi: Suçun işlenmesi, failin kasten hareket etmesine dayanır. Yani, failin suçun oluşmasını istemesi veya öngörmesi gerekmektedir. Taksirle hareket edilmesi durumunda suç işlenmemiş olur.
  4. Hukuki Değerlerin Zarar Görmesi: Suçun işlenmesiyle birlikte hukuki değerlerin zarar görmesi gerekir. Örneğin, sahte belgenin kullanılmasıyla bir kişinin hak kaybına uğraması veya kamu güvenliğinin zedelenmesi gibi durumlar söz konusu olabilir.

Bu şartlar sağlandığında ve suçun unsurları gerçekleştiğinde, resmî belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur ve ilgili cezai yaptırımlar uygulanır. Uygulamada bu şartlar her zaman apaçık olmayabilir, bu sebeple sürecin en başından itibaren bir ceza avukatının yardımı elzem olacaktır. Resmî belgede sahtecilik suçunun yargılaması noktasında Kadıköy MG Hukuk Ceza Avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Nitelikli Halleri

Resmi evrakta sahtecilik suçunun nitelikli halleri, suçun işlendiği koşullara ve belgelerin özelliklerine bağlı olarak daha ağır cezai yaptırımları gerektiren durumları ifade eder. Bu nitelikli hallerin, suçun işlenme şekli ve etkileri bakımından daha ciddi sonuçları olan durumları içerir. Resmî belgede sahtecilik suçunun nitelikli halleri şöyle açıklanabilir:

  • Kamu Görevlisi veya Memurun Resmi Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçu: Bu nitelikli hali işleyen kişi, kamu görevlisi veya memur olmalıdır. Suç, görevinden dolayı düzenlemeye yetkili olduğu resmî belge üzerinde işlenir. Kamu görevlisi veya memur, sahte olarak düzenlediği, değiştirdiği veya kullandığı belgeyle suç işler. Bu durumda suç daha ağır cezaları gerektiren nitelikli bir halde kabul edilir.
  • Sahteliği İspatlanıncaya Kadar Geçerli Belgelerde Sahtecilik Suçu: Bu hüküm, belgenin sahteliği ispatlanana kadar geçerli olduğu durumları kapsar. İspat gücü bakımından, belgeler sahteliği ispatlanana kadar veya aksi ispatlanana kadar geçerli olarak iki gruba ayrılır. Suç, sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli olan belgelerde işlendiğinde daha ağır cezaları gerektiren nitelikli bir haldir. Bu belgeler, genellikle tam güvenilirliğe sahip ve kesin delil niteliğindedir.
  • Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın İspatı veya Gerçek Bir Durumun Belgelenmesi Amacıyla Sahtecilik: Bu hüküm, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenen resmî belgede sahtecilik suçunu kapsar. Bu durumda, verilecek ceza yarı oranında indirilir. Failin gerçek olan bir olayı kanıtlamak amacıyla hareket etmiş olması gereklidir. Kanıtlanmak istenen olayın doğruluğu veya gerçekliği şart değildir, failin iyi niyetle bu olayın doğruluğuna inanması yeterlidir.

Bu nitelikli haller, suçun işlenme şekli ve etkileri bakımından daha ciddi sonuçları olan durumları içerir. Bu tür nitelikli hallerin varlığı durumunda, suçun cezai yaptırımları daha ağırlaşabilir ve daha ciddi cezalar uygulanabilir. Bu nitelikli hallere ilişkin daha detaylı bilgi sahibi olmak için MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası

Resmî belgede sahtecilik suçunun cezası, suçun işlenme şekline ve niteliğine göre değişiklik gösterir. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) belirtilen cezalar şu şekildedir:

  1. Basit Hali (TCK 204/1): Resmi bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması durumunda suçun basit hali söz konusu olur. Bu durumda, fail 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
  2. Nitelikli Hali (TCK 204/2): Kamu görevlisinin görevinden kaynaklanan görevi kötüye kullanma suretiyle resmî belgeyi sahte olarak düzenlemesi, değiştirmesi veya kullanması durumunda, suçun nitelikli hali meydana gelir. Bu durumda, fail 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
  3. Sahteliği İspatlanıncaya Kadar Geçerli Belgelerde (TCK 204/3): Suçun işlendiği belgenin sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli olduğu durumlarda, suçun cezası daha ağır olabilir. Bu durumda, belgenin niteliğine ve ispatlanıncaya kadar geçerliliğine göre ceza belirlenir.
  4. Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın İspatı veya Gerçek Bir Durumun Belgelenmesi Amacıyla (TCK 211): Bu hüküm, belgede sahtecilik suçunun işlenmesi durumunda cezanın yarı oranında indirilebileceğini öngörür. Bu durumda, failin gerçek olan bir olayı kanıtlamak amacıyla hareket etmiş olması gereklidir.

