M G H U K U K

Yükleniyor

Özel Usulsüzlük Cezası

Ana Sayfa Özel Usulsüzlük Cezası

Özel Usulsüzlük Cezası

Bu makalede, özel usulsüzlük cezasının ne olduğu, nasıl uygulandığı ve vergi mükellefleri üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Özel usulsüzlük cezası, vergi mevzuatına aykırı davranışların bir sonucu olarak uygulanan idari bir yaptırımı ifade eder. Vergi mükelleflerinin ve vergi sorumlularının vergi yükümlülüklerini yerine getirirken belirlenen kurallara uymaları önemlidir. Ancak, vergi beyanlarında eksiklik, yanıltıcı bilgi veya sahte belge kullanımı gibi usulsüzlüklerin tespit edilmesi durumunda, vergi idaresi tarafından özel usulsüzlük cezaları uygulanabilir.

Bu cezalar, vergi incelemeleri sonucunda ortaya çıkan usulsüzlüklerin ağırlığına göre değişiklik gösterebilir. Özel usulsüzlük cezalarının hukuki boyutları ve uygulama alanları, vergi hukuku kapsamında önemli bir yer tutar. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize şirketlere hukuki danışmanlık kapsamında Özel Usulsüzlük Cezası sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Özel Usulsüzlük Cezası Nedir?

Özel usulsüzlük cezası, vergi mevzuatına aykırı davranışlarda bulunan mükelleflere veya vergi sorumlularına uygulanan bir tür idari yaptırımdır. Vergiye tabi olan kişilerin vergi mevzuatına uymaları gereken belirli kurallar vardır. Bu kurallara uymayan veya vergiye ilişkin beyan, bildirim, defter ve belgeleri eksik veya yanıltıcı olarak düzenleyen, sunan veya kullanmayan kişilere, özel usulsüzlük cezası uygulanır.

Özel usulsüzlük cezaları, vergi dairesi tarafından tespit edilir ve idari bir yaptırım olarak uygulanır. Bu cezalar, vergi incelemesi sonucunda tespit edilen usulsüzlüklerin ağırlığına göre değişebilir. Örneğin, sahte fatura kullanımı, eksik veya yanıltıcı beyanname verme gibi durumlar özel usulsüzlük cezalarını gerektirebilir. Özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesi durumunda, mükellefler cezayı ödemekle yükümlüdürler. Ayrıca, bu cezaların vergi mahkemelerinde iptali için dava açılabilir. Bununla birlikte, özel usulsüzlük cezaları vergi ziyaına yol açmışsa, vergi zıyaını gidermek amacıyla ayrıca vergi zıyaı cezası da kesilebilir.

Özetle, özel usulsüzlük cezaları vergi mevzuatına uymayan mükelleflere veya vergi sorumlularına uygulanan idari yaptırımlardır ve vergi incelemeleri sonucunda tespit edilen usulsüzlükleri cezalandırmayı amaçlarlar. Özel usulsüzlük cezalarıyla karşı karşıya kalan vergi mükellefleri için, bir avukatın danışmanlığı ve hukuki destek sağlaması son derece önemlidir. Çünkü vergi hukuku karmaşık ve detaylı bir alandır ve vergi idaresi ile olan ilişkilerde yapılan yanlış beyanlar veya eksiklikler ciddi sonuçlar doğurabilir. Bizler de MG Hukuk İstanbul avukatı olarak müvekkillerimize Özel Usulsüzlük Cezasına ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Özel Usulsüzlük Cezasının Kanuni Düzenlemesi

Özel usulsüzlük cezalarının kanuni düzenlemesi, Vergi Usul Kanunu (VUK) başta olmak üzere ilgili mevzuatta yer almaktadır. Özel usulsüzlük cezaları, vergiye ilişkin işlemlerin yürütülmesinde usul kurallarına uyulmaması veya eksikliklerin bulunması durumunda uygulanır. Bu cezalar, vergi hukukunda idari yaptırım olarak karşımıza çıkar ve mükelleflerin belirli işlemleri doğru şekilde gerçekleştirmelerini ve beyan etmelerini teşvik etmek amacıyla kullanılır.

Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerinde özel usulsüzlük cezalarının uygulanacağı durumlar, ceza miktarları ve uygulama süreçleri detaylı olarak düzenlenmiştir. Örneğin, vergi beyannamelerinin süresinde verilmemesi, eksik veya yanlış beyanda bulunulması, vergiye ilişkin belgelerin düzenlenmemesi veya gerçek dışı belgelerin kullanılması gibi durumlarda özel usulsüzlük cezaları uygulanabilir.

