M G H U K U K

Yükleniyor

İlamsız İcra Takibi

Ana Sayfa İlamsız İcra Takibi

İlamsız İcra Takibi

İlamsız icra takibi, alacaklıların borçluları üzerindeki alacaklarını tahsil etmek için başvurdukları İcra ve İflas Kanunu kaynaklı hukuki bir süreçtir. Bu süreçte, alacaklılar herhangi bir mahkeme kararı olmadan borçluları aleyhine ilamsız icra takibi başlatabilirler. İlamsız icra takibi, genellikle alacaklı tarafından belgelendirilmemiş alacaklar için başlatılır ve borçlunun itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Bu itirazlar, borçlunun borcu ödediğini, borcunun henüz muaccel olmadığını veya borcun zamanaşımına uğradığını iddia etmesiyle ilgili olabilir.

Ayrıca, borçlunun yetki veya faize itiraz etme hakkı da vardır. İlamsız icra takibi sürecinde, borçluların dikkat etmeleri gereken belirli prosedürler bulunmaktadır. Bu makalede, ilamsız icra takibinin detaylarına ve borçluların haklarına dair bilgi verilecektir. Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı doğru ve etkili bir şekilde itiraz etmek için bir avukattan destek alabilir. MG Hukuk olarak biz de müvekkillerimize İlamsız İcra Takibine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İcra Takibi Nedir?

İcra takibi, alacaklı bir kişinin veya kurumun, borçlu olan diğer bir kişiden veya kurumdan alacağını tahsil etmek amacıyla yasal yollara başvurmasıdır. Alacaklı tarafın alacağını tahsil etmek için mahkeme kararı almadan doğrudan icra dairesine başvurması ve icra takibini başlatması da mümkündür. Keza buna “İlamsız İcra Takibi” denir. İcra takibi genellikle alacaklı ile borçlu arasındaki anlaşmazlığın çözümünde son adım olarak görülür.

İcra takibi süreci, alacaklı tarafın icra dairesine başvurusuyla başlar. İcra dairesi, başvuruyu değerlendirir ve gerekli işlemleri yaparak borçluya ödeme emri tebliğ eder. Tebligat aşaması çok önemlidir ve usulsüz tebligat şikayetiyle karşılaşmamak için avukatla çalışılması tavsiye edilir. Borçlu, ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. İtirazın incelenmesi sonrasında mahkeme kararıyla takibin devamına veya durdurulmasına karar verilir.

İcra takibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir, bunlar arasında genel haciz, rehin, haciz yoluyla satış gibi yöntemler bulunur. Genel hacizde, borçlunun malvarlığına genel bir haciz konulur ve bu malların satışıyla alacak tahsil edilmeye çalışılır. Rehin ise, alacağın teminatı olarak belirli bir mal veya hak üzerinde alacaklı lehine bir hak kurulmasıdır. Haciz yoluyla satış ise, borçlunun belirli bir malı üzerinde haciz işlemi yapılarak bu malın satılmasıyla alacak tahsil edilir. Satış sürecinde ihalenin feshi davası gündeme gelebilir.

İcra takibi süreci, borçlunun itiraz etmesi, anlaşmazlık çıkması veya belirli bir noktada durması gibi durumlarda uzayabilir ve karmaşıklaşabilir. Bu nedenle, icra takibi sürecinde taraflar genellikle avukat veya uzman danışmanlık alarak haklarını korumaya çalışırlar. İlamsız İcra Takibi dosyalarınız için İstanbul Barosu avukatlarına veya Kadıköy MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

İlamsız İcra Takibi Nedir?

İlamsız icra takibi, alacaklı bir kişinin veya kurumun, borçludan alacağını tahsil etmek için mahkeme kararı almadan doğrudan icra dairesine başvurması ve icra takibini başlatması işlemidir. Bu takip, genellikle alacaklı ile borçlu arasındaki anlaşmazlığın çözümünde son adım olarak görülür. İlamsız icra takibi, alacaklının, borçlu olan kişi veya kuruma yasal süreçlerle borcun tahsili için başvurduğu bir yöntemdir.

