M G H U K U K

Yükleniyor

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat

Ana Sayfa Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat

Kadıköy avukatı MG Hukuk Bürosu olarak ceza hukukumuzda düzenlenen haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası konusunda müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Bu makalemizde koruma tedbirleri, haksız tutuklama nedeniyle tazminat koşulları, tazminat davası dilekçesi, emsal kararlar gibi unsurlara değinerek detaylı biçimde bahsedeceğiz.

Koruma Tedbirleri Nedir?

Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin etkili bir şekilde yürütülebilmesi ve hükmün uygulanabilmesi amacıyla muhakeme sürecinde kullanılan ve hüküm verilmeden önce, gerektiğinde zor kullanarak belirli temel hak ve özgürlüklere geçici müdahaleyi gerektiren önlemlerdir. Delillere ulaşmak ve delillerin karartılmasını önlemek, şüpheli veya sanığın muhakeme sırasında veya hükmün infazı için hazır bulundurulmasını sağlamak üzere bu tedbirlere başvurulabilir.

Koruma tedbirleri mevzuatımızda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sırasıyla şöyledir:

  1. Yakalama ve Gözaltı (CMK. 90, 91)
  2. Tutuklama (CMK. 100)
  3. Adli Kontrol (CMK. 109)
  4. Arama ve Elkoyma (CMK. 116, 127)
  5. Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi (CMK. 135)
  6. Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme (CMK. 139, 140)

Koruma tedbirleri aynı zamanda doğrudan veya dolaylı olarak delil elde etme yöntemleridir. Delillere ulaşmak ve delillerin karartılmasını önlemek, şüpheli veya sanığın muhakeme sırasında veya hükmün infazı için hazır bulundurulmasını sağlamak üzere bu tedbirlere başvurulabilir. Bu tedbirlerde hatalı işlem yani hukuka aykırılık olması durumunda haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası gündeme gelebilecektir.

Tutuklama Nedir, Bir Koruma Tedbiri Midir?

Tutuklama, bir kişinin suç işlediği şüphesiyle yargılanmadan önce, adli makamlar tarafından geçici olarak özgürlüğünden mahrum bırakılmasıdır. Bu, soruşturma sürecinde veya bir davanın mahkemeye taşınması sırasında uygulanabilir. Tutuklama genellikle suçun ciddiyeti, şüphelinin kaçma ihtimali, delillerin yok edilme riski veya toplum güvenliği gibi nedenlerle gerekli görüldüğünde gerçekleştirilir. Tutuklama, adli makamların yasal prosedürleri takip ettiği bir süreçtir. Bir mahkeme kararı, tutuklama emri veya savcının talebi gibi yasal mekanizmalar kullanılarak gerçekleştirilir. Tutuklanan kişi, daha sonra yargı sürecine tabi tutularak suçlamalarıyla ilgili mahkemeye çıkarılır. Unutulmamalıdır ki tutuklama, yargılamaya ilişkin nihai bir hüküm değildir.

Ceza Muhakemesi Kanununun 100. Maddesine göre:

“Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.”

Tutuklama bir koruma tedbiridir ancak zorunlu olarak özellikle de ağır nitelikte kabul edilen suçlarda mutlaka başvurulacak bir koruma tedbiri değildir, ihtiyaridir. Asıl olan tutuksuz yargılamadır. Haksız tutuklama nedeniyle tazminat davasıyla maliye hazinesinin yani devlet bütçesinin yükümlülük altına girmemesi adına yargı mercilerinin kararlarını verirken hukuka uygun hareket etmesi çok önemlidir.

Haksız Şekilde Tutuklanan Birisi Tazminat İsteyebilir Mi?

Evet, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesine göre, haksız şekilde tutuklanan birisi haksız tutuklama nedeniyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Söz konusu hüküm şöyledir:

“Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

  • a) Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
  • b) Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
  • c) Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
  • d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
  • e) Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
  • f) Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
  • g) Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
  • h) Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
  • i) Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
  • j) Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
  • k) Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan,

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.”