Özel usulsüzlük cezalarının miktarları, ihlalin niteliğine ve ağırlığına göre değişebilir. Kanunda belirlenen ceza miktarları genellikle mükellefin ihlalinin niteliğine, tekrarının olup olmadığına, hileli davranış olup olmadığına ve vergi zıyaının boyutuna göre belirlenir.

Bu cezaların uygulanması sürecinde, mükelleflere itiraz etme ve dava açma hakkı tanınmıştır. Mükellefler, özel usulsüzlük cezalarını iptal etmek veya azaltmak için Vergi Mahkemeleri’ne başvurabilirler. Ayrıca, vergi idaresi tarafından kesilen cezalara karşı da idari yollardan itiraz edilebilir ve bu süreçlerde avukatların da önemli bir rolü bulunmaktadır.

Özetle, özel usulsüzlük cezalarının kanuni düzenlemesi, vergiye ilişkin işlemlerin usule uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla belirlenmiş ve Vergi Usul Kanunu gibi ilgili mevzuatta detaylı olarak açıklanmıştır. Bu düzenlemeler, vergiye uyumun artırılması ve vergi gelirlerinin adil bir şekilde toplanması için önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasını Gerektiren Durumlar

Özel usulsüzlük cezaları vergi hukukunda ciddi bir öneme sahiptir ve vergiye uyumun sağlanması için önemli bir araç olarak kullanılırlar. Vergi mükelleflerinin vergi beyannamelerini eksiksiz ve zamanında vermesi, vergi denetimlerine yardımcı olması ve belirli standartlara uygun olarak işlem yapması gerekmektedir. Özel usulsüzlük cezaları, vergiye ilişkin belgelerin düzenlenmesi, kayıt tutulması, vergi levhalarının asılması gibi konularda yaşanan ihlallerde uygulanabilir.

Özel usulsüzlük cezalarının belirlenmesinde ekonomik koşullar ve vergi mevzuatındaki değişiklikler gibi faktörler dikkate alınır. Vergi hukukunda özel usulsüzlük cezalarını yeniden tespit etmek ve güncellemek Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yetkisi altındadır.

Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesi, özel usulsüzlük cezasının uygulanmasını gerektiren birçok durumu sıralar. Bunlar arasında fatura, makbuz gibi belgelerin alınmaması, düzenlenmemesi veya gerçek meblağa aykırı düzenlenmesi, ödeme kaydedici cihazla verilen belgelerin düzenlenmemesi veya usule aykırı düzenlenmesi, vergi levhasının alınmaması veya defterlerin, kayıtların ibraz edilmemesi gibi durumlar bulunur.

Ayrıca, muhasebe standartlarına uymama, belgelerin elektronik olarak düzenlenmesi ve verilmesi mecburiyetinin ihlali, belge basımıyla ilgili matbaacılara verilen cezalar gibi farklı ihlaller de özel usulsüzlük cezasını gerektiren durumlar arasındadır. Bu örneklerde belirtilen durumlar, vergi mevzuatının çeşitli alanlarında yer alan ihlalleri kapsar ve vergiye uyumu sağlamak amacıyla caydırıcı bir etki yaratır.