Bu süreçte alacaklının, mahkeme kararı almaksızın, icra dairesine başvurarak borçlunun malvarlığına haciz konulması veya borcun tahsili için diğer yasal işlemleri başlatması hedeflenir. İlamsız icra takibi, alacaklının borcun varlığına dair bir belge sunmadan, yalnızca iddia ederek icra yoluna başvurmasını içerir. Bu nedenle “ilamsız” olarak adlandırılır.

İlamsız icra takibi, alacaklı tarafın talebi üzerine icra dairesi tarafından başlatılır. İcra dairesi, borçlu olan kişiye ödeme emri tebliğ eder. Borçlu, ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz durumunda, mahkeme kararıyla takibin devamına veya durdurulmasına karar verilir. Bu süreçte alacaklının, borcun tahsili için çeşitli yolları vardır. Bunlar arasında borçlunun malvarlığına genel haciz konulması, belirli bir malın haczedilip satılması veya borçlunun gelirine haciz konulması gibi yöntemler bulunur.

İlamsız icra takibi süreci, borçlunun itiraz etmesi, anlaşmazlık çıkması veya belirli bir noktada durması gibi durumlarda uzayabilir ve karmaşıklaşabilir. Bu nedenle, icra takibi sürecinde taraflar genellikle avukat veya uzman danışmanlık alarak haklarını korumaya çalışırlar. İlamsız İcra Takibi sürecinde hak kaybına uğramamak için bir avukatın desteği her zaman önerilir. MG Hukuk olarak biz de müvekkillerimize İlamsız İcra Takibine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İlamsız İcra Takibinin Kanuni Düzenlemesi

İlamsız icra takibinin kanuni düzenlemesi, mevzuatımızda Türk Borçlar Kanunu ve özellikle İcra İflas Kanunu’nda yer almaktadır. İki temel yasa, bu sürecin nasıl işleyeceğini ve hangi koşullarda başlatılabileceğini belirler.

  • Türk Borçlar Kanunu (TBK): TBK, alacaklı ve borçlu arasındaki ilişkileri düzenler. Alacaklı, borçlunun ödeme taahhüdünü ihlal etmesi durumunda alacağını yasal yollardan tahsil etme hakkına sahiptir. TBK, borcun unsurlarını, borçlunun ifa yükümlülüğünü, gecikme ve temerrüt durumlarını düzenler. Alacaklının, borçlunun ifa etmediği veya geciktiği durumlarda alacağını icra yoluyla tahsil etmesine olanak sağlar.
  • İcra İflas Kanunu (İİK): İİK, icra işlemlerini ve icra yoluyla borç tahsilini düzenler. İİK, alacaklının borçlunun malvarlığına haciz koydurması, ödeme emri çıkartması ve icra takibini başlatması gibi konuları kapsar. İlamsız icra takibi de İİK kapsamında yer alır ve borçlunun ödeme emrine itiraz etme hakkını düzenler.

İcra İflas Kanunu, ilamsız icra takibine ilişkin esasları belirler. Kanuna göre, alacaklının borçlunun malvarlığına genel haciz koydurması ve borçluya ödeme emri tebliğ etmesiyle ilamsız icra takibi başlar. Borçlu, ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz etme hakkına sahiptir. Bu süre zarfında borçlu, borcunun olmadığını veya ödeme emrine itiraz edebileceği diğer sebepleri belirtebilir.

İlamsız icra takibi süreci, İİK’nın ilgili maddelerinde belirtilen prosedürlere göre ilerler. Borçlunun itirazı durumunda icra mahkemesi devreye girer ve itirazın haklılığına karar verir. Bu şekilde, ilamsız icra takibi sürecinde hem alacaklının hem de borçlunun haklarının korunması sağlanır. İlamsız İcra Takibi gibi hukuken karmaşık konularda sürecin en başından itibaren deneyimli bir icra avukatının desteğini almak en sağlıklısı olacaktır. Bir icra avukatı kanuna ve uygulamaya hâkim olup, müvekkiline olumsuz durumlara karşı koruma sağlayacaktır.

Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak belirttiğimiz detaylarla ilgili araştırmaları yaparak ilamsız icra takibiyle ilgili müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

İlamsız İcra Takibi Nasıl Yapılır?