Ceza miktarı, suçun türüne, işlenme şekline ve failin durumuna göre değişiklik gösterebilir. Ayrıca, suçun işlenme biçimi ve etkileri göz önüne alınarak hâkim tarafından takdir edilen ceza miktarında artış veya azalış olabilir. Bu cezalar somut olayın koşullarına göre değişiklik gösterecektir, bu sebeple kesin bir ceza süresinden bahsetmek doğru olmayacaktır. Bu ceza süreleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için MG Hukuk ceza avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda Süreler ve Zamanaşımı

Resmi evrakta sahtecilik suçu, takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar kategorisine dahildir. Bu nedenle, suçun işlenmesine ilişkin herhangi bir şikâyet süresi bulunmamaktadır. Savcılık, dava zamanaşımı süresi içinde herhangi bir şikâyet olmaksızın resen soruşturma yapabilir. Suçun temel dava zamanaşımı süresi genellikle 8 yıldır ve bu süre içinde şikâyet hakkına sahip olan herkes, davaya ‘müdahil’ sıfatıyla katılabilir. Ancak, kamu görevlisinin resmî belgede sahtecilik suçu işlemesi durumunda, dava zamanaşımı süresi 15 yıla kadar uzayabilir. Resmî belgede sahtecilik suçu, uzlaşma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlar arasında yer almaz.

Resmî Belge Hükmündeki Özel Belgeler

Resmî Belge Hükmünde Olan Özel Belgeler şunlardır:

  • Resmî Belge Hükmünde Olan Belgeler ve Senetler: Bu kategoriye, emre veya hamile yazılı kambiyo senetleri (bono, çek vb.), emtiayı temsil eden belgeler, hisse senetleri, tahviller veya vasiyetnameler gibi belgeler girer. Bu belgeler aslında özel evrak niteliğindedir. Ancak, özel bir kanuni düzenlemeyle resmî belgede sahtecilik suçunun konusu haline getirilmişlerdir. Özellikle belirtmek gerekir ki, kurucu unsurları eksik olan çekler, poliçeler, bonolar gibi belgeler, unsurlarının eksikliği nedeniyle özel evrakta sahtecilik suçunun konusu olabilirler. Ancak, unsurları tam olan belgeler resmî belgede sahtecilik suçunun konusu olabilirler.
  • Kamu Görevlisi Olmayan Sağlık Mensuplarının Düzenlediği Belgeler: Bu kategoriye, gerçeğe aykırı belge düzenleyen hekimler, doktorlar, diş tabipleri, eczacılar, ebeler, hemşireler ve diğer sağlık meslek mensupları girer. Bu kişiler, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilirler. Eğer düzenlenen belge kişiye haksız bir menfaat sağlıyorsa veya kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğuruyorsa, resmî belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılırlar. Örneğin, sahte ilaç raporu, sahte reçete veya sahte rapor düzenleyen ve kamu görevlisi olmayan sağlık mensupları, özel belge niteliğinde olan bu belgeleri düzenlediklerinden dolayı özel evrakta sahtecilik suçu nedeniyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilirler.

Bu belgeler, hukuki nitelikleri gereği özel evrak niteliğinde olmalarına rağmen, belirli koşullar altında resmî belgede sahtecilik suçunun kapsamına girebilirler. Bu durumda, sahtecilik suçundan dolayı öngörülen cezalar resmî belgede sahtecilik suçu için uygulanır. Resmî belge hükmündeki belgelere ilişkin daha detaylı bilgi almak için Kadıköy Avukatı Mete Gençer Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suç Duyurusu Dilekçesi

Önemle belirtmemiz gerekir ki her savunma sürecine hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Olaya uygun olmayan içerikte hazır dilekçeler ile hak ve alacak kaybı yaşayabilirsiniz. Dava ve talep şartlarından birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu kapsamda İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya İstanbul ceza avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik suçu gibi ciddi bir suçla karşılaşıldığında, mağdurun veya mağdurların hukuki haklarını korumak ve adaletin sağlanması için bir avukattan destek alması son derece önemlidir. Her olayın farklı olduğunu ve profesyonel bir yaklaşımın gerektiğini unutmamak önemlidir. Bu nedenle, doğru adımları atabilmek ve haklılığını kanıtlayabilmek için avukatın desteğinden yararlanmak önemlidir. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımından Resmî Belgede Sahtecilik suçu suç duyurusu dilekçesinden bir parça sunalım:

“Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek diğer nedenlerle, şüphelilerin kimliğinin tespit edilerek tüm şüpheliler hakkında resmî belgenin düzenlenmesine yalan beyanda bulunma, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve Bankacılık Kanunu 155’inci maddeye muhalefet suçları başta olmak üzere re’sen tespit edilecek her türlü suçtan kamu davası açılmasına karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.”