  • Belge Düzenleme İhlalleri: Fatura, makbuz gibi belgelerin alınmaması, düzenlenmemesi veya gerçek meblağa aykırı düzenlenmesi durumunda özel usulsüzlük cezası uygulanır. Bu durumda her belge için belirlenen tutarın veya tutar farkının %10’u oranında ceza kesilir.
  • Ödeme Kaydedici Cihaz İhlalleri: Ödeme kaydedici cihazla verilen belgelerin düzenlenmemesi veya usule aykırı düzenlenmesi durumunda özel usulsüzlük cezası uygulanır. Bu kapsamda, fiş, perakende satış fişi, giriş bileti, yolcu bileti gibi belgelerin düzenlenmemesi veya düzenlenen belgelerde hatalı bilgi yer alması cezayı gerektirir.
  • Vergi Levhası ve Defter İhlalleri: Vergi yasalarına göre levha bulundurma veya levha asma zorunluluğu bulunan mükelleflerin bu mecburiyete uymaması veya defterlerin, kayıtların ibraz edilmemesi durumunda özel usulsüzlük cezası verilir.
  • Muhasebe Standartları ve Tek Düzen Hesap Planı İhlalleri: Muhasebe standartlarına uymama veya tek düzen hesap planını ihlal etme durumunda özel usulsüzlük cezası uygulanır.
  • Elektronik Belge Düzenleme İhlalleri: Maliye Bakanlığı’nın belirlediği kurallara göre elektronik belge düzenleme mecburiyetini ihlal edenler cezalandırılır. Örneğin, e-arşiv fatura uygulaması kapsamında faturaların elektronik olarak düzenlenmemesi cezayı gerektirir.
  • Belge Basımıyla İlgili İhlaller: Belge basımıyla ilgili bildirim görevini yerine getirmeyen veya hatalı bildirimde bulunan matbaacılara özel usulsüzlük cezası verilir.
  • Banka veya Finans Kurumu Aracılığıyla Tahsilat ve Ödeme Zorunluluğu İhlali: Tahsilatın ve ödemenin banka veya benzeri finans kurumları vasıtasıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda özel usulsüzlük cezası verilir.
  • Damga Vergisi İhlali: Damga vergisi ödenmemiş veya eksik ödenmiş kağıtların vergi ve cezası tahsil edilmeden onaylanması veya suretlerinin çıkarılması durumunda işlemi yapan noter aleyhine özel usulsüzlük cezası verilir.
  • Bilgi Vermeme İhlali: Hazine ve Maliye Bakanlığı’na veya vergi dairesine bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere özel usulsüzlük cezası uygulanır.

Bu maddeler vergiye ilişkin belgelerin düzenlenmesi, kayıt tutulması, muhasebe standartlarına uyulması gibi konularda yapılan ihlalleri içerir ve vergiye uyumu sağlamak amacıyla caydırıcı bir etki yaratır. Bir avukat, mükelleflerin haklarını korumak, ceza sürecini yönetmek ve olası yaptırımlarla başa çıkmak için kritik bir rol oynar. Özellikle vergi incelemeleri sırasında, avukatın uzmanlığı ve tecrübesi, mükellefin lehine olan kanuni hakların kullanılmasını sağlayabilir.

Ayrıca, avukatın davanın her aşamasında mükellefi temsil etmesi, hukuki belirsizlikleri giderebilir ve hukuki sürecin adil ve doğru bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Özel usulsüzlük cezasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasında İndirim

Özel Usulsüzlük Cezasında İndirim, vergi mevzuatında belirli koşullar altında uygulanan bir kolaylıktır. Bu indirim, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ile ilgilidir ve vergi mükelleflerine veya vergi sorumlularına belirli şartlar altında sağlanır. İndirimden faydalanabilmek için öncelikle şu koşulların sağlanması gerekir:

  • İkmalen, resen ya da idarece düzenlenen usulsüzlük cezasının yarısı: Vergi dairesince düzenlenen cezanın yarısı, ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde vergi dairesine başvurulup, cezanın tamamının veya belirli bir kısmının vadesinde ödeneceğini ve bu ödemenin 6183 sayılı kanunun belirlediği teminat türlerinden biriyle garanti altına alınacağını beyan etmek suretiyle ödenir.
  • Uzlaşılan cezanın belirli bir oranda indirimi: Vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ile ilgili uzlaşma sağlanması durumunda, uzlaşılan cezanın belirli bir oranda indirimi yapılır. Bu sayede, uzlaşılan cezanın kalan kısmı, ödenmesi daha kolay hale gelir.

Bu indirimler, vergi mükelleflerine veya vergi sorumlularına ceza miktarının bir kısmını ödemede kolaylık sağlar. Ancak, indirimden faydalanabilmek için belirli süreler içinde gerekli başvuruların yapılması ve ödemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu sürelerin kaçırılması durumunda indirim hakkı kaybedilebilir ve cezanın tamamı ödenmek zorunda kalabilir. Bu nedenle vergi mükellefleri ve vergi sorumluları, indirim imkanından faydalanabilmek için süreleri dikkatlice takip etmelidirler. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasında Uzlaşma

Özel Usulsüzlük Cezasında Uzlaşma, vergi mevzuatında belirli koşullar altında uygulanan bir kolaylıktır. Bu süreç, vergi mükellefleri veya vergi sorumlularının vergi idaresi ile uzlaşma sağlayarak cezanın bir kısmını indirmesine imkân tanır. Mükellefler, ceza ihbarnamesinin kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren otuz gün içinde uzlaşma komisyonuna başvurarak vergi için uzlaşma talebinde bulunabilirler. Bu başvuru, yazılı olarak yapılır ve mükellefin adı, vergi numarası, ceza konusu ve uzlaşma talebi detaylı bir şekilde belirtilir.