İlamsız icra takibi, borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklının, mahkeme kararı olmadan doğrudan icra dairesine başvurarak alacağını tahsil etmesini sağlayan bir yoldur. Bu takip türü, genellikle alacaklıların borçludan alacaklarını tahsil etmek için tercih ettiği bir yöntemdir ve ilamsız icra takibi hem alacaklı hem de borçlu için belirli prosedürleri içerir. Bu sürecin başlaması için alacaklı, borçlunun malvarlığına genel haciz koydurmaya ve borçluya ödeme emri tebliğ etmeye karar verir. Bu süreci yürütmek için alacaklı, kendi başına veya bir avukat aracılığıyla icra dairesine gerekli belgeleri teslim eder.

İlamsız icra takibinin nasıl yapıldığına dair adımlar genellikle şöyle olacaktır:

  1. Ödeme Emri Tebliği: Ödeme emri, borçluya alacaklının talep ettiği borcu ve faizi ödemesi için bir bildirimdir.
  2. İtiraz Hakkı: Borçluya tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz hakkı tanınır. Borçlu, bu süre zarfında borcun olmadığını, borcun ödenmiş olduğunu veya başka geçerli bir sebeple itirazda bulunabilir. İtirazın yazılı olarak icra dairesine bildirilmesi gerekir.
  3. İtirazın Değerlendirilmesi: Borçlunun itirazı üzerine, icra dairesi itirazı değerlendirir. İtirazın haklı bulunması durumunda, icra takibi durdurulur ve dosya gerekli incelemeler için icra mahkemesine sevk edilir.
  4. Haciz İşlemi: Alacaklı, itiraz gelmez ise borçlunun malvarlığına icra memuru aracılığıyla haciz koydurur. Bu işlemle borçlunun taşınır veya taşınmaz mallarına el konulur ve alacaklının alacağı teminat altına alınır.
  5. Mahkeme Süreci: İtirazın haklı bulunması halinde, icra mahkemesi devreye girer. Mahkeme, itirazı değerlendirir ve kararını verir. Mahkeme kararına göre, takip ya da icra işlemi durdurulabilir veya devam ettirilebilir.
  6. Tahsilat veya Takip: İtirazın reddedilmesi durumunda, icra takibi devam eder ve alacaklının alacağı tahsil edilmeye çalışılır. Bu süreçte, icra memurları borçlunun malvarlığını takip eder ve alacaklının alacağını tahsil etmek için gerekli haciz vb. işlemleri yapar.

İlamsız icra takibi, alacaklının borcunu tahsil etmek için hızlı ve etkili bir yol sağlar. Ancak, bu süreçte her iki tarafın da yasal haklarının korunması önemlidir ve gerektiğinde yasal yardım alınması önerilir. İlamsız İcra Takibine ilişkin gerekli yasal yardımı İstanbul Barosu avukatları aracılığıyla veya doğrudan MG Hukuk Bürosu’na ulaşarak alabilirsiniz.

İlamsız İcra Takibi İçin Gerekli Unsurlar

Kadıköy Avukatı MG Hukuk Bürosu olarak ilamsız icra takibi için gerekli unsurları detaylı bir şekilde açıklayalım:

  1. Alacaklının Adresi ve Kimlik Bilgileri: İlamsız icra takibinin başlatılması için alacaklının adresi ve kimlik bilgileri gereklidir. Bu bilgiler, icra dairesine başvuruda bulunan kişinin alacaklı olduğunu ve takibin hangi kişi veya kurum tarafından yapıldığını belirtir.
  2. Borçlunun Adresi ve Kimlik Bilgileri: Takibin yapılacağı borçlunun da adresi ve kimlik bilgileri icra dairesine bildirilir. Bu bilgiler, borçlunun kim olduğunu ve takip sürecinin hangi kişi veya kuruma yönlendirildiğini belirtir.
  3. Alacağın Miktarı: İlamsız icra takibinde, borçlunun ödemesi gereken alacak miktarı net bir şekilde belirtilmelidir. Bu, alacaklının borçludan talep ettiği miktarı ifade eder.
  4. Alacak Miktarının Faizi: Alacaklının borçludan talep ettiği miktarın faizleri varsa, bu faizlerin hangi tarihten itibaren işletilmeye başlandığı da belirtilmelidir. Faizlerin hesaplanma yöntemi ve faiz oranları da bu aşamada belirtilir.
  5. Borcun Sebebi: Eğer borç senet gibi belgelerle belirtilmiş değilse, borcun hangi sebepten kaynaklandığı açıkça belirtilmelidir. Örneğin, borcun bir mal veya hizmet karşılığında oluştuğu veya kredi borcu olduğu gibi.
  6. İcra Takibi Yolu: İlamsız icra takibi için tercih edilen yol belirtilmelidir. Bu, genellikle alacaklının talebine göre icra takibinin nasıl yapılacağını gösterir.
  7. Alacaklının ve Vekilin İmzası: İlamsız icra takibi başlatılırken, alacaklının veya vekilinin (avukat gibi) başvuru belgelerinde imzası olmalıdır. Bu, başvurunun resmiyetini sağlar.
  8. Alacağın TL Olarak Talep Edilmesi: Alacaklı, alacağını Türk Lirası olarak talep etmelidir. Eğer ödeme emri döviz cinsinden düzenlenmişse, bunun TL’ye çevrilmesi talep edilmelidir. Döviz takiplerinde alacağın ödeme/tahsil günündeki TL karşılığı talep edilmelidir.

