M G H U K U K

Yükleniyor

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası

Ana Sayfa İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası

İcra ve İflas Kanunu madde 269 vd. maddeleri kira borcunu ödemeyen kiracının icra takibi sonrası itirazın kaldırılması ve tahliye davasını düzenlemiştir.

Kadıköy avukatı MG Hukuk Bürosu olarak mevzuatta İcra İflas Kanunu’nda yer alan ve kira hukukumuza dair hizmet vermekteyiz. Bu makalemizde kiracının tahliyesine dair davalardan itirazın kaldırılması ve tahliye davası, hangi koşullarda tahliye gündeme gelir, kiracıya icra takibi nasıl yapılır, usule aykırı takibe itiraz ve dava süreci nasıl ilerler, mevzuatta bu işlem nasıl düzenlenmiştir, bu konuda verilen yargı kararlarından bahsedeceğiz.

Kanunda Adi Kiraya ve Hasılat Kiralarına ilişkin icra takibi olarak isimlendirilen bu düzenlemeye uygulamada Örnek 13 Tahliye İhtarlı Ödeme Emri de denilmektedir. Bu takip talebinde alacaklının yazılı veya sözlü kira sözleşmesine dayanması gerekmekte olup, tahliye talebi de açıkça belirtilmelidir. Takip sonrasında itirazın kaldırılması ve tahliye davası aşamasına geçilmektedir.

Kirasını Ödemeyen Kiracıya Karşı İcra Takibi

Kiracı tarafından kira bedeli zamanında ödenmediğinde mülk sahibi olan kiralayan, alacağa kavuşmak ve kiracıyı tahliye etmek için başvurabileceği birçok yol vardır. Alacak için icra takibi başlatabilir, alacak davası açabilir. Kiracının tahliyesi için ise iki haklı ihtar çekip Sulh Hukuk Mahkemesi’nde genel hükümler doğrultusunda tahliye davası açabilir. Ancak kira alacağı ve tahliyenin birbirinden bağımsız yürümesi hem süreci uzatacak hem de maliyeti artıracaktır. Bu sebeple İcra ve İflas Kanunu’nda hem kira alacağı hem de tahliye talebinin aynı anda istenilmesine cevaz veren Adi Kiraya ve Hasılat Kiralarına İlişkin icra takibi diğer adıyla Örnek-13 Tahliye İhtarlı Ödeme Emri yolu düzenlenmiştir. İtirazın kaldırılması ve tahliye davası öncesi bu şekilde icra takibi yapılmalıdır.

Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi halinde borçlu/kiracı ödeme süresi içerisinde borcunu ödeyebilir, takibe itiraz edebilir veya her ikisini de yapmayabilir. Ödeme yapması durumunda alacaklının tahliye ve haciz yapma ihtimali yoktur. Ancak bu takip alacaklı açısından haklı ihtarat yerine geçer ve iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasının ihtarlarından birisi olacaktır.

Kiracının İtiraz Etmemesi Halinde Tahliye Davası

Borçlu kiracının Adi Kiralara ve Hasılat Kirasına İlişkin Ödeme Emrinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz etmemesi ve 30 gün içinde ödeme yapmaması halinde takip kesinleşecektir. Kira alacağı yönünden alacaklı haciz talep edebilecektir.

İcra takibine itiraz edilmemesi ve süresi içerisinde ödeme yapılmaması ve halinde alacaklı/kiralayan İcra Hukuk Mahkemesi’nde Tahliye Davası açarak kiracının tahliyesini talep edebilecektir. Bu davada kiracı ödeme emrine süresinde itiraz etmediğinden İİK m. 269 gereğince kira akdinin varlığını ve kiracılık ilişkisini kabul etmiş sayılacağı için icra mahkemesinde kira akdini inkâr edemez.

Borçlu, süresinde ödeme emrine itiraz etmez ve kendine ihtar edilen sürede de borcunu ödemez fakat bu süre geçtikten sonra icra borcunun tamamını öderse (esas borç ve ferileri) de alacaklı haciz işlemi yapamayacak ancak yine de tahliye davası açabilecektir.