Her olayın kendine özgü detayları bulunmakta ve bu nedenle dava dilekçesi hazırlarken dikkate alınması gereken birçok faktör vardır. İşte bu noktada, avukatın desteği büyük önem taşır. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu kapsamda İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy ceza avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçuna İlişkin Emsal Yargı Kararları

Kadıköy avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın Resmî Belgede Sahtecilik suçuna dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli ceza avukatlarından destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 21. Ceza Dairesi, 2015/5542 Esas, 2016/56 11.1.2016 K

“Resmî belgede sahtecilik suçundan bahsedilebilmesi için, öncelikle bir resmi belgenin sahte olarak düzenlenmiş, değiştirilmiş ya da sahte resmi bir resmi belgenin kullanılmış olması gerekmektedir. Belge, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; “hukuki bir hüküm ifade eden, bir hakkın doğumuna, bir olayın kanıtlanmasına yarayan yazılar”dan oluşur. Belgenin oluşması için, bu yazıların “kâğıt” üzerine yazılması ile başka bir “eşya” üzerine (örneğin ağaç, metal levha, araba vs.) yazılması arasında fark bulunmamaktadır.

Düzenlenen, değiştirilen veya kullanılan belgenin, hukuki bir hüküm ifade etmemesi, bir hakkın doğumuna ya da bir olayın kanıtlanmasına yaramaması durumunda ise belgede sahtecilik suçları açısından “bir belgenin varlığından”, dolayısıyla suçun “maddi unsurunun oluştuğundan” söz edilemez.”

Resmî Belgede Sahtecilik

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/679 Esas 2017/286 Karar

“5237 sayılı TCK’nun görevi kötüye kullanma başlıklı 257. maddesinin birinci fıkrası; “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde iken, maddede 19.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak “kazanç” ibaresi “menfaat”, “bir yıldan üç yıla kadar” olan yaptırımı da “altı aydan iki yıla kadar” biçiminde değiştirilmiştir.

Memurun resmî belgede sahteciliği suçu, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 339. maddesinin birinci fıkrasında; “Bir memur, memuriyetini icrada tamamen veya kısmen sahte bir varaka tanzim eder veya hakiki bir varakayı tağyir ve tahrif eyler ve bundan dolayı umumi ve hususi bir mazarrat tevellüt edebilirse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahkûm olur.

 Eğer işbu varaka sahteliği ispat edilmedikçe muteber olan evrak kabilinden ise ağır hapis cezası beş seneden on iki seneye kadar verilir” şeklinde düzenlenmiş iken, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesinde; “Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” biçiminde hüküm altına alınmıştır.”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2014/11-568 K. 2015/244 T. 23.6.2015

Resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar hapis, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde ise, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olmasına rağmen, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde düzenlenen ve hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması ve hapis cezasının ertelenmesi halinde 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesinde öngörülen deneme süresi,

765 sayılı TCK’nun 95. maddesinde öngörülen sürelerden daha az ise de; öngörülen sürelerin iyi halli geçirilmesi halinde hükmolunan ceza, 5237 sayılı Kanunun 51/8. maddesine göre ‘infaz edilmiş sayılacağı’, 765 sayılı TCK’nun 95/2. maddesine göre ise, ‘esasen vaki olmamış sayılacağı’ndan 647 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 765 sayılı TCK’nun 95/2. maddesi birlikte değerlendirildi- ğinde, deneme süresi içerisinde suç işlenmemesi halinde ‘mahkümiyetin vaki olmamış sayılması’ nedeniyle uygulama koşulları ve sonuçları itibariyle 5237 sayılı TCK’nun aleyhe olduğu gözetilmemesi…”, İsabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Resmi Belgede Sahtecilik suçunun süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul Resmî Belgede Sahtecilik Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy avukatlık ve marka patent vekilliği ofisi olan MG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak ceza avukatlığı hizmeti gereği soruşturma aşamasında, karakolda ve Cumhuriyet Savcılığında ifade alımı sırasında hukuki yardım ve hazır bulunma ile sorguda müvekkillerini temsil faaliyetinde bulunduğu gibi yine Sulh Ceza Hakimliği, Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesinde ceza avukatı olarak müvekkillerini taraf sıfatlarına göre Katılan, Mağdur, Müşteki Vekili veya Sanık müdafi olarak temsil etmektedir. Dolandırıcılık suçu, kaçak bahis suçu, konut dokunulmazlığının ihlali gibi konularda da büromuza ulaşabilirsiniz.

Kadıköy avukatlık faaliyetini sürdüren ve İstanbul Barosu avukatı olan MG Hukuk Bürosu İstanbul ceza hukuku avukatı, Resmî Belgede Sahtecilik, dolandırıcılık suçu, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali, güveni kötüye kullanma suçu gibi ceza davaları ve ilgili davalar için danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul Resmî Belgede Sahtecilik Suçu davalarına dair süreçlerde avukat kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.

İstanbul Ceza Avukatı Hizmeti Almak İçin Ne Yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi, şikâyet dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Kadıköy avukatlık ofisi olarak marka ve patent vekili kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı ve ceza hukuku davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Yukarıda makalede belirtilen “Resmî Belgede Sahtecilik Suçu nedir, Resmi Belgede Sahtecilik suçunun cezası nedir, Resmi Belgede Sahtecilik nitelikli halleri” ve benzeri Resmi Belgede Sahtecilik ceza davası ve ceza hukuku konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya hukuk büromuzun ceza avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.