Vergi idaresi ve mükellef arasında uzlaşma sağlanması için belirli bir süre verilir. Bu süreçte, taraflar cezanın miktarı ve ödeme koşulları gibi konularda uzlaşmaya çalışırlar. Taraflar arasında anlaşma sağlanması durumunda, uzlaşma tutanağı düzenlenir. Uzlaşma sonucunda, mükellefe uzlaşılan usulsüzlük cezasının %75’ini ödemesi şartıyla, uzlaşılan cezanın %25’lik kısmı indirilir. Bu indirim, mükellef için önemli bir avantaj sağlar ve cezanın bir kısmının ödenmesini kolaylaştırır.

Uzlaşma tutanağı, vergi ziyaı cezalarını ödeme zamanlarından önce mükellefe tebliğ edilmişse, yasal ödeme zamanlarında ödenir. Ancak, tutanak ödeme zamanları kısmen ya da tamamen geçtikten sonra mükellefe tebliğ edilmişse, ödeme süresi geçmiş olan ceza, uzlaşma tutanağının tebliğinden başlayarak bir ay içinde ödenmelidir. Mükellefler veya vergi sorumluları, uzlaşma hükmünden yararlanabilmek için belirli şartlara uymak zorundadır. Özellikle, uzlaşılan cezanın belirlenen süre içinde ödenmemesi veya dava açılması durumunda bu hükümden yararlanılamaz.

Kısaca, özel usulsüzlük cezasında uzlaşma süreci, vergi idaresi ile mükellef arasında yapılan anlaşma sonucunda cezanın bir kısmının indirilmesini sağlar. Bu süreç, mükelleflere belirli bir ödeme kolaylığı ve indirim imkanı sunar, ancak belirli kurallara uyulması gerekmektedir. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasına İtiraz ve İptal Davası

Özel Usulsüzlük Cezasına İtiraz ve İptal Davası süreci, vergi mükelleflerinin veya vergi sorumlularının ceza ihbarının kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren belirli yasal süre içinde ceza kararına karşı çıkma hakkını içerir. Bu süreç, genelde üç farklı şekilde gerçekleşir:

  • Doğrudan İptal Davası Açma: Mükellefler veya vergi sorumluları, ceza ihbarnamesinin kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren 30 gün içinde doğrudan iptal davası açabilirler. Usulsüzlük cezalarının iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, vergi mahkemesidir.
  • İdari İtiraz Yolundan Sonra İptal Davası Açma: Vergi cezalarında yapılan hatalar, vergi mevzuatında belirlenen usul ve şartlara göre düzeltilir. Usulsüzlük cezalarının idari yoldan düzeltilmesi için 5 yıllık süre içinde vergi dairesine başvurulmalıdır. Hatalı cezaların düzeltilmesi talebi, vergi dairesi müdürüne yapılır. Mükellefin, düzeltme talebi için harcadığı süre, iptal davası açma süresinden düşülerek hesaplanır. İptal davası süresi içinde yapılan düzeltme başvuruları, iptal davası süresini durdurur.
  • Uzlaşma Başvurusu Sonrasında İptal Davası Açma: Mükellef veya ceza muhatabı, ceza ihbarının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 30 gün içinde uzlaşma talep edebilir. Uzlaşma talebinden önce iptal davası açılmışsa, bu dava uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemesince incelenmez. Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda, mükellef veya ceza muhatabı genel hükümler çerçevesinde ve yetkili vergi mahkemesinde dava açabilir.

Bu süreçlerde, vergi mahkemelerinde genel ve özel usulsüzlük cezalarının iptal davası açılması halinde, bu cezaların tahsil işlemi dava sonuna kadar durur. Usulsüzlük cezalarının tahsili için ayrıca yürütmenin durdurulması kararı alınmasına gerek yoktur, tahsil işlemleri otomatik olarak durur. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk İstanbul avukatlarıyla veya İstanbul Barosu avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasında Tekerrür

Özel Usulsüzlük Cezasında Tekerrür, daha önce kesinleşmiş bir usulsüzlük cezasının ardından belirli bir süre içinde ikinci bir usulsüzlük suçunun işlenmesini ifade eder. Tekerrür hükümleri, genel ceza hukukunda olduğu gibi vergi cezalarında da mevcuttur, ancak vergi cezalarında bu hükümlerin uygulanması bazı özel koşullara bağlıdır.