İlamsız icra takibi için belirlenen bu unsurlar, başvuru dosyasının tamamlanması ve icra dairesine sunulması için gereklidir. Bu unsurların eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, takibin etkin bir şekilde başlatılmasını sağlar. İlamsız icra takibinin eksiksiz yapılması için avukatın önemi, hukuki bilgi ve deneyimi sayesinde yasal gerekliliklerin yerine getirilmesini sağlamasıyla öne çıkar. Kadıköy avukatlık ofisi MG Hukuk olarak bizler İlamsız İcra Takibi sürecinde müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İlamsız İcra Takibinin Türleri

İlamsız icra takibi, alacaklının borcun ödenmemesi durumunda icra yoluna başvurduğu bir tahsilat yöntemi olarak çeşitli türlerde gerçekleştirilebilir. Bu türler şunlardır:

  • Genel Haciz Yolu: Alacaklının borçludan olan para alacağını tahsil etmek için başvurduğu en yaygın ilamsız icra takibi yoludur. Alacaklı, icra müdürlüğüne ödeme emri talebinde bulunur ve borçluya ödeme emri tebliğ edilir. Borçlu, ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz edebilir. İtiraz edilmemesi halinde, alacaklı haciz işlemlerini başlatabilir.
  • Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu: Çek, bono ve poliçe gibi kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibi yoludur. Alacaklı, icra müdürlüğüne kambiyo senedine özgü ödeme emri talebinde bulunur ve borçluya ödeme emri tebliğ edilir. Borçlu, ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz edebilir. İtiraz edilmemesi halinde, alacaklı kambiyo senedine özgü haciz işlemlerini başlatabilir. Senet alacağı veya çek dayanak gösterilerek takip başlatılabilir.
  • Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi: Kiracının kira borcunu ödememesi halinde, kiralayanın taşınmazı tahliye ettirmesi için başvurduğu ilamsız icra takibi yoludur. Kiralayan, icra müdürlüğüne tahliye talebinde bulunur ve borçluya tahliye emri tebliğ edilir. Borçlu, tahliye emrine karşı 7 gün içinde itiraz edebilir. İtiraz edilmemesi ve 30 gün içinde ödeme olmaması halinde, kiralayan taşınmazı tahliye ettirebilir.

Sizler için bu türlerin üzerinde teker teker duralım.

Genel Haciz Yoluyla İlamsız İcra Takibi

Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi, alacaklının borçludan para veya teminat alacaklarını tahsil etmek için kullandığı bir takip yoludur. Bu takip yöntemi, özellikle özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan para alacaklarını kapsar ve belirli bir senet, belge veya ispat aracına ihtiyaç duymadan gerçekleştirilebilir.

