M G H U K U K

Yükleniyor

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali

Ana Sayfa Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali

Marka hukukumuzda tescilli bir markanın marka sicilinden silinmesi sebeplerinden biri de markanın kullanmama nedeniyle iptali davasıdır. Kadıköy avukat ve Marka & Patent Vekilliği hizmetini MG Hukuk olarak marka ve patent hukuku, marka tescili ve tüm başvuru süreçleriyle bu süreçler sonucu ilgili davalarda Kadıköy avukatı olarak hizmet vermekteyiz.

Markanın kullanmama nedeniyle iptali davası marka tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin davadan farklıdır. Ancak bir marka sahibinin markasının ihlal edildiğini iddia etmesi halinde davalı yan tarafından, davacı tarafa markanın kullanmama nedeniyle iptali davası açma durumu oluşabilecektir. Tabi bunun için öncelikle davacının markasını kullanamadığının tespiti gerekmekte ve sonrasında bu dava sürecine girilmelidir.

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali Davasının Kanuni Dayanağı

Mevzuatımızda 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 9/1. Maddesi aynen şu şekildedir;

“Madde 9- (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. “

Kanun maddesindeki düzenlemeyle markanın kullanmama nedeniyle iptali davası çok açık şekilde ifade edilmektedir. Markanın kullanmama nedeniyle iptali konusuyla ilgili Kadıköy marka avukatı Mete Gençer’den bilgi alabilirsiniz. Markanın hükümsüzlüğü davası ile bu davadaki konular farklıdır, ilgili makalemizi inceleyebilirsiniz.

Bu düzenleme ile Markalar Sicilini kullanılmayan markalardan arındırma amaçlanmıştır. SMK yürürlüğe girmeden önce, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markalarla ilgili iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi 14.12.2016 tarih ve 2016/148 – 189 sayılı kararıyla iptal edilmiş, karar 06/01/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle hükümsüzlük/iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması, bu tarihten önce TBMM tarafından kabul edilen 22/12/2016 tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir.

SMK’nin kabul tarihi konusunda kanun koyucunun iradesi 22/10/2016 tarihinde ortaya çıktığından, Kanun Koyucunun asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen AYM kararı ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması ve 11/12/2017 tarihinde açılan davada, 6769 sayılı SMK’nın yürürlük tarihinden önceki dönemi de kapsayacak şekilde kullanmama değerlendirmesi yapılarak, markanın tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre içerisinde Türkiye’de ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Eğer ki bir marka sahibi markasını tümüyle kullanmıyor veya tescilli olduğu sınıflardan bazılarında kullanmıyor ise fiilen markasal ve ciddi bir kullanımı bulunmayan marka dava açıldığında ve talep edilen sınıflarda iptali gerekmektedir.

Markayı Kullanma Zorunluluğu ve Şartları Nedir?

Markanın kullanmama nedeniyle iptali talebinde bulunulabilecek durumlardan biri olan markanın kullanılmaması, yukarıda belirttiğimiz SMK m.9’da düzenlenmiştir. Maddeye göre, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.

Burada belirtilen “Ciddi kullanım” kriteri mevzuatımızda ve SMK’da açıkça tanımlanmamakla birlikte, söz konusu kavram; markanın amacına, işlevlerine uygun ve piyasayı etkileyecek şekilde markadan yararlanılacak yerlerde kullanılması anlamına geldiği kabul edilmektedir.

Marka kullanımının gerçek ve ciddi olup olmadığı her olayda ayrı değerlendirilmelidir. Kullanımın şekline, süresine, kapsamına, coğrafi bölgesine gibi objektif kriterlere dayalı bir değerlendirme yapılmasının uygun olacağını belirtmek gerekir.

Ancak özellikle belirtmek gerekir ki markanın kullanılmaması haklı bir sebebe dayanıyorsa, haklı sebep devam ettiği sürece 5 yıllık süre işlemez. Haklı sebeplerin neler olduğu SMK’da açıkça sayılmamış olup, TRIPS m.19’da haklı sebeplerin açıklaması yapılmıştır. TRIPS m.19’a göre haklı sebep, marka ile korunan mal veya hizmetlere yönelik ithalat kısıtlamaları ya da diğer hükümet gereklilikleri gibi markanın kullanılmasına engel teşkil eden, marka sahibinin iradesinden bağımsız olarak ortaya çıkan durumlardır.