Mükellef veya vergi sorumlusu daha önce usulsüzlük nedeniyle cezalandırılmalı ve bu ceza kesinleşmiş olmalıdır. Ödenmiş olması gerekmez, ancak kesinleşmiş olmalıdır. Önceki ve sonraki cezaların aynı türde olması gerekir. Yani, her iki ceza da “usulsüzlük cezası” olmalıdır. Diğer vergi cezaları ile usulsüzlük cezası arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Özel Usulsüzlük Cezası

İlk cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın sonuna kadar tekrar ceza kesilmelidir. Örneğin, ilk ceza 10.08.2024 tarihinde kesinleşmişse, ikinci ceza 10.08.2026 tarihine kadar kesilmelidir. Tekerrür halinde, usulsüzlük cezası %25 oranında artırılarak uygulanır. Ancak, artırım tutarı kesinleşen cezadan fazla olamaz.

Özetle, Özel Usulsüzlük Cezasında Tekerrür durumunda, daha önce kesinleşmiş bir usulsüzlük cezasının ardından belirli bir süre içinde aynı türde ikinci bir usulsüzlük cezası kesilir. Bu durumda, ceza %25 oranında artırılarak uygulanır, ancak artırım tutarı önceki cezadan fazla olamaz. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Özel usulsüzlük cezasına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasında Zamanaşımı

Usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl geçtikten sonra özel usulsüzlük cezası kesilemez. Yani, usulsüzlük 2020 yılında yapılmışsa, bu usulsüzlükten dolayı ceza 2026 yılına kadar kesilebilir. Ancak, beş yıl geçtikten sonra artık ceza kesilemez. Ancak, vergi zıyaı cezası ile usulsüzlüğün birleşmesi durumunda, vergi zıyaı cezası için belirlenen zamanaşımı süresi içinde ceza kesilir. Bu süreler içinde ceza ihbarnamesinin tebliğ edilmesiyle zamanaşımı süresi kesilmiş olur. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.

Özel Usulsüzlük Cezasına İlişkin Emsal Yargı Kararları

Kadıköy vergi avukatı olarak idari yargıda en üst seviye içtihat makamı Danıştay’ın özel usulsüzlük cezasına dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Danıştay 3. Dairesi., E. 2012/2613 K. 2015/1214 T. 12.3.2015

“Değinilen düzenlemeler uyarınca, ceza zamanaşımı süresi içerisinde, belge düzenlenmesini veya alınmasını gerektiren bir işlemde, belge verilmediğinin veya alınmadığının açıkça tespit edilmesi halinde her zaman özel usulsüzlük cezası kesilmesi mümkün olup, hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporuyla özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği yolundaki değerlendirmenin; 353’üncü maddenin öngördüğü amacı etkisiz kılarak hukukun etkinliğini azaltacağı ve Kanunun uygulanmaması sonucunu doğuracağı açıktır.

Bu durumda, belge düzenlenmesini veya alınmasını gerektiren bir işlemde, belge verilmediğinin veya alınmadığının açıkça tespit edilmesi halinde zamanaşımı süresi içinde özel usulsüzlük cezası kesilebileceğinin kabulü gerektiğinden, ilgili yıl içinde bir kısım alışlarını gerçek belge ile belgelendirmediği sonucuna varılarak davacı adına 213 sayılı Yasanın 353’üncü maddesinin 1’inci bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olup olmadığı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın sadece hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporuyla özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle cezanın kaldırılmasında hukuka uyarlık görülmediğinden bu yönde yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.”

Danıştay 3. Daire Kararı- Karar Tarihi: 2021/4390

Davacı adına, 2011 yılında emtia alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrasında verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda değinilen madde, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Sözü edilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

Emtia alımlarının sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Yasanın 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği için kesilen ceza, maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediğinden, Vergi Mahkemesi kararının; özel usulsüzlük cezasının yazılı gerekçeyle kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