Alacaklı, alacağını icra organları vasıtasıyla tahsil etmek istediğini belirten bir talepte bulunur. Bu talep genellikle icra dairesine yapılan bir başvuru veya dilekçe şeklinde olabilir. İcra dairesi, alacaklı tarafından belirtilen borçlu kişiye ödeme emri gönderir. Ödeme emri, borçlunun borcunu ödemesi için bir ihtar niteliğindedir. Borçlu, ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. Borçlu, ödeme emrine karşı belirli bir süre içinde itiraz etmez veya itirazı mahkemece kabul edilmezse, ödeme emri kesinleşir. Bu noktadan sonra alacaklı, icra takibini devam ettirebilir. Borçlunun ödeme emrine cevap vermemesi veya borcunu ödememesi durumunda, alacaklı icra dairesine borçlunun mal varlığına haciz koyması için başvurabilir.

Haciz işlemiyle borçlunun banka hesapları, gayrimenkulleri veya diğer varlıkları haczolunabilir. Haczedilen mal veya malvarlığı, açık artırma veya pazarlık yoluyla satılarak elde edilen gelir borcun tahsilinde kullanılır. Bu satış işlemi genellikle icra dairesi tarafından organize edilir ve borcun tamamının veya bir kısmının tahsilinde kullanılır. Satıştan elde edilen gelir, alacaklıya ödenir ve kalan miktar varsa borçluya iade edilir. Bu süreç, icra organları tarafından yürütülür ve alacaklıya yapılan ödemeler alacak miktarına göre öncelik sırasına göre yapılır.

Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi, alacaklıya borcunu hızlı bir şekilde tahsil etme ve borçlunun varlıklarını haczetme imkânı sunar. Bu süreç, belirli bir senet veya belgeye dayanmaksızın gerçekleştirilebilir ve alacaklıya borcunu tahsil etme konusunda etkili bir yöntem sunar. MG Hukuk olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi sürecinde müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Kambiyo Senetlerine Özgü İlamsız İcra Takibi

Kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi, özel bir takip yöntemidir ve kambiyo senetlerinden doğan alacakların tahsili için kullanılır. Bu takip yolunu kullanabilmek için alacaklının elinde kambiyo senetleri niteliğinde bir belgenin bulunması gereklidir. Kambiyo senetleri arasında poliçe, bono ve çek gibi belgeler yer alırken, diğer kıymetli evraklarla (tahvil, banka mevduat sertifikası) bu yönteme başvurulamaz. Kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi, belirli prosedürlerle yürütülür.

Takip süreci, alacaklının icra dairesine başvurusuyla başlar. Borçlu, ödeme emri alındıktan sonra belirli bir süre içinde itiraz hakkını kullanabilir. İtirazlar, imzaya ve borca yönelik olmak üzere iki ana kategoride incelenir.

İmzaya İtiraz: Borçlu, kambiyo senedinin imzasını reddederek takibe karşı çıkabilir. Bu durumda, borçlunun ödeme emrine karşı 5 gün içinde icra mahkemesine başvurması gerekir. Mahkeme, imzaya yönelik itirazı inceler ve gerektiğinde duruşma yaparak tarafları dinler. İmzaya itirazın reddedilmesi halinde takip devam eder, kabul edilmesi halinde ise takip durur ve kambiyo senedinin imzaya itiraz edilen kısmı için hüküm verilir.

Borca İtiraz: Borçlu, kambiyo senedine dayalı takipte borcunun olmadığını, itfa edildiğini, zamanaşımına uğradığını veya başka nedenlerle borca itiraz edebilir. Bu durumda da borçlu, ödeme emrine itiraz etmek için icra mahkemesine başvurur. Mahkeme, borca ilişkin itirazı inceler ve gerektiğinde tarafları dinler. İtirazın kabulü durumunda takip durur, reddi halinde ise takip devam eder.

İtirazların incelenmesi ve karara bağlanması sürecinde, mahkeme tarafından tarafların duruşmaya çağrılması, delillerin değerlendirilmesi ve gerekirse tanıkların dinlenmesi gibi adımlar izlenir. Mahkeme, tarafların argümanlarını dikkate alarak adil bir karar verir. Sonuç olarak, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi, alacaklıların kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan özel bir takip yöntemidir. Bu süreç, borçlunun itiraz hakkını kullanarak kendini savunmasına olanak tanır ve adil bir yargılama süreciyle sonuçlanır. MG Hukuk olarak kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi sürecinde müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi İçin İlamsız İcra Takibi

Kiralanan taşınmazların tahliyesi için ilamsız icra takibi, yalnızca kira bedelinin ödenmemesi veya kira süresinin sona ermesi durumlarında kullanılan bir yöntemdir.