Kira Sözleşmesine İtiraz Halinde Tahliye Davası

Kiracı borçlunun, Adi Kiralara ve Hasılat Kirasına İlişkin örnek-13 ödeme emrine dayanak kira sözleşmesini (ilişkisini) ve sözleşmedeki imzayı kesin ve açık olarak reddetmesi halinde alacaklı ancak noterlikçe resen düzenlenmiş ya da noterden onaylı bir kira sözleşmesi sunması halinde itirazın kaldırılmasını ve kiralananın boşaltılmasını isteyebilir. Alacaklı eğer adi yazılı kira sözleşmesine veyahut sözlü kira sözleşmesine dayanmışsa artık İcra Hukuk Mahkemesi’nden itirazın kaldırılması ve tahliye davası açamaz.

Alacaklı bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurup alacağını ve kira ilişkisini genel hükümlere göre ispatlayarak, kira bedelinin ödenmesi ve kiracıyı tahliye etmek için dava açabilir. Ayrıca alacaklı bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi’nde İtirazın İptali ve Tahliye Davası açabilir.

İcra Takibine İtiraz Halinde İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası

Borçlu kiracı kira sözleşmesi dışındaki yetki, ödeme, takas, kira bedeli gibi itirazlarını yapabilecektir. Borçlu kiracının, kira sözleşmesine ilişkin bir itiraz ileri sürmeyip farklı bir itiraz sebebine binaen ödeme emrine karşı koyması halinde kiraya veren tarafından duran takibin harekete geçirilebilmesi için İcra Hukuk Mahkemesi’nde İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası açılması gündeme gelecektir.

Kiracı kiranın ödendiğini veya diğer bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas talebinde bulunmuş ise itiraz sebeplerini ve talebini İİK m. 68/a da düzenlenen belgelerle ispat etmeye mecburdur. Bu tür belgelerin en önemlisi banka dekontudur. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında uygulamada en sık karşılaşılan itiraz ödeme itirazı olup borçlunun kira borcu aslını ödediğini ispat etmesi halinde davanın tahliye talebi yönünden reddine karar verilir. Asıl kira alacağının ödenmesi ancak faiz, icra masrafı, vekalet ücreti gibi feri alacak kalemlerinin ödenmemesi durumunda sadece bu alacaklar yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilecek tahliye talebi reddedilecektir.

İtirazın kaldırılması ve tahliye davası yargılama süreci sonunda haksız olarak takibe konu borca itiraz eden borçlu alacaklının talebi halinde %20’den az olmamak kaydıyla İcra İnkar Tazminatına mahkum edilir. Eğer borçlunun itirazları haklı ise alacaklı borçlunun talebi üzerine %20’den az olmamak kaydıyla Kötüniyet tazminatına mahkum edilir.

Tahliye Kararı Verilmesi

İcra mahkemesi tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye davası sonucu verilen tahliye kararının icra edilebilmesi için kesinleşmesi şart değildir. Ancak tahliye kararının icra edilebilmesi için tahliye kararının kiracıya tefhim ya da tebliğ tarihinden itibaren on gün geçmesi gereklidir. Bu şartlar sağlandıktan sonra alacaklı kiralayan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında verilen gerekçeli karar ile icra dairesine başvurarak kiracıyı tahliye edebilecektir.

İcra Hukuk Mahkemesi tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye davasında verilen tahliye kararının borçlu/kiracı tarafından istinaf edilmesi mümkündür. Borçlu kiracı, kararı tehiri icra talepli yani icranın geri bırakılması talepli itiraz ettiğine dair derkenar alarak ve 3 aylık kira bedeli kadar tutarı İcra Dairesine teminat yatırarak aleyhine verilen tahliye kararını İstinaf İncelemesi ve miktar sınırına göre Yargıtay yani temyiz incelemesi sonuna kadar durdurabilir.

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davasında görevli ve yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesidir.

Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı

İcra mahkemesinde açılacak olan tahliye davasını açma süresi ise borçluya ihtar edilen ödeme sürelerin bitmesinden itibaren 6 aydır. Yani alacaklı 30 günlük ödeme süresinin bitmesinden itibaren 6 ay içerisinde bu davayı açmak zorundadır. Aksi yapmış olduğu icra takibi ile elde ettiği tahliyeye ilişkin itirazın kaldırılması ve tahliye davası hakkını kaybedecektir.

Tahliye talepli icra takibi, genel mahkemelerde açılacak tahliye davalarına göre daha hızlı sonuç veren bir süreçtir. Ancak elbette somut olayın özelliklerine göre tahliye süresinin değişmesi de mümkündür.

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası Dilekçe Örneği

Dava dilekçesi, davanın en önemli belgesidir. Bu nedenle iyi bir şekilde hazırlanmalı, dava açma nedenleri, vakıalar, deliller sırayla ve açıkça bildirilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olmayan ve eksik delille dava dilekçesi hazırlanması halinde davacı geri dönülmez hak ya da hukuki kayba uğrayacaktır. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında kayıp yaşanmaması adına mutlaka bir avukat tarafından hazırlanmalı, davaya hazırlık hukuki bilgi ve tecrübe sahibi bir avukat tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu konu icra iflas hukukuyla bağlantılıdır. Aşağıdaki örnek itirazın kaldırılması ve tahliye davası dilekçesi sadece fikir vermesi açısından paylaşılan bir taslaktır.

İSTANBUL (…) İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

İCRA DOSYASI           :…… 4. İcra Dairesi 2023/…….  Esas

DAVACI                      : ……………………………… (TC:……………………)

………..Mah. No:../.. …………………/İSTANBUL

VEKİLLERİ                 :Av. Mete Gençer

DAVALI

(BORÇLU/KİRACI)    : ………………………..(TC: ……………….. )

……… Mah. ….. Cad. .. Apt. No:.. D:.., …………./İSTANBUL

KONU                         : Haksız ve mesnetsiz itirazın kaldırılması, kira akdinin feshi ve mecurun  ….. mah…… cad. ….. Apt. No:…. Daire:.. ……/İSTANBUL adresindeki gayrimenkulden tahliyesi talebidir.

AÇIKLAMALAR

  1. Davalı (kiracı) ile müvekkil arasında müvekkile ait ……. Mah. …….. Cad. …….. Apt. No: ……../İSTANBUL açık adresinde bulunan mecurun kiralanması konusunda anlaşmaya varılmıştır.
  1. Davalı kiracı, (takip talebinde belirtilen) kira borçlarını ödemediği halde haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz etmiş takibi durdurmuştur. Ancak aşağıda detaylı olarak izah edeceğimiz üzere davalı borçlu müvekkilime borçlu olup itirazının kaldırılması gerekmektedir.
  2. Davalı yan talep ettiğimiz ve kira sözleşmesi ile imza altına alınmış aylara ilişkin kira borçlarından sorumludur. Borçlu, takibe dayanak olan kira sözleşmesini de inkar etmemiştir. Bu sebeple kira sözleşmesi imzası inkar edilmemiş iik 68/a da yer alan evraklardandır. İcra iflas kanunu madde 68 uyarınca borçlunun itirazının kaldırılması gerekmektedir.
  3. Müvekkile takibe konu yukarıda vadeleri belirtilmiş kira alacaklarına mahsuben herhangi bir ödeme yapılmamış kendisine borçlar kanunu gereğince tanınmış olan yasal 30 günlük sürede de bu borçlar ödenmemiştir.
  4. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre kural olarak kiraların tam ve eksiksiz ödendiğini ispat yükü kiracıya aittir. Davalı kiracı tarafından takibe konu kiralarının ödendiğini yazılı belge ile kanıtlanması gerekir.
  5. Bu hususta yargıtay 13. Hukuk dairesinin 2004/79 e. 2004/8396 k. Sayılı ilamı şu şekildedir: “…kural olarak kiraların tam ve eksiksiz ödendiğini ispat yükü kiracıya aittir. Davacı kiracı tarafından davalıca iddia edilen aylar kiralarının ödendiğinin kanıtlanması gerekir. Yine kira sözleşmesinde taşınmazın iyi durumda yani hasarsız olarak kiracıya teslim edildiği bildirilmektedir. Davalı, küçük tuvaletin bir kısmının kırık olduğunu bildirip bunun keşfen belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıdan davalının iddia ettiği aylar kira bedellerini ödediğine dair belge ve delilleri sorulmalı, ayrıca keşfen dava konusu taşınmazın kırık olduğu iddia edilen küçük tuvaletin kırık olup olmadığı belirlenip bunlardan dolayı davalının bir alacağı varsa saptanıp bu miktarın davacının depozito alacağından mahsup edilerek kalan miktar olduğu takdirde bu miktar üzerinden hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davalı savunması üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”
  6. Borçlu itiraz dilekçesinde kira sözleşmesine, kiracılık ilişkisine, aylık kira bedeline herhangi bir itirazda bulunmamış sadece borca itiraz etmiştir. Bu durumda kira sözleşmesinin varlığı ve takip konusu alacağın taraflarca çekişmeli olmaktan çıktığı ve davalı/borçlunun bundan sonra öne süreceği itirazlarında da itiraz dilekçesi ile bağlı olduğu kabul edilmelidir. Aynı zamanda takibe konu kira bedellerinin ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi de sunulmamıştır. Bu noktada davamızın kabulüne ve davalının mecurdan tahliye edilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
  7. Borçlu kiracıya tahliye ihtaratlı ödeme emri ………/2023 tarihinde 21. Maddeye göre tebliğ edilmiş ve kiracı borçlu yasal süresi içerisinde  borcunu da ödememiştir. Borçlunun yasal süre içerisinde borç ödenmemesi dolayısıyla davalı borçlunun temerrüde düştüğü kesinleşmiştir. Bu sebeple işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