Diyebiliriz ki Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesi, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında haksız şekilde tutuklanan, gözaltına alınan veya başka haksız uygulamalara maruz kalan bireylerin tazminat talep etme hakkını düzenler. Örneğin, kanuni süreçlere uymayan tutuklamalar, hakların hatırlatılmadan tutuklamalar, makul sürede yargılama yapılmayan durumlar gibi haksız uygulamalar sonucu maddi ve manevi zararlarını devletten talep edebilirler. Tazminat davaları için belirli prosedürler ve sınırlamalar da madde içinde yer alır.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davası

Ceza Muhakemesi Kanunu, koruma tedbirleri nedeniyle haksız şekilde mağdur olan bireylerin tazminat talep etme hakkını düzenlemektedir. Bu hüküm, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında yaşanan belirli durumları kapsamaktadır.

Öncelikle, madde; kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğu devam eden kişilerin, haklarına aykırı bir şekilde gözaltına alınanların, hakkında makul sürede yargılama yapılmayanların ve diğer haksız uygulamalara maruz kalan bireylerin tazminat talep edebileceğini belirtir. Tazminat talebinde bulunan kişilerin maddi ve manevi zararlarını devletten isteme hakkı doğar. Ayrıca, mahkemelerin bu durumu tespit ettiği hallerde ilgili kişilere tazminat haklarını bildirmesi ve karara geçirmesi gerekmektedir.

Ancak, tazminat davaları sadece belirli durumlar için geçerli olup, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcıları tarafından verilen kararlar veya yapılan işlemler nedeniyle açılabilir. Bu durumlar dışında, tazminat davaları devlete karşı açılamaz.

Tazminat isteminin koşulları arasında, karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halükârda kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası için talepte bulunulması gerekmektedir. Tazminat talebinde bulunan kişi, oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde başvuruda bulunmalı ve dilekçesinde zarara uğradığı işlemi detaylı bir şekilde açıklamalıdır. Tazminat davalarıyla ilgili mahkeme kararları duruşmalı olarak verilir ve bu kararlara karşı itiraz hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, tazminat davaları nedeniyle ödenecek avukatlık ücreti belirli kriterlere göre hesaplanır.

Sonuç olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu, koruma tedbirleri nedeniyle haksız şekilde mağdur olan bireylerin tazminat talep etme hakkını güvence altına alarak adil bir hukuki süreç sağlamaktadır.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Hangi Koşullarda Tazminat Davası Açılabilir?

Kanuna göre, şu durumlarda tazminat talep edilebilir:

  1. Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
  2. Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
  3. Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
  4. Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
  5. Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
  6. Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
  7. Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
  8. Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
  9. Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
  10. Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
  11. Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını Devletten isteyebilirler.

Böylece kanuni koşulların dışında tutuklama durumu, kanuni gözaltı süresi içinde hâkim karşısına çıkarılmama, hakların hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklardan yararlandırılmadan tutuklanma, kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama yapılmama ve hüküm verilmeme, yakalama veya tutuklama nedenleri ve hakların açıklanmaması, yakalama veya tutuklama işlemine karşı kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmama durumlarında haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası açma hakkına sahip olunabilir. Ancak her suçlamada, dolandırıcılık, yaralama, uyuşturucu kullanma vb. her suçlama ve hukuki durum her durum farklılık göstereceği için, hak kaybına uğrayan kişilerin bir ceza avukatıyla iletişime geçmeleri ve durumlarına uygun hukuki tavsiye alması önemlidir. Kadıköy avukatlık bürosu olan MG Hukuk haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası noktasında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat İsteyemeyecek Kişiler

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 144. maddesine göre, kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilen durumlar altında haksız tutuklama nedeniyle tazminat isteyemeyecek kişiler şunlardır:

Tazminata Hak Kazanmadığı Hâlde Lehte Düzenlemeler Getiren Kanunlar: Tazminata hak kazanmadığı halde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler.

Hukuki İşlemlerle Sonlandırılanlar: Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.

Kusur Yeteneğinin Bulunmaması Nedeniyle Beraat Edilenler: Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.

Adlî Makamlara Gerçek Dışı Beyanla Suç İşlediğini Bildirenler: Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar.