Kira Bedelinin Ödenmemesi Sebebiyle İlamsız Tahliye: Kiracı kira bedelini ödemezse, kiralayan (kiraya veren) ödenmeyen kira bedellerinin tahsili ve taşınmazın tahliyesi için ilamsız icra yoluna başvurabilir. İlamsız tahliye için öncelikle takip talebiyle başlanır ve borçlu kiracıya ödeme emri gönderilir. Kiracı, ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz halinde, takip durur ve kiracının itirazını kaldırmak için kiralayan, icra mahkemesine başvurmalıdır. İtirazın kaldırılmasıyla birlikte takip yeniden başlar. Bu süreçte kira borcu için haciz, satış ve tahliye prosedürleri yürütülür. Tahliye kararı kesinleştikten sonra, icra dairesi kiracının taşınmazdan zorla çıkarılmasını sağlar.

Kira Süresinin Sona Ermesi Sebebiyle İlamsız Takip: Kira sözleşmesinin sona ermesi ve tahliye için kiracının yazılı bir taahhüt vermesi durumunda, kiralayan kira süresinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde icra dairesine başvurarak tahliye talebinde bulunabilir. Kiracı, tahliye emrine itiraz edebilir. İtiraz halinde, takip durur ve kiralayan, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep etmelidir. İtirazın kaldırılmasının ardından tahliye prosedürü devam eder ve kiracı zorla tahliye edilir.

Bu süreçlerde, kira sözleşmesinin varlığı ve tahliye taahhüdü gibi belgelerin önemi büyüktür. Kiracının ödeme emrine veya tahliye emrine itiraz etmesi durumunda, ilgili mercilere başvurularak itirazın kaldırılması sağlanmalıdır. Tahliye kararının kesinleşmesinden sonra icra dairesi, kiracının taşınmazı boşaltmasını sağlar. MG Hukuk olarak kira hukuku çalışmaları kapsamında kiralanan taşınmazların tahliyesi için ilamsız icra takibi sürecinde müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İlamsız İcra Takibine İtiraz ve Süresi

İlamsız icra takibine itiraz etme hakkı, borçlunun icra takibi sürecinde karşılaştığı bir durumdur. İtiraz hakkı, borçlunun icra dairesi tarafından kendisine tebliğ edilen belgeye karşı, belirli sebeplerle itiraz etme ve bu itirazı ilgili mercilere bildirme yetkisini içerir. İlamsız icra takibine itiraz süreci genellikle şu adımları içerecektir:

  • İtiraz Hakkı Bildirimi: Borçlu, icra dairesinden kendisine tebliğ edilen ödeme emrine veya tahliye emrine karşı belirli sebeplerle itiraz etme hakkına sahiptir. Bu itiraz hakkını kullanmak isteyen borçlu, belirli bir süre içerisinde (genellikle tebliğ tarihinden itibaren 7 gün) icra dairesine yazılı olarak itirazını bildirmelidir.
  • İtirazın Gerekçesi: Borçlu, itirazında gerekçelerini detaylı bir şekilde belirtmelidir. Örneğin, ödeme emrinde veya tahliye emrinde yer alan borç miktarının yanlış hesaplandığını veya tahliye talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını iddia edebilir.
  • İtirazın İncelenmesi: İcra dairesi, borçlunun itirazını aldıktan sonra gerekli incelemeleri yapar. İtirazın geçerli olduğuna kanaat getirilirse, takip durur ve ilgili mercilere bildirilir.
  • Takibin Devam Etmesi: İtirazın reddedilmesi veya süresi içerisinde yapılmaması durumunda, takip devam eder ve ilgili icra işlemleri yürütülür.
  • Mahkemeye Başvuru: İtirazın reddedilmesi veya borçlunun itirazı kabul edilmezse, alacaklı ilgili mercilere başvurarak itirazının kaldırılmasını ve durumun yeniden değerlendirilmesini talep edebilir. Bu süreç genellikle icra mahkemesi nezdinde gerçekleşir.