Hukuki Sebepler           :  İİK, HMK, TBK vs yasal sair her türlü hukuki sebep

Deliller                           : …….. İcra dairesi 2023/…… esas sayılı dosyası

İcra dosyasında sureti mübrez kira sözleşmesi (ek-1 olarak sunulmuştur)

Bilirkişi, keşif, tanık ve sair her türlü delil

Netice ve talep             : yukarıda açıkladığımız ve izah edilen nedenlerle;

  1. Yasal süre içerisinde borç ödenmediğinden itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına ve kira sözleşmesinin feshine,
  2. Davalı borçlunun …… mah. ………. Cad. ……. Apt. No:….21 …./ istanbul adresindeki mecurdan tahliyesine ve taşınmazın boş olarak teslimine,
  3. Alacağımız likit alacak olduğundan haksız ve kötü niyetli davalının asıl alacağın yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
  4. Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini saygılarımızla bilvekale arz ve talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

Av. METE GENÇER

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava süreci ve dilekçe hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul kira avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Konuya İlişkin Emsal Yargıtay Kararı

Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın itirazın kaldırılması ve tahliye davasına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No : 2008/6-121, Karar No : 2008/123 ve 13.02.2008 Tarihli kararında “Davacı tarafından bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanılarak tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde kira alacağının tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu yasal süresindeki itirazında kira ilişkisine ve borcun miktarına karşı çıkmamış, borcu olmadığı savunmasında bulunmuştur. Davalı borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yapmış olduğu itirazında kira ilişkisine ve kira miktarına karşı çıkmayıp borcu olmadığı savunmasında bulunduğuna göre…

…İ.İ.K.’nun 68.maddesindeki belgelerden birisi ile savunmasını kanıtlamak zorundadır. Oysa davalı; İİK.nun 68.maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ibraz etmemiş ve savunmasını kanıtlayamamıştır. Ayrıca davalı yargılama aşamasında kapıcı olması nedeniyle kiracılığından söz edilemeyeceği ve kira sözleşmesinin bilmeden imzalatıldığı savunmasında bulunmuş ise de istisnalar dışında itiraz değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda Mahkemece istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekir.”