CMK m. 144 ışığında diyebiliriz ki kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişiler, tazminata hak kazanmadıkları halde durumları lehte düzenlemelerle uygun hâle gelenler, af veya hukuki süreçlerle beraat edenler, kusur yeteneği bulunmayıp ceza almayanlar ve gerçek dışı beyanla suç işlediklerini bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan kişiler maddi ve manevi zararları için tazminat talep edemezler.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Ödenmiş Tazminatın Geri Alınması

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 143. maddesi, haksız tutuklama nedeniyle ödenmiş tazminatın geri alınması ile ilgili hükümleri düzenler. Bu maddeye göre hakkında kamu davası açılan ve mahkum edilen kişilere ödenmiş tazminatın, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın sonradan kaldırılması durumunda, bu kişilere ödenmiş tazminatın mahkûmiyet süresine ilişkin kısmı, Cumhuriyet savcısının yazılı istemi üzerine, aynı mahkemeden alınacak kararla kamu alacaklarının tahsiline ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca geri alınabilir.

İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniyle gözaltına alınma ve tutuklama durumunda, Devlet, iftira eden veya yalan tanıklıkta bulunan kişiye de rücu edebilir.

Bu hükümler, kamu düzeni ve hukukun doğru işlemesi amacıyla haksız tutuklama nedeniyle ödenmiş tazminatın, sonradan ortaya çıkan durumlara bağlı olarak geri alınmasını mümkün kılmaktadır. Ancak bu süreç, belirli prosedür ve kararlar çerçevesinde yürütülür.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davasında Süreler

Haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası açmak için belirlenmiş olan süreler Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanun, “kararın kesinleştiğinin davacıya tebliğinden” itibaren 3 ay ve her halükârda kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde tazminat davasının açılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu süreler şu şekildedir:

Başvuru Süresi: Tazminat davası için başvuruda bulunma süresi, mahkeme kararlarının kesinleştiği ve ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren üç aydır.

Azami Süre: Tazminat davası için başvuru süresi içinde başvuruda bulunulmazsa, en geç bir yıl içinde başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yani mahkeme kararlarının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde tazminat davası açılmalıdır.

İcra Takibi Süresi: Mahkeme tarafından tazminat hükmü verildikten ve karar kesinleştikten sonra tazminatın ödenmemesi halinde, kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücretinin, davacı veya vekilinin davalı idareye bildireceği banka hesap numarasına, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmazsa, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.

Bu süreler, haksız tutuklama nedeniyle tazminat talep etmek isteyen kişilerin dikkate alması gereken önemli zaman çerçeveleridir. Belirtilen sürelere riayet edilmezse, tazminat davası açma hakkı zaman aşımına uğrayabilir. Bu konuda hak kaybına uğramamak bakımından bir avukatın desteği elzemdir. MG Hukuk 2013 yılından beri ceza hukuku konusunda avukatlık hizmeti vermektedir.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkemeler

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası için, başvuran kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Ancak, talep edenin yerleşim yerinde ağır ceza mahkemesi bulunmuyorsa, yetkili ve görevli mahkeme yerleşim yerine en yakın ağır ceza mahkemesidir. Başvuran kişinin yerleşim yeri dışındaki bir ağır ceza mahkemesinde dava açılırsa, mahkeme yetkisizlik kararı verecek ve davayı kişinin ikametgahının bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesine yönlendirecektir.

Yerleşim yeri yurt dışında olması durumunda, genel olarak Milletlerarası Usul Hukukuna uygun olarak İstanbul, İzmir ve Ankara gibi şehirlerde dava açılabilir. Davayı açacak kişinin Türk vatandaşı veya yabancı olması fark etmeyecektir. Kadıköy avukatlık faaliyet gösteren büromuza ulaşabilirsiniz.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davasına İlişkin Emsal Yargıtay Kararları

Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davasına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 12. CD 2012/1888 E. Ve 2012/8135 kararında:

“Tutuklandığı tarihte öğrenci olan davacının maddi kaybıyla ilgili itibar edilecek belge ibraz edilmesi halinde bu husus nazara alınarak maddi zararın belirlenmesi, belge ibraz edilmemesi Halide ise tazminat istemine konu işlem tarihindeki yaş durumu dikkate alınarak bu yaş grubu için belirlenen net asgari ücret üzeriden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak verilmesi gerekir”

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat

Yargıtay 11. CD., E. 2014/657 K. 2016/765 T. 8.2.2016 kararında:

“Elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak; 5271 sayılı CMK’nun 141/2. maddesi uyarınca, suça konu eylem nedeniyle tutuklandıktan sonra hakkında beraat kararı verilen sanık R.. S..’a haksız tutuklama nedeniyle tazminat isteme hakkının bulunduğunun bildirilip bu hususun karara geçirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,”