İlamsız icra takibine itiraz süresi, borçluya tebliğ edilen belgenin alındığı tarihten itibaren 7 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre içinde borçlu, icra takibine itiraz etmek için ilgili icra müdürlüğüne başvurmalıdır. Eğer borçlu bu süre içinde ne borcunu öder ne de itirazda bulunursa, icra müdürlüğü tarafından kendisine bir mal beyanı yapması için bildirimde bulunulur. Mal beyanında bulunma yükümlülüğü, borçlunun elindeki veya üzerindeki mal varlığını açıklamasını gerektirir. İlamsız icra takibinde borçlu, ödeme emrine itiraz etmez ve borcunu ödemezse, icra takibi kesinleşir. Bu durumda alacaklı, mahkemeye gitmeden doğrudan hacze başvurabilir ve borçlunun mal varlığını haczeder.

Ancak, borçlu borcunu ödemediği halde itiraz ederse, bu durumda icra inkâr tazminatı gündeme gelebilir. Alacaklı, borçlu tarafından yapılan itirazı geçersiz kılmak için 6 aylık bir süre içinde mahkemeye başvurarak itirazın kaldırılmasını talep etmelidir. Bu davada, itirazın geçersiz olduğunu kanıtlamak alacaklının sorumluluğundadır.

Ancak bu süreler, yasal düzenlemelere ve takip edilen duruma göre değişebilir. Bu nedenle, borçlunun belgeyi aldığı tarih ve itiraz süresi konusunda dikkatli olması ve gerektiğinde hukuki danışmanlık alması önemlidir. MG Hukuk olarak müvekkillerimize İlamsız İcra Takibine İtiraz sürecinde müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İlamsız İcra Takibinde Yetkili İcra Müdürlüğü

İlamsız icra takibi, borçlunun ikametgahının bulunduğu ilgili icra dairesi tarafından gerçekleştirilir. Eğer sözleşmeden kaynaklanan bir para ya da teminat alacağı söz konusu ise, icra takibi, sözleşmenin yerine getirilmesi gereken yerdeki icra dairesi tarafından da yürütülebilir.

Kambiyo niteliğinde bir belge bulunmuyorsa, alacaklı genel haciz yoluna başvurur. Genel haciz yolunda, alacaklı yetkili icra dairesine başvurarak icra takibini başlatır. Alacaklının bu talebiyle birlikte icra takibi başlatılır ve icra dairesi, alacaklının takip talebine dayanarak borçluya ödeme emri gönderir. Eğer borçlu, ödeme emrine itiraz etmezse, takip kesinleşmiş olur.

İlamsız İcra Takibine İtiraz Dilekçesi Örneği

Önemle belirtmemiz gerekir ki her savunma sürecine hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Olaya uygun olmayan içerikte hazır dilekçeler ile hak ve alacak kaybı yaşayabilirsiniz. Dava ve talep şartlarından birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul icra avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu kapsamda İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

İlamsız icra takibine itiraz dilekçesi örneği, yalnızca bir örnek teşkil etmektedir ve her durum farklı olduğundan, gerçek bir dilekçe için bir avukata başvurmak en doğrusudur. İlamsız icra takibine itiraz edilmesi gereken durumlar karmaşık olabilir ve hukuki süreçlerde eksiksiz ve etkili bir şekilde savunma yapmak için profesyonel bir yardım almak önemlidir. Avukatlar, kişinin özel durumuna uygun olarak hazırlanmış, yasalara uygun ve etkili bir itiraz dilekçesi sunabilirler. Bu nedenle, hukuki konularda uzman bir avukata başvurmak en doğru yaklaşım olacaktır. Sizlere bir örnek teşkil etmesi bakımından ilamsız icra takibine itiraz dilekçesinden bir parça sunalım:

“Yukarıda esas numarası yazılı dosyadan tarafıma ilamsız takip yapılmış ve ödeme emri gönderilmiştir. Yasal süresi içinde itirazlarımı sunuyorum.

Şöyle ki;

1-) Alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcum yoktur.

2-) Bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, ferilerine açıkça itiraz ediyorum.

SONUÇ VE TALEP: Açıklanan nedenlerle; icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve bilcümle ferilerine itiraz etmiş olduğumdan bahisle açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini saygıyla talep ederim.”