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kira borcunun ödenmesi talepli takip sadece para alacakları için öngörülmüştür. Alacaklı elinde hiçbir belge olmasa dahi bu yola başvurabilir. Takip, alacaklının icra dairesine verdiği takip talebi ile başlar. İcra memuru takip talebine uygun örnek 7 ödeme emrini borçluya göndermek zorundadır. Bu takibe karşı tüm itiraz ve şikâyetler ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yapılmalıdır. İcra mahkemesine yapılan itiraz ve şikâyetler fuzuli olup bir inceleme yapılmadan reddedilmelidir.

Borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren icra dairesinde maddi hukuka dayalı olan borcunun doğmadığı, sona erdiği, zamanaşımına uğradığı, vadesinin gelmediği, şarta bağlı olduğu veya takip konusu senet altındaki imzanın şahsına ait olmadığı, borcun ödeme emrinde yazılı olan kadar olmadığı gibi sebeplerle itiraz edebilir. Borçlu takip hukukuna dayalı yetki, derdestlik, aciz vesikası verilen borçlunun yeni mal iktisap etmediği itirazlarını ileri sürebilir. İleri sürülüş bakımından borçlu itirazında sebep bildirmesi gerekmez. Ancak bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlıdır. Sonradan bunları değiştirip genişletemez (İİK’nın 63. maddesi).

Takipten sonra, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itiraz da geçerlidir. İtirazın mutlaka icra dairesine yapılması gerekir. Sonrasında itirazın kaldırılması ve tahliye davası gündeme gelecektir.

Ödeme emrine itiraz icra dairesine yapılması gerekirken, gecikmiş itiraz icra mahkemesine yapılır. Uygulamada ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikâyeti ile gecikmiş itiraz birbirine karıştırılmaktadır. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında tebligat süreçleri önem arz eder. Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikâyetinde ise usulsüz tebligat olup, mahkemece borçlunun öğrenme tarihi itibariyle düzeltilmesine karar verilmekle yetinilir. Borçlu ödeme emrine öğrenme tarihine göre icra dairesinde süresinde itiraz etmiş ise takip durur. Hukuki nitelendirme hâkime ait olduğundan tarafların beyanlarına bakılmaksızın, öncelikle gecikmiş itiraz mı yoksa tebligat usulsüzlüğü şikâyetinin mi olduğu tespit edilmeli ve sonra işin esasının incelenmesine geçmelidir.

İtirazın kaldırılması talebi bir dava değildir. Kesin hüküm oluşturmaz. Sonuçları takip hukuku yönünden diğer alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesi gerekir. Aksi halde aynı alacak için yeniden ilamsız takip yapamaz.(İİK.68/1) Hak düşürücü süre kendiliğinden itirazın kaldırılması ve tahliye davasında hakimce dikkate alınır.

Alacağı İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden birine dayanan alacaklı, itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu belgelerden en önemlisi ve yaygın olarak kullanılan kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren senettir. Takibe dayanak belge sözleşme ise karşılıklı taahhütleri içerdiğinden İİK’nın 68/1.maddesinde yazılı belgelerden değildir. Senet noter senedi ise üstündeki imza inkâr edilse dahi İİK’nın 68.maddesinde yazılı belgelerden sayılır. Zira icra mahkemesi bu tür senetlerdeki sahtecilik iddiasını inceleyemez.

Alacaklı itirazını İİK’nın 68. maddesinde sayılı belgelerle ispat ederse, borçlu da itirazını 68/1’de yazılı belgelerle ispat etmek zorundadır. Kira sözleşmesine itiraz etmeyen borçlu da İ.İ.K.’nun 68.Maddesindeki belgelerden birisiyle savunma yapamaz ise itirazı kabul edilmeyecektir. Borçlu borcu kabul edip ödeme itirazına dayanırsa, alacaklının alacağını 68/1’de yazılı belgelerle ispatına gerek kalmaz.

İcra mahkemesi itirazın kaldırılmasını incelerken tanık dinleyemez, yemin deliline dayanılması durumunda uygulamada yeminin İİK’nın 68. maddesinde sayılı belgelerden olmadığı için işin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmektedir. Oysa bu durumda görevsizlik değil itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekir. İİK’nın 50. Maddesine göre itirazın kaldırılması ve tahliye davası basit yargılama usulüne göre duruşmalı olarak yapılır. HMK’nın 150.maddesi itirazın kaldırılmasında uygulama alanı bulur.

İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında önce alacaklı alacağının ispatlamalıdır. Sonra borçlu itirazını ispat için bir belgeye dayanır ve o belge altındaki imzayı alacaklı inkâr ederse icra mahkemesi 68/a maddesine göre imza incelemesi yapar. Alacaklının haksız yere imzayı inkâr ettiği anlaşılırsa itirazın kaldırılması talebinin reddi ile birlikte alacaklıyı belgenin ilişkin olduğu değerinin %10’u kadar para cezasına mahkûm eder.(İİK’nın 68/5. maddesi)

İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında itirazın kaldırılması kararı ile birlikte alacaklının talebi de varsa borçluya haksız çıktığı miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmayan tazminat ödemeye mahkûm eder. (İİK’ nın 68/7. maddesi)

İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında talebin reddi halinde mahkeme, borçlunun talebi koşulu ile itiraza uğrayan alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere alacaklıyı tazminata mahkûm eder.(İİK’nın 68/7. maddesi). Ancak itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle ret olması halinde alacaklı tazminata mahkûm edilir. 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe geren 6352 Sayılı Kanunun 12.maddesi ile değişik İİK’nın 68/7.maddesine göre tazminat oranları yüzde yirmi olarak belirlenmiş olup, bu madde 05.07.2012’den sonra açılacak takipler için geçerli olacaktır.

Kadıköy Avukat Mete Gençer Hukuk Bürosu olarak belirttiğimiz detaylarla ilgili araştırmaları yaparak kira davalarıyla ilgilenen avukat olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Kadıköy Kira Davası Avukatlık Hizmeti Almak İçin Ne Yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul kira avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy kira hukuku avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Kira Hukuku Hizmetlerimiz

  • Temerrüt nedeniyle tahliye davası açılması ve takibi
  • İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açılması ve takibi
  • Kira tespit davası dilekçesi hazırlanması, dava açılması ve takibi
  • İhtiyaç sebebiyle tahliye davası açılması ve takibi
  • Kira icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye davası
  • Yeni malikin gereksinim nedeniyle tahliye davası ve takibi
  • Yeniden imar sebebiyle tahliye davası açılması ve takibi
  • Kira sözleşmeleri hazırlanması
  • Tahliye taahhüdü hazırlanması
  • Kira alacaklarının tahsili için icra takibi açılması ve takibi

Kadıköy kira davalarıyla ilgili Kadıköy ve İstanbul kira davasına bakan hukuk bürolarından bilgi alabilirsiniz. Kadıköy en iyi kira avukatı olarak bir belirleme yapmak doğru olmayacaktır ancak en iyi avukatlık hizmetini, mevzuatı ve gelişmeleri iyi takip eden avukatlardan alabilirsiniz.

İstanbul kira hukuku avukatı ekibimiz kira hukuku ve kira davaları konusunda 2013’ten bugüne edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerine en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler.

İstanbul Kira Davası için Avukatlarımıza Ulaşın

İstanbul’da faaliyet gösteren MG Hukuk Bürosu İstanbul kira hukuku avukatı kadrosu işyeri ve konut kira bedellerini artırmak için kira tespit davası, kiranın ödenmemesi nedeniyle tahliye davası, itirazın kaldırılması ve tahliye davası, ihtiyaç nedeniyle kiracının tahliyesi, iş yeri ve konut kira sözleşmesi hazırlanması, tahliye taahhüdü hazırlanması ve ihtiyaç sebebiyle tahliye, kiraya verenin kiralanan konut veya iş yerini tahliye ettirmesi veya konutun veya iş yerinin yeniden inşası nedeniyle tahliye hallerinde meydana çıkan uyuşmazlıklarda kira davalarında arabuluculuk sürecine başlama, danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden Kadıköy MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul kira davalarında arabuluculuk süreci için avukat kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.