Uygulamada sıklıkla rastlanan bu konuda hak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Bu nedenle Kadıköy marka avukatı MG Hukuk bürosuna veya diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz.

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali Davası Yargıtay Kararları

Marka davalarında ve hukukumuzdaki tüm davalarda uygulamaya yön veren ve kesin kararları veren Mahkeme, Yargıtaydır. Markanın kullanmama nedeniyle iptali davasına dair birkaç emsal kararı aşağıda paylaşıyoruz.

Yargıtay 11. HD. 2014/13659 E. 2014/19032 K. Numaralı ilamında “Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, 2 adet faturanın pazar payı yaratacak biçimde ve ciddi kullanım sayılmayacağı” 2 adet faturanın dahi pazar payı yaratacak biçimde ve ciddi kullanım sayılmayacağına dair hüküm kurmuştur.

Yine YARGITAY 11. HD. E. 2007/4588, K. 2008/13024 18.11.2008 tarihli ilamında; ” Mahkemece, muhtelif ürün etiket örnekleri, basılı evrak, poşet vs belgelerden davalının markasını kullanmaya devam ettiği, KHK’nın 14.maddesi çerçevesinde markanın kullanılmadığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının davacı aleyhine 134007 numaralı markanın izinsiz olarak kullanımı sebebiyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemiyle dava açmış olması yukarıda ifade edilmeye çalışılan markanın kullanımı anlamına gelmeyeceği gibi, davalı tarafından kullanımın varlığına dair sunulan kanıtlar soyut olup, hangi tarihteki kullanımı kanıtladığı anlaşılamamaktadır.

Bu durumda mahkemece, ispat yükü davalıya yüklenilerek, dava tarihinden itibaren geriye doğru beş yıllık süreye dair olarak davaya konu markanın kullanımının araştırılması gerekirken, eksik inceleme ve ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuş ve kararın açıklanan sebeple davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” markanın kullanımının somut, belirli ve ciddi olması gerektiğine karar vermiştir.

Yerleşik içtihat ve öğretideki görüşler doğrultusunda; davalı şirkete ait markanın tescil tarihi olan 19.03.2014 tarihinden günümüze değin bahsi geçen mal ve hizmetler sınıfı bakımından 19.03.2019 tarihinden itibaren kullanmam nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca markanın kullanmama nedeniyle iptali davasına dair doktrinde olan görüşlerden önemli bir tanesi Uğur Çolak’a aittir. “Markanın mal veya hizmet reklam ve tanıtımlarda kullanılması, KHK’nin 9. Maddesi anlamında marka hakkı kapsamında olan ve ihlal teşkil eden bir kullanım ise de üretilmeyen bir mal ya da hizmet yönünden, markanın reklam veya tanıtımımın yapılması, kanaatimizce bu anlamda bir kullanım sayılamaz. Zira kullanımın pazar payı yaratacak nitelikte olması gerekirken, üretilmeyen ve satılmayan bir mal veya hizmetin böyle bir reklam veya tanıtımın, pazar payı yaratması ise mümkün değildir (Türk Marka Hukuku syf. 872. 2016 3. Baskı, Uğur Çolak).”

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali Davasında Markanın İptal Tarihi

Sınai Mülkiyet Kanunu 27/2. Maddesi ise; “26 ncı madde gereğince markanın iptaline karar verilmesi hâlinde ise bu karar, iptal talebinin Kuruma sunulduğu tarihten itibaren etkilidir. Ancak talep üzerine, iptal hâllerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması hâlinde iptal kararının bu tarihten itibaren etkili olacağına karar verilebilir.”

Markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında düzenlemenin yürürlük maddesi gereğince yetkili ve görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince haklı görülen davalarda ilgili mal ve hizmetler için belirtilen tarihinden itibaren hüküm doğuracak şekilde kısmen iptaline ve sicilden terkinine karar verilmektedir.

Markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında tedbir talebinde bulunabilir. İptal talebiyle ilgili bir yargılama faaliyeti yürütüleceği için yargılama süresince hak sahibi değişikliği ile karşılaşmamak adına markanın devrinin engellenmesi amacıyla Mahkemece marka kapsamında devri önleyici İhtiyati Tedbir kararı verilmesini Mahkemeden talep edilebilir.

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali Davasında Deliller

Markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında Mahkemece incelenecek delilleri şu şekilde sıralayabiliriz. Taraflara dair Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları, Yargıtay Kararları, Ticaret Sicil Kayıtları, Ticari Defterler, Muhasebesel Kayıtlar, Bilirkişi İncelemesi, Keşif, Tanık, Yemin ve her türlü yasal delil markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında incelenecektir.

Markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında markanın ciddi kullanıma ilişkin yetkili makamın vereceği karar, sunulan delillere bağlıdır. Bu konuda, faturalar ciddi kullanımın ispatı için en güçlü deliller olacaktır. Faturaya ek olarak ürünler, ambalajlar, etiketler, fiyat listeleri, kataloglar, fotoğraflar ve gazete reklamları da sunulabilir. Ancak, ilgili belgelerin, markanın, marka sahibi tarafından Türkiye’de tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından “ciddi” biçimde kullanıldığını göstermesi gerekir.

Markanın kullanılmadığı durumu bilirkişilerce, ticari defter ve kayıtlar incelenerek rapor hazırlanmalıdır. Rapor sürecinde ilgili delillerin ibrazı ile rapora itiraz süreçlerinde marka davanız İstanbul’da ise Kadıköy marka davası avukatlarından hizmet alabilirsiniz. Kadıköy marka avukatı Mete Gençer  Avukat, Marka ve Patent Vekillerinden oluşan ekibiyle, Kadıköy’de müvekkillerimize marka ve patent davalarında avukatlık hizmeti vermekteyiz.

İspat Yükü

Kural olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.190’a göre, ispat yükü davacıdadır. Ancak, iptal davasında, ispat yükü yer değiştirir ve davalıya yani, marka sahibine geçer. Bu sebeple, marka sahibine karşı açılan kullanmama sebebiyle iptal davalarında, marka sahibi, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde markanın Türkiye’de ciddi biçimde kullanıldığını ispatla yükümlüdür. Marka sahibinin kendisini hukuken doğru bir şekilde savunması için marka avukatından destek almasını tavsiye ederiz.

Markanın Kullanmama Nedeniyle İptal Talebinde Yetkili Kurum

Ağustos 2023 itibariyle halihazırda markanın kullanılmaması sebebiyle açılacak iptal davalarını görmeye yetkili kurum Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Ancak, SMK’nın yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecek olan SMK m.26/7, markanın iptaline karar vermeye yetkili kurumun 10 Ocak 2024 tarihinden itibaren Türk Patent ve Marka Kurumu (“TürkPatent”) olduğunu düzenlemiştir. Bu kapsamda markanın kullanmama nedeniyle iptali talepleri öncelikle Türk Patent aracılığıyla çözümlenecek, itiraz halinde dava sürecine geçilecektir.

O halde, 10 Ocak 2024 tarihine kadar kullanmama sebebiyle açılacak iptal davaları ihtisas mahkemelerinde, 10 Ocak 2024 tarihinden itibaren kullanmama sebebiyle iptal işlemleri ise Türk Patent huzurunda görülecektir.

Kadıköy Marka Avukatlık Hizmeti Almak için ne yapılmalıdır?

Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul marka avukatından yardım almanızı önermekteyiz. Bu nedenle İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya Kadıköy marka ve patent hukuku avukatı MG Hukuk olarak büromuzla irtibata geçebilirsiniz.

Kadıköy marka davalarıyla ilgili Kadıköy ve İstanbul marka davasına bakan hukuk bürolarından bilgi alabilirsiniz. Kadıköy en iyi marka avukatı olarak bir belirleme yapmak doğru olmayacaktır ancak en iyi avukatlık hizmetini, mevzuatı ve gelişmeleri iyi takip eden avukatlardan alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.