Vergi hukukundaki sık değişiklikleri ve girift yapıyı göz önünde bulundurursak özel usulsüzlük cezası süreçleriyle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosu avukatlarına vergi davaları avukatlığı kapsamında özel usulsüzlük cezası dosyalarınız için başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Özel Usulsüzlük Cezası Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Vergi uygulamaları sırasında mükellefler ile idare arasında ortaya çıkan görüş ve uygulama farklılıkları çoğunlukla uyuşmazlık konusu haline dönüşmektedir. Bu tür konuların çözümü ise tarafların yaklaşımına bağlı olarak, uzlaşma süreci ya da yargı yoluyla ile olabilmektedir. Uzlaşma ya da yargı sürecindeki işlemlerin, konusunda uzman kişiler tarafından yürütülmesi mükellefler açısından ilave bir vergi yükü doğmaması için önem taşımaktadır. Yine mükelleflerin bir vergi cezası ile karşı karşıya kalmamalarının önüne geçecektir. Bu nedenle vergi uyuşmazlıkları konusunun çözümünde vergi hukuku konusunda uzman vergi avukatı ile çalışmak önem arz etmektedir. MG Hukuk’a Özel Usulsüzlük Cezası için ulaşabilirsiniz.

Bu çerçevede İstanbul avukatlık bürosu olan MG HUKUK vergi hukukunda uyuşmazlık konusu olayın incelenmesi ve ihtilafın çözümüne ilişkin gerekli adımları atılmaktadır. Vergi Hukukuna ait mevzuatta öngörülen idari çözüm yolları (uzlaşma, cezalarda indirim, pişmanlık gibi) ile gerektiğinde yargı yoluna başvurma aşamalarında danışmanlık hizmeti verebilir. Dolayısıyla şirketlere hukuki danışmanlık hizmeti veren ve konusunda uzman bir vergi avukatı ile çalışmanız her zaman lehinize olacaktır.

Vergi Davaları İçin Avukatlarımıza Ulaşın

İstanbul Vergi hukuku avukatı MG Hukuk olarak aşağıda sayılan vergi dava türleri konusunda danışmanlık hizmeti vermekteyiz:

  • Her türlü vergi/ceza ihbarnamelerinin iptali davaları,
  • Ödeme emrine itiraz davaları,
  • Haczin, e-haczin, ihtiyati haczin ve ihtiyati tahakkuk ile satış işleminin iptali davaları,
  • Özel esaslara (Kod’a) alma ve özel esaslardan genel esaslara geçirilme talebinin reddine ilişkin işlemlere dair iptal davaları,
  • Sermaye ve şahıs şirketlerinin kanuni temsilcileri ile ortakları adına düzenlenen ödeme emirleri ve haklarında tesis edilen haciz ve satış işlemlerinin iptali davaları,
  • Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma iddiasıyla yapılan katma değer vergisi başta olmak üzere kurumlar/gelir vergisi ile geçici vergiye ilişkin iptal davaları,
  • Defter ve/veya belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan katma değer vergisi tarhiyatlarına ilişkin iptal davaları,
  • Araç veya taşınmaz alım satım faaliyeti nedeniyle vergi idarelerince tesis edilen mükellefiyetlerin ve yapılan tarhiyatlar ile kesilen cezaların iptali davaları,
  • İhtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk ettirilen vergi ve cezaların iptali davaları,
  • Düzeltme-şikâyet başvurusu üzerine tesis edilen ret veya zımni ret işlemlerine karşı açılacak iptal davaları,
  • Vergi Cezalarına ilişkin uzlaştırma süreçlerinin takibi, uzlaşma olmaması neticesinde vergi mahkemesinde dava açılması,
  • Gelir Vergisi, Emlak Vergisi, ÖTV ve diğer tüm vergilere ilişkin ihtilafların çözüme kavuşturulması için gerekli hukuki işlerin yapılması,
  • Yabancılara vergi numarası alınması,
  • ve ilgili kanunlardan kaynaklanan vergi ceza davalarında tarafları mahkemede temsil etme,
  • Vergi Zıyaı suçu, sahte fatura nedeniyle düzenlenen cezalar, usulsüzlük cezaları ve kaçakçılık suçlarında tarafların temsil edilmesi, gerekirse dava sürecinin yürütülmesi,
  • Özel Esaslara tabi mükellefler listesinde olan vergi veren şahıs & şirketlerin bu listeden çıkarılması konusunda gerekli hukuki işlemleri yerine getirme,

MG HUKUK avukatları Özel Usulsüzlük Cezası, Vergi Ödeme Emrinin İptali, Vergi Hukukunu ilgilendiren tüm süreçlerin takibini yapma gibi konularda müvekkillerine vergi hukuku konusunda avukatlık hizmeti vermektedir.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.