Yargıtay 12. CD., E. 2016/1709 K. 2017/6036 T. 11.9.2017 kararında:

“5271 sayılı CMK’nın 141/1-son maddesinde kişilerin koruma tedbirleri nedeniyle maddi ve manevi zararlarını ”Devletten” isteyebileceklerinin düzenlendiği ve davacı tarafça CMK’nın 141 vd. maddeleri gereğince haksız tutuklama nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında, CMK’nın 142/5. maddesi gereğince dava dilekçesi ve eki belgelerin bir örneği Devlet Hazinesinin mahkemenin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ edilip davadan haberdar edilerek yargılamaya devamla davacının tazminat talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinde davalının “arama yapan polis memurları” olarak gösterildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.”

Özellikle son kararda usulen bir hata yapıldığı için davanın reddedildiğini görebiliyoruz. Ceza Muhakemesi ve Tazminat Hukuku usulen kafa karıştırıcı niteliklere sahip konulardır ve bu süreçlerde tecrübeli bir avukattan yardım alınması gerekmektedir. Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası’nın süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy ceza hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası Dilekçesi Örneği

Tazminat davası dilekçesi, olayın detaylı bir şekilde anlatıldığı, delillerin ve hukuki dayanakların belirtildiği resmi bir yazıdır. Adınızı, davalının bilgilerini, olayın özetini, delilleri ve taleplerinizi içerir. Dilekçe mahkemeye hitap ederek yazılır ve hukuki terminoloji kullanılarak detaylandırılır. Hukuki bir belge olduğu için özenle yazılmalı ve gerektiğinde bir avukat tarafından gözden geçirilmelidir. Sizlere örnek teşkil etmesi açısından dilekçeden metin örneği de sunuyoruz:

“Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle, haksız olarak yakalanıp müteakibin de haksız olarak tutuklanan müvekkilimin uğramış olduğu zarar karşılığı olarak … Türk Lirası maddi, … Türk Lirası manevi olmak üzere toplam … Türk Lirası tazminatın dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak müvekkilime ödenmesine karar verilmesini, sanık müdafii olarak saygılarımla arz ve talep ederim.”

Bu örnek, dilekçeden bir kısımdır,  her dava dilekçesi kendi dava koşullarına göre özelleştirilmelidir. Bir avukatın bu tür bir belgeyi hazırlaması veya gözden geçirmesi her zaman önerilir. Ceza avukatınızın tüm detaylara hâkim olması ve etkin hukuki destek alınması çok önemlidir. Dilekçe yazımı konusunda bir avukatın desteğini, danışmanlığını almak süreç açısından ve kabul edilebilirlik açısından en sağlıklısı olacaktır. Bunun için İstanbul Barosu avukatlarına veya Kadıköy avukatı MG Hukuk’a danışabilirsiniz. MG Hukuk haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası konusunda danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası İçin Avukatlarımıza Ulaşın

MG HUKUK VE DANIŞMANLIK bürosu olarak Ceza Avukatlık hizmeti gereği soruşturma aşamasında, karakolda ve Cumhuriyet Savcılığında ifade alımı sırasında hukuki yardım ve hazır bulunma ile sorguda müvekkillerini temsil faaliyetinde bulunduğu gibi yine Sulh Ceza Hakimliği, Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesinde ceza avukatı olarak müvekkillerini taraf sıfatlarına göre Katılan, Mağdur, Müşteki Vekili veya Sanık müdafi olarak temsil etmektedir.

Kadıköy ceza avukatlığı, marka ve patent vekilliği faaliyeti yapan ve İstanbul’da yer alan MG Hukuk Bürosu İstanbul marka avukatı ve ceza hukuku avukatı, marka ve patent haklarının korunmasına dair başvurular, ceza davaları ve ilgili davalar için danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat davalarına dair süreçlerde avukat kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.

İstanbul Ceza Avukatı Hizmeti Almak İçin Ne Yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Kadıköy marka ve patent vekili ve uzman ceza hukuku kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy avukatı ve ceza hukuku davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Yukarıda makalede belirtilen “Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat, Koruma Tedbirleri Nedir, Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Koşulları” ve benzeri haksız tutuklama nedeniyle tazminat ve diğer ceza hukuku konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya hukuk büromuzun ceza avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.