Her olayın kendine özgü detayları bulunmakta ve bu nedenle dava dilekçesi hazırlarken dikkate alınması gereken birçok faktör vardır. İşte bu noktada, avukatın desteği büyük önem taşır. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul icra avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu kapsamda İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

İlamsız İcra Takibine İlişkin Emsal Yargı Kararları

Kadıköy icra avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın ilamsız icra takibine dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli icra avukatlarından destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017/3011 K. 2021/1425 T. 16.11.2021

“İlamsız icra takibinin konusu özel hukuktan doğan para ve teminat alacaklarıdır. İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. Bu husus İİK’nın 42. maddesine 25.08.2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesi ile eklenen son fıkrası ile bu konuda uygulamada oluşan duraksamalar giderilmek istenmiştir. Bu düzenleme daha sonra 08.03.2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7078 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile aynen kabul edilmiştir.

Ayrıca 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 9. maddesi ile İİK’ya Geçici 13. madde eklenmiş olup, bu madde ile idari yargının görev alanına giren konularda bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında talep üzerine icra müdürlüğünce İİK’nın 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verileceği ve kararın alacaklıya (varsa vekiline) re’sen tebliğ edileceği düzenlemesi getirilmiştir.”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2016/25480 K. 2017/16275 T. 27.12.2017

İlamsız İcra Takibi

“Somut olayda, daha önce alacaklı tarafından borçlu hakkında aynı senede dayanılarak 27. İcra Müdürlüğü’nün 2013/23415 E. sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlunun başvurusu üzerine, 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.12.2013 tarih ve 2013/914 Esas 2013/928 Karar sayılı kararı ile senedin kambiyo vasfı bulunmadığından takibin iptaline hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine mahkeme kararının Dairemizce 22.04.2014 tarih ve 2014/7556 E.-2014/11751 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, karar düzeltme isteminin Dairemizce 18.09.2014 tarih ve 2014/16672 E.- 2014/21654 K. sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, anılan mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra alacaklı tarafından aynı senede dayalı olarak bu kez genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibi başlatıldığı görülmektedir.

Bu durumda, borçlu aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptaline dair karar kesinleştiğinden, aynı senede dayanılarak genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibine başlanmasında bir engel yoktur. İİK’nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.

 Aynı Kanun’un 62/5. maddesi; “Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır” hükmünü düzenlemektedir. O halde, mahkemece, yukarda anılan yasal düzenlemeler uyarınca borçlunun icra takip dosyasındaki borca itirazına dair itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2011/19-622 K. 2012/9 T. 18.1.2012

“Davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu hakkında cari hesaba dayanarak ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı/borçlunun süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve takibin durdurulmasına karar verildikten sonra davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bir davanın korunmaya değer, güncel hukuksal yarar bulunmaması sebebiyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek tehlike ve savsaklamalara karşı onu koruma gereksinmesinin olmaması gerekir. Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı “böyle bir borcu bulunmadığının saptanması” için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır.

Alacaklının elinde İ.İ.K.nun 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu sebeple de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır.”

Bu kararlarda da görüldüğü üzere ilamsız icra takibi sürecinde uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy hukuk ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul İlamsız İcra Takibi Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

MG Hukuk 2015 yılından bugüne pek çok icra ve dava dosyasında hizmet vermiş olup, şirketlere hukuki danışmanlık yapmaktadır. Kadıköy avukatlık ve patent vekilliği faaliyeti yapan ve İstanbul’da yer alan MG Hukuk Bürosu İstanbul icra avukatı, ilamsız icra takibi, tahliye davaları, icra davaları ve ilgili davalar için danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul ilamsız icra takibine dair süreçlerde icra avukatı kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.

İstanbul İcra Hukuku Avukatlık Hizmeti Almak İçin Ne Yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her icra takibi, dava dilekçesi, itiraz dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul icra hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Kadıköy avukatlık, marka ve patent vekili ve uzman icra hukuku kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy hukuk davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Yukarıda makalede belirtilen “ilamsız icra takibi nedir, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi, kambiyo senedi ilamsız takibi, ilamsız icra takibine itiraz, kiralanan taşınmazların tahliyesi ilamsız icra takibi” ve diğer icra hukuku konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, hukuk büromuzun